Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu TBMM önünde! "Vatandaştan kesilen para hazineye gidiyor"

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) önünde, "Halkın Bütçesini Emekçinin İradesi Belirleyecek" konulu bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya; Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Genel Sağlık-İŞ Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, Tapu Çevre Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Güven Nazmi Demiralp ve Tarım Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Yusuf Kurt destek verdi.

"AÇLIK SINIRI 30 BİN YOKSULLUK SINIRI 92 BİN"

Konfederasyona bağlı AR&GE Birimi KAMU-AR'ın verilerine göre ekim ayında açlık sınırının 30 bin 61, yoksulluk sınırının ise 92 bin 238 lira olduğunu söyleyen Yıldırım, şunları ifade etti:

"Ekonomik gerçekleri değil TÜİK'in hayal ürünü raporlarını, halkın ihtiyaçlarını değil sermayenin taleplerini esas alarak; sosyal devlet ilkesinden tamamen kopuk şekilde hazırlanacak bir bütçe, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizi biz emekçiler için daha da ağırlaştıracaktır. Her zaman emekçilerin ve halkın cephesinden bakan, gerçek açlık ve yoksulluk araştırmalarını aksatmadan yürüten ve duyuran, adil bir ekonomik sistem için mücadele eden Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak bugün, Meclis'te grubu bulunan tüm siyasi partilerin kapısını çalacağız. Onlara, hazırlanacak bütçe öncesinde gerçek yoksulluğu gösteren raporlarımızı ve derin yoksulluğu hafifletecek çözüm önerilerimizi dosyalar halinde sunacağız. Halktan yana bir bütçe hazırlanması gerekliliğinin altını çizecek, görüşmelerin ardından süreci yakından izlemeye devam edeceğiz."

"TÜM SİYASİ PARTİLERE, HAZIRLADIĞIMIZ KANUN DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFLERİNİ SUNACAĞIZ"

Yıldırım, "Bugün TBMM'de bulunmamızın tek nedeni 2026 bütçesi değildir. Yakın geçmişte yaşanan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde kamu emekçilerine yapılan haksızlığı da unutmadık. Bilindiği üzere, konfederasyon olarak yetkili olduğumuz TİS masasında kamu emekçileri açısından hezimet niteliğinde bir karar çıkmıştır. Görüşmeler sırasında, 'müsamere değil müzakere yürütülmesi gerektiğini', 'insani taleplerimizden asla vazgeçmeyeceğimizi', 'masanın ve hakem heyetinin yapısının emekçilerin aleyhine kurulduğunu' defalarca vurgulamıştık. Ne yazık ki uyarılarımız dikkate alınmadı ve kamu emekçileri aileleriyle birlikte 25 milyonu aşkın yurttaş sefalete itildi." dedi.

"ENFLASYON NEDENİYLE YÜZDE İKİ BUÇUK ALACAĞIMIZ VAR"

Memur aylıklarından kesilen paranın toplam beş milyar ettiğini söyleyen Yıldırım, "Temmuzda yüzde beş zam dendi. Eylül enflasyonu ile beraber yüzde yedi buçuk oldu. O yüzde iki buçukluk fark, her bir memurdan kesilen para dört milyon memur olduğu hesaplanırsa aylık beş milyar lira ediyor. Hazineye giden para. Bu sadece eylül ayı. Böyle hükumet yönetmek güzel" açıklamasında bulundu.

"EMEKLİNİN DOĞAL GAZ PARASI FAİZE GİDİYOR"

Yıldırım, memur emeklisinden kesilen paraların uluslararası finans şirketlerine gittiğini öne sürerek, "Memura ne veriyorsanız memur emeklisine de onu verin diyoruz. İki sene önce verdikleri zam 8 bin liraydı. 'İki buçuk milyon memur emeklisine vermiyoruz' dediler. O sekiz bin lira iki sende 18 bin altı yüz lira oldu. Yani emeklinin kirası, doğal gazı, çocuğunun eğitim borcu. Bu 42 milyar lira uluslararası finans şirketlerinden aldıkları yüksek faize gidiyor. Senden benden topluyorlar" diye konuştu.