Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan eğitim vurgusu: “Bilgiye erişimde eşitlik, sosyal adaletin temelidir”

SOCAR Türkiye’nin “Cep Kitapları” projesi lansmanında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bilginin en stratejik sermaye olduğunu vurgulayarak, Türkiye-Azerbaycan iş birliğinin eğitimden enerjiye pek çok alanda önemli başarılar getirdiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan eğitim vurgusu: “Bilgiye erişimde eşitlik, sosyal adaletin temelidir”

Yılmaz, bölgesel barış ve enerji projelerinin bölge istikrarı ve ekonomik gelişime katkı sağladığını ifade etti.

Enerji ve sanayi alanındaki yatırımlarıyla Türkiye’nin ekonomik büyümesine yön veren SOCAR Türkiye, toplumsal gelişime katkı sunma hedefi doğrultusunda anlamlı bir sosyal sorumluluk projesine daha imza attı. Gençler ve öğrenciler için özel olarak hazırlanan “Cep Kitapları” projesi, bilgiye erişimi kolaylaştırarak sürdürülebilir öğrenme kültürünü teşvik ediyor. İş dünyası ve kişisel gelişim temalarını odağına alan kitapçıklar, SOCAR Türkiye’nin liderliğinde ve ODTÜ iş birliğiyle okuyucularla buluşuyor.

Cep Kitapları Projesi Lansman etkinliğine; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, SOCAR Türkiye CEO’su Elchin Ibadov, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil ve birçok yetkili katıldı.

“BİLGİ EN STRATEJİK SERMAYEDİR, DONANIMLI İNSAN İSE KALKINMANIN ANAHTARIDIR”

Programın açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, siyaset ve ekonominin ötesinde, ilim, kültür ve eğitim alanlarında da güçlü bir inşa sürecinin gerekliliğine dikkat çekerek, “Yalnızca siyaset ve ekonomi alanlarında değil; ilim, kültür ve eğitim alanlarında da inşa süreci bizler için son derece önemli bir meseledir. Günümüz dünyasında kalkınmanın ve ilerlemenin en stratejik sermayesi, hiç kuşkusuz bilgidir. Bilgiden söz edildiğinde, aslında nitelikli ve donanımlı insan ön plana çıkar. Kalkınmanın amacı insana hizmet etmek ve insanın refahını artırmak olduğu gibi; bu amaca ulaşmadaki en temel araç da yine donanımlı insandır. Eğitimi sadece örgün eğitim kurumlarında geçirilen bir süreç olarak görürsek, büyük bir eksiklik yapmış oluruz. Üstelik bu girişimlerin ticari kaygı taşımadan, toplumsal faydayı merkeze alarak yürütülmesi, bu projelerin değerini daha da artırmaktadır. Nerede doğmuş olursa olsun, ülkemizin hangi bölgesinden, hangi sosyoekonomik geçmişten gelirse gelsin her bireyin eşit fırsatlara erişebilmesi sağlanmalıdır. Bu fırsatları değerlendirip değerlendirmemek bireyin kendi tercihine kalmış bir meseledir; fakat bizim sorumluluğumuz, bu fırsatları herkes için erişilebilir kılmaktır. Bilgiye erişimde eşitlik sağlanmadan gerçek anlamda bir sosyal adaletin mümkün olmadığı anlayışıyla hareket ediyoruz. Özellikle bilginin ve teknolojinin çok hızlı değiştiği günümüz şartlarında, “yaşam boyu eğitim” kavramı her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Cep Kitapları Projesi, Azerbaycan’da Ekonomi Bakanlığı ile İhracat ve Yatırım Teşvik Fonu’nun desteğiyle hayata geçirilmiş ve başarılarıyla örnek olmuş bir tecrübedir.” dedi.

“TÜRKİYE- AZERBAYCAN KARDEŞLİĞİ EĞİTİM VE GELİŞİMDE YENİ BAŞARIYI GETİRİYOR”

Yönetimden pazarlamaya, finansal okuryazarlıktan liderliğe kadar geniş bir yelpazede hazırlanan bu eserlerin, kolay anlaşılır ve pratik önerilerle topluma değer kattığını belirten Yılmaz, şunları kaydetti: “Socar, Türkiye ile Orta Doğu Teknik Üniversitesinin iş birliğiyle ülkemizde de hayata geçirilen bu çalışma, uluslararası ölçekte kabul görmüş 'Management Pocketbooks' serisinin Türkçeye kazandırılmasıyla başlamıştır. Yönetimden pazarlamaya, finansal okuryazarlıktan iletişime, hekim çalışmasından liderliğe uzanan geniş bir yelpazede sunulan bu eserler; teorik yükün altında boğulmadan, kolay, anlaşılır ve pratik önerilerle insanımızın hayatına dokunmaktadır. Ortaya konan bu girişim; öğrencilerden çalışanlara, girişimcilerden farklı meslek gruplarına kadar geniş bir topluluğa öğrenme ve gelişim imkânı sunması bakımından takdire şayandır. Türkiye ile Can Azerbaycan arasındaki iş birliğinin böyle verimli projelere yansıması, kardeşliğimizin ne denli köklü ve üretken olduğunun en güzel göstergelerindendir. Her alanda olduğu gibi bu alanda da kazan-kazan anlayışına dayalı olarak attığımız birçok adım sayesinde yıllar boyunca büyük başarılar elde ettik.”

