CHP’li Bülbül’den HSK seçimlerine tepki: “Anayasa açıkça ihlal edildi”

CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Süleyman Bülbül, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) seçimlerinde Anayasa’nın 159. maddesinin ihlal edildiğini ifade etti. Eğitimden sağlığa, dış politikadan laikliğe birçok alanda yaşanan sorunlara ilişkin Yeni Ankara'ya konuşan Bülbül, “Sandık geldiğinde bu düzenin hesabı sorulacak” dedi.

“ÜLKE KORKU İKLİMİNE TESLİM EDİLMİŞ DURUMDA”

CHP’li Bülbül, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) seçimlerine ilişkin şunları kaydetti:

“Hakimler ve Savcılar Kurulu seçimlerinde Anayasa’nın 159. maddesi açıkça ihlal edilmiştir. Anayasa, yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlayan temel hukuk metnidir. Ancak 1. turda üçte iki, 2. turda beşte üç çoğunluk aranmasına rağmen, doğrudan 3. tura geçilmiş ve usul açıkça çiğnenmiştir. Bu konuda Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk, hâlâ karar bekliyoruz. Yargı bağımsızlığı, temel hak ve özgürlüklerin güvencesidir ancak bugün gelinen noktada ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri hakkı, örgütlenme hakkı gibi anayasal özgürlükler fiilen ortadan kaldırılmış, ülke bir korku iklimine teslim edilmiştir.”

“25 BİN HAKİM VE SAVCININ, 7 BİNİ SİYASİ PARTİLERDEN GELMİŞ KİŞİLER”

CHP’li belediye başkanlarının tutuklanmasına değinen Bülbül, şu açıklamalarda bulundu:

“Aynı kişiyle 300’den fazla iş yapmış olan AK Partili belediyeler hakkında hiçbir işlem yapılmamaktadır. Hukuk devleti, herkese eşit uygulanan bir sistemdir ancak bugün karşımızda siyasallaşmış, tarafsızlığını yitirmiş bir yargı yapısı vardır. 25 bin hâkim ve savcının yaklaşık 7 bini doğrudan siyasi partilerden gelmiş kişilerden oluşmaktadır. Bu tablo, Türkiye’nin hukuk devleti kimliğini zedelemektedir. Yargının siyasetin aparatı haline gelmesi, hem bireysel hak ve özgürlükleri hem de demokratik rejimi tehdit etmektedir.”

“EĞİTİM, SAĞLIK, ADALET VE DIŞ POLİTİKA ÇÖKMÜŞ DURUMDA”

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Türkiye’de eğitim, sağlık, adalet ve dış politikanın ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Bülbül, eğitimde fırsat eşitliğinin ortadan kalktığını, sağlık sisteminde randevu sıkıntıları ve doktor eksikliğinin yaşandığını belirtti. Adalet sisteminde ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne en çok Türkiye’den dava açıldığını kaydeden Bülbül, “Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruların büyük kısmı, makul sürede yargılanmama ve tutuklama gibi temel sorunlardan kaynaklanmaktadır” dedi.

“TARİKATLARIN KAMUYA NÜFUZU TEHLİKELİ BOYUTTA”

Bülbül, devletin bazı bakanlıklarında tarikatların etkisinin arttığını ifade ederek, “Bugün tarikatlar bakanlıklara kadar sızmış durumdadır. Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, hatta İçişleri Bakanlığı bile belli yapıların etkisine girmiştir. Bu tablo Cumhuriyetin laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti yapısıyla bağdaşmamaktadır” diye konuştu. Ayrıca, Cumhuriyet devrimlerinin, özellikle kadın hakları alanında yapılan kazanımların itibarsızlaştırılmak istendiğini belirten Bülbül, “Medeni Kanun ile kadınlara tanınan miras ve eşitlik hakları dahi sorgulanır hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

“SANDIK GELDİĞİNDE HESAP SORULACAK”

Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu hatırlatan Bülbül, iktidar değişikliğinde yargının siyasi etkiden arındırılmasının öncelik olacağını dile getirdi. “Partili geçmişi olan hâkim ve savcılar görevden alınacak, tarafsız ve liyakat esaslı bir yargı sistemi kurulacaktır” diyen Bülbül, şöyle devam etti:

“Yargı kararlarıyla mağdur edilen belediye başkanları ve yurttaşlar hukuk önünde aklanacak, bugünün yargı mensupları ise yarın bağımsız mahkemelerde hesap verecektir.”

Bülbül, Türkiye’nin bir Ortadoğu ülkesi olmadığını vurgulayarak, “Sandık mutlaka gelecek ve halk iradesi bu sistemin hesabını soracaktır. Cumhuriyetin temel değerlerine, Atatürk devrimlerine ve laikliğe sonuna kadar sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.