Bakan Göktaş’tan Kızılcahamam’da aileyi güçlendirme çağrısı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Kızılcahamam'da "Tüten Ocak: Ailenin Geleceği" temalı 19. Anadolu Buluşmaları'na katıldı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Kızılcahamam’da düzenlenen 19. Anadolu Buluşmaları’na katıldı. “Tüten Ocak: Ailenin Geleceği” temasıyla gerçekleştirilen etkinlikte, aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesine yönelik mesajlar verdi.
“AİLE TOPLUMUN TEMELİDİR”
Etkinlikte konuşulacak konuların aile kurumunu güçlendirecek, değerlerimizi geleceğe taşıyacak hayırlı sonuçlara vesile olmasını temenni eden Göktaş, “Aile medeniyetimizin en kafdim en köklü kurumlarından biridir. Anayasamızın 41. Maddesi de açıkça ailenin toplumun temeli olduğunu vurgular. Tarih boyunca görüyoruz ki toplum bilincini aile kurumu etrafında bilinçli bir şekilde örüldüğü zamanlar devletimiz ve milletimiz en parlak en kudretli dönemlerini yaşamıştır.” dedi.
“AİLENİN ZAYIFLAMASI BÜYÜK BİR TEHDİT”
Teknolojik gelişmeler ve buna bağlı ortaya çıkan sorunlara değinen Göktaş, “Ailenin zayıflaması evlatlarımızın geleceğini, ülkemizin istikrarını sarsan büyük bir tehdittir. Bugün dünyaya baktığımızda büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğini görüyoruz. Küreselleşme kentleşme dijitalleşme gibi çok boyutlu süreçler aile kurumunun yapısını işlevlerini ve değer dünyasının yapısını derinden sarsıyor.” ifadelerini kullandı.
GELENEKSEL AİLE BAĞLARI ZAYIFLIYOR
Şehir yaşamının hızla yaygınlaşması ve teknolojinin insan hayatının merkezine yerleşmesinin bireyleri ve aileleri yeniden şekillendirdiğine değindi. “Bu hızlı dönüşüm geleneksel aile değerlerini ve bağlarını sosyal dayanışma ağlarını zayıflatıyor. Annelik ve babalık rolleri itibarsızlaşıyor. Evet dijital platformlar hayatlarımızı kolaylaştırıyor ancak aynı zamanda aile içi iletişimi zayıflatıyor.” dedi.
AİLE KURUMU TEHDİT ALTINDA
Mahinur Göktaş, teknolojik ilerlemeler, dijitalleşme ve cinsiyetsizleştirme gibi projelerin bir yandan da ekonomik sosyal kültürel dönüşümlerin aile yapısını derinden sarstığını ifade etti. Bireyselliği her şeyin önüne koyan yaşam biçimlerinin özellikle gençler arasında yaygınlaştığını vurguladı. “Bu nedenle aileyi güçlendirmek ve aile değerlerimizi korumak hususuna stratejik bir refleksler yaklaşmamamız gerekiyor.” dedi.
“NÜFUS MESELESİ MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR”
Doğurganlık hızının azalmasına ilişkin de konuşan Göktaş, ülke genç nüfusunda ciddi bir düşüş gözlemlediklerine değindi. “Doğurganlık hızında ülke tarihinin en düşük seviyesi olan 1,48’e kadar geriledi. Bu rakam nüfusun kendini yenileme seviyesi olan 2,1’in çok altında. Etkili tedbirler alınmazsa 2100 yılına gelindiğinde ülkemizde ortanca yaşın 60’ çıkacağı öngörülüyor. Nüfus meselesi sadece ailelerin çocuk sayısı meselesi değildir. Ekonomik büyümeden sosyal yapıya üretimden sağlığa kadar her şeyi etkileyen bir milli güvenlik meselesidir.” ifadelerini kullandı.
“Evliliklerin azalması boşanma oranlarının artması ailelerin giderek tek ebeveynli hale dönüşmesi ülkemizi pek çok açıdan telafisi zor bir noktaya taşıyabilir.” diyen Göktaş, mevcut durumun demografik bir sınamanın ötesinde milletimizin geleceği için varoluşsal bir tehdit olduğunu vurguladı.
AMAÇ AİLE KAVRAMINI GÜÇLENDİRMEK
Geleceği güven altına almanın tek yolunun aileyi korumaktan geçtiğini vurgulayan Göktaş, “Bu nedenle 2025 yılını aile yılı olarak ilan ettik. Ailenin karşı karşıya kaldığı tehditler karşısında ülke çapında bir farkındalık adeta bir seferberlik oluşmasını istedik. Amacımız sadece nüfus artışını desteklemek değil aynı zamanda aile kavramını her yönüyle güçlendirmek.” dedi.