“TÜRKİYE- AZERBAYCAN ENERJİ İŞ BİRLİĞİ BÖLGESEL VE AVRUPA GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLIYOR”

Küresel jeopolitik gelişmeler ışığında enerji güvenliğinin stratejik önemini vurgulayan Yılmaz, “Küresel jeopolitik gelişmeler, enerji güvenliği konusundaki Türkiye-Azerbaycan iş birliğinin hem ülkelerimiz hem de bölgemizin refahı ve çıkarları açısından ne kadar kilit bir öneme sahip olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Tiflis, Ceyhan FSRU ve TANAP gibi altyapı yatırımlarıyla taçlandırdığımız bu iş birliği, sadece Türkiye ve Azerbaycan’a fayda sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda Avrupa’nın enerji güvenliğine de önemli katkılar sunmaktadır. 18 milyar doları aşan yatırımlarıyla SOCAR, ülkemizde en fazla yatırım yapan yabancı şirket konumuna gelmiştir. Diğer taraftan SOCAR, çevre dostu teknolojilere ve sürdürülebilirlik vizyonuna sahip bir şirket olarak da takdiri hak etmektedir. Özellikle sürdürülebilir havacılık yakıtı üretimi gibi AR-GE çalışmaları, ülkemizin 2053 Net Sıfır Karbon hedefleriyle de uyum içindedir.” dedi.

SOCAR’ın “Türkiye’nin Master Planı” kapsamında yürüttüğü mühendislik ve fizibilite çalışmaları sonucunda, ülkemize yaklaşık 7 milyar dolarlık yeni bir petrokimya yatırımı yapılmasının memnuniyet duyduklarını bildiren Yılmaz, şu ifadelere yer verdi: “İnşallah bu proje en kısa sürede hayata geçer. Özellikle cari açığımızın azaltılması açısından bu tür projeler son derece önemlidir. Burada yapılacak her üretim, dolar bazında cari açığımızı azaltacak; aynı zamanda ekonomik istikrarımıza ve makroekonomik dengelere katkı sağlayacaktır. Aynı şekilde, devlet şirketimiz TPAO’nun Azerbaycan’da sürdürdüğü faaliyetler de bu güçlü ortaklığın değerli örnekleri arasında yer almakta ve teşvik edilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Cenab-ı Hakk’ın izniyle Sayın Aliyev’in huzurlarında, mart ayında açılışı yapılan Iğdır-Nahçıvan Doğalgaz Boru Hattı, başarılarla dolu enerji iş birliğimizin yeni bir nişanesi olmuştur. İki ülke arasında doğalgaz alanında hayata geçirilebilecek yeni projeler açısından hâlâ büyük bir potansiyel olduğunu görüyoruz. Azerbaycan’ın daha büyük hacimlerde doğalgaz tedarik edebilmesi için yapılacak yatırımlar ve Türkmen gazının, tüm tarafların yararına olacak şekilde Azerbaycan ve Türkiye üzerinden ihracı konusunda iş birliğimizi geliştirmek, önümüzdeki yıllarda birlikte atacağımız en kritik adımlar arasında yer almaktadır. Bir diğer stratejik iş birliğini ise kısa süre önce Suriye’de başlattık. Azerbaycan gazının, Türkiye üzerinden Suriye’ye sevki; ülkelerimiz arasındaki yakın koordinasyon ve güvene dayalı ilişkiler sayesinde mümkün olmuştur.”

Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu kapsamda Azerbaycan’dan gelen doğalgaz, Suriye’de elektrik enerjisine dönüştürülecek ve uzun yıllar zalim bir rejim altında karanlıkta kalan Suriye halkının yaşamına ışık tutacaktır. Bu sevkiyat, hem insani hem de stratejik açıdan son derece kıymetlidir ve süreci yakından takip ediyoruz. Zira yaşadığımız çağ, bağlantılar çağıdır. Ulaşımda, enerjide, dijitalleşmede ve haberleşmede kurulan güçlü bağlantılar, sadece altyapıyı değil, ortak geleceğimizi de şekillendirir. Bizi daha güçlü kılacak projelere her alanda odaklanmamız, sadece bölgemizde değil, küresel ölçekte de iş birliğimizi ve etkimizi artıracaktır. " Bu vesileyle geçtiğimiz haftalarda Washington’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Sayın Paşinyan arasında imzalanan ortak bildirinin önemini özellikle vurgulamak istiyorum. Bu barış anlaşması, Kafkaslar’da kalıcı bir barış ve istikrarın tesis edilmesi yolunda yeni bir kapı aralamıştır. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu süreci büyük bir memnuniyetle karşılıyor, barışın kalıcı hale gelmesi için her türlü desteği vermeye devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum.”

