Ankara'nın köklü yapısı Hacı Bayram-ı Veli Camii
Ankara'nın tarihçesi çok eskilere dayanan Hacı Bayram-ı Veli Camii, her dönem yurt içinden ve yurt dışından ziyaretçi akınına uğruyor. Gezginlerin uğrak noktalarından birisi olarak tanımlanan yapının alt katında çilehane de yer alıyor.
Anadolu’nun önde gelen mutasavvıflarından Hacı Bayram-ı Veli’nin ismini taşıyan cami ve türbesi ile Roma döneminden günümüze ulaşan nadir yapılardan birisi olan Augustus Tapınağı, Ankara’nın kalbinde adeta geçmiş ile bugünü buluşturuyor. Manevi değerleri ve tarihsel zenginliği bir arada barındıran bu alan, başkentin en önemli kültür hazineleri arasında gösteriliyor.
KÖKENİ OLDUKÇA ESKİ
Hacı Bayram-ı Veli Külliyesi, hem inanç turizminin merkezlerinden biri olarak hem de tarihi mirasın korunması açısından büyük önem taşıyor. Anadolu halkına sevgiyi, kardeşliği ve paylaşmayı öğütleyen Hacı Bayram-ı Veli’nin adını taşıyan bu manevi merkez, her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Yalnızca mimari yapısıyla değil, aynı zamanda 15. yüzyıldan itibaren Anadolu’da Bayrami tarikatının yayılmasıyla bağlantılı olması bakımından da özel bir anlam taşıyor.
Külliyenin hemen yanı başında yer alan Augustus Tapınağı ise Roma İmparatorluğu döneminden kalma eşsiz bir eser olarak dikkati çekiyor. Hacı Bayram Cami ve Türbesi ile Augustus Tapınağı’nın yan yana bulunması, farklı medeniyetlerin ve kültürlerin izlerini aynı mekânda barındırarak bölgenin çok kültürlü evrensel değerinin somut bir göstergesi oluyor.
Hacı Bayram-ı Veli Cami, Ogüst Meydanı’nda, antik Augustus Tapınağının hemen yanında 1427-28 yıllarında inşa edildi. Taş kaideli, tuğla duvarlı ve kiremit çatılı olan yapı, Osmanlı döneminde yapılan eklemelerle bugünkü halini aldı. 17. ve 18. yüzyıl Osmanlı camilerinin özelliklerini taşıyan cami, uzunlamasına dikdörtgen planı, tavan süslemeleri, çini işlemeleri ve zarif işçiliğiyle dikkat çekiyor.
Caminin son cemaat yerinde yer alan sülüs hatla yazılmış kelime-i tevhid, ziyaretçilerin manevi atmosferi derinlemesine hissetmesini sağlıyor. İç mekânda kullanılan Kütahya çinileri, mihraptaki mukarnaslı niş ve duvarlardaki bitkisel motifler, sanat tarihi açısından yapının değerini artırıyor. Ayrıca caminin bodrumunda, Hacı Bayram-ı Veli ve halifelerinden Akşemseddin’e ait olduğu rivayet edilen çilehane de bulunuyor.
RESTORASYON VE KORUMA ÇALIŞMALARI

Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Ankara Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle 2010 yılında başlatılan restorasyon çalışmalarıyla cami ve çevresi özenle korunarak günümüze ulaştırıldı. Proje kapsamında caminin etrafındaki eklentiler kaldırılarak ana yapının tarihi dokusu yeniden ortaya çıkarıldı.
ÇOK KÜLTÜRLÜ EVRENSEL DEĞER
Bir yanda 15. yüzyıldan günümüze ulaşan Hacı Bayram-ı Veli Cami ve Türbesi, diğer yanda Roma döneminin simgesi Augustus Tapınağı yer alıyor. Bu iki yapının aynı meydanda yan yana bulunması, Ankara’nın tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığının en güçlü göstergelerinden birisi olarak görülüyor. Maneviyat ile tarihin iç içe geçtiği bu alan, hem yerli hem yabancı ziyaretçiler için eşsiz bir kültür hazinesi olmayı sürdürüyor.