“ZENZEGUR KORİDORU VE LOJİSTİK PROJELER BÖLGESEL BAĞLARI GÜÇLEDİRİYOR”

Yılmaz, bölgede yaşanan bu olumlu gelişmelerin uzun süredir özlenen bir normalleşme sürecine işaret ettiğini belirterek şunları ekledi: “Güney Kafkasya’da sağlanacak kalıcı barış ve normalleşme, Orta Asya cumhuriyetleriyle olan ilişkilerimize de yeni bir boyut kazandıracaktır. Bir yandan Zengezur Koridoru gibi stratejik projeler, diğer yandan lojistik ve ulaştırma alanında atılacak yeni adımlar, Türkiye ile Orta Asya başta olmak üzere birçok bölge arasında daha güçlü bağlar kurulmasına zemin hazırlayacaktır. Bu gelişmeler, taraflar arasında karşılıklı güvenin tesisini pekiştirecek ve bölgemizde uzun süredir beklenen istikrarı güçlendirecektir. Özellikle Güney Kafkasya’da ulaşım, iletişim ve enerji hatlarının güçlendirilmesi; yalnızca siyasi yakınlaşmaya değil, aynı zamanda bölge ülkeleri arasında ekonomik refahın artmasına da ciddi katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, Kafkaslarla olan ilişkilerimizin sadece siyasi değil, ekonomik temelde gelişmesinin önemine dikkat çekmek isterim. Kafkasya üzerinden diğer bölgelerle kurulacak bağlantılar, Türkiye’nin bölgesel kalkınma hedeflerine de hizmet edecektir. Özellikle bu yeni dönem; Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz gibi gelişmişlik düzeyi ülke ortalamasının altında kalan bölgelerimizin, ekonomik olarak Türkiye ortalamasına yaklaşmasına katkı sağlayacaktır.” Petrokimya yatırımlarının yanı sıra yenilenebilir enerji, çevre ve sosyal sorumluluk projelerine de önem verildiğini memnuniyetle görüyoruz.”

ODTÜ, HERKES İÇİN BİLGİYE ERİŞİMDE ÖNCÜ

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, yürütülen çalışmaların toplumun her kesimine ulaşmayı amaçladığını vurgulayarak, “Bu iş birliği, bilgi üretme kapasitemizi artırma ve bilgiyi toplumun her kesimine hızlı, anlaşılabilir ve erişilebilir şekilde ulaştırma irademizin güçlü bir adımıdır. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı değişim, bilginin üretilme ve paylaşılma biçimlerini dönüştürmüş; bu dönüşüm, açık bilim, açıklık ve gelişim kavramlarını ön plana çıkarmıştır. ODTÜ olarak, bilimi şeffaf, tekrarlanabilir ve güvenilir çıktılarla desteklemeyi ve bu çıktıları toplumun ve tüm paydaşların yararına en geniş biçimde yaymayı temel bir sorumluluk olarak görüyoruz.” diye aktardı.

Yozgatlıgil, “Bilgiye erişimi yaygınlaştıran ve öğrenmeyi herkes için ulaşılabilir kılan bu projelerle, ODTÜ’nün köklü geleneğini geleceğe taşımayı amaçlıyoruz. Socar, Türkiye enerji sektöründe yüksek teknoloji kapasitesini toplumsal fayda yaratma vizyonuyla bütünleştiren ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda ülkemize değer katan öncü bir kuruluştur. ODTÜ’nün yenilikçi eğitim yaklaşımını yansıtan cep kitapları serisi, bu video ile ortak bir hedef etrafında birleşerek hayata geçirildi. Lansmanı büyük bir başarıyla gerçekleştirilen bu portalın, kurumlarınızın eğitim süreçlerinde çok değerli bir kaynak olacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

“7’DEN 77’YE HERKES BİLGİYE ERİŞEBİLECEK”

Projenin 7’den 77’ye herkesin yararlanabileceğini söyleyen Yozgatlıgil, “ODTÜ, 2019 yılında ilan ettiği açık bilim politikası doğrultusunda, kamu kaynaklarıyla üretilen bilimsel çıktıları herkesin erişimine açmayı ve araştırma süreçlerinde şeffaflığı güçlendirmeyi temel bir ilke olarak benimsemiştir. Bu proje, öğrenmeyi kolaylaştıran çok anlamlı bir adım olarak karşımıza çıkmaktadır. Projenin hedef kitlesi, 7’den 77’ye kadar herkes olarak belirlenmiş; böylece yaşam boyu öğrenme kültürünü toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaştırmak hedeflenmiştir.” şeklinde konuştu.