Ankara'nın kalbi Çankaya'nın adı nereden geliyor?

Ankara’nın en prestijli ilçelerinden biri olan Çankaya, adının kökeni hakkında yüzyıllardır anlatılan çeşitli rivayetlerle tarih sahnesinde yerini alıyor.

Ankara'nın kalbi Çankaya'nın adı nereden geliyor?

Bugün Türkiye'nin siyasi ve kültürel merkezlerinden biri olan Çankaya'nın isminin nereden geldiği konusunda farklı hikâyeler kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Peki, Çankaya ismi nasıl ortaya çıktı? İşte bu sorunun cevabını arayanların ilgisini çekecek, efsanelerle örülü Çankaya isminin hikayesi.

CAN-KAYA: ŞİFA VEREN SU PINARININ MUCİZESİ

Çankaya adının en çok bilinen ve en dikkat çekici rivayeti, bölgedeki doğal su kaynaklarından doğuyor. Eski zamanlarda, ilçede yer alan bir su pınarının, üzeri tamamen yeşil yosunlarla kaplanmış bir kayanın üstünden akarak küçük, havuza benzer bir oluşum meydana getirdiği anlatılır. Bu suyun, çevrede yaşayan halk arasında birçok hastalığa şifa dağıttığına inanılırdı. İşte bu nedenle, bölge halkı suyun geçtiği kaya için “Can-Kaya” adını verdi.

Zamanla “Can-Kaya” ifadesinin dilde kolaylıkla “Çankaya”ya dönüştüğü düşünülüyor. Rivayete göre, bu kutsal su kaynağı bazı harpler sırasında zarar gördü ve suyun geldiği göze yani pınara zarar verildi. Uzun bir süre bu göz kapandı ve suyun şifa dağıtma gücü kayboldu. Ancak, zaman içinde suyun gözü yeniden açıldı fakat eskisi gibi hastalara şifa vermedi. Buna rağmen, “Çankaya” ismi, bu anlamlı suyun hatırası olarak günümüze kadar ulaştı.

ÇANIN SÜREKLİ ÇALMASI: PAPAZ BAĞI KİLİSESİ EFSANESİ

Başka bir rivayete göre, Çankaya isminin kökeni, ilçede bulunan “Papaz Bağı” bölgesindeki eski bir kiliseye dayanıyor. Söylentilere göre, bu kilise döneminde, ibadet saatlerinde kilisenin çanı sürekli olarak çalardı. Bu durum, bölge sakinlerinin hafızasında güçlü bir iz bırakmış ve zamanla bölge “Çan Kaya” ya da “Çankaya” olarak anılmaya başlanmıştır.

Bu hikaye, bölgenin kültürel geçmişiyle ilgili önemli ipuçları sunarken, kilisenin etrafındaki hayatın ve sosyal düzenin bir yansıması olarak da görülüyor. Çanın sürekli çalması, ritüellerin ve toplumsal yaşamın canlılığını simgeleyen önemli bir detay olarak dikkat çekiyor.

ÇENGİKAYASI: EĞLENCELİ BİR DİĞER İSİM

Çankaya ismiyle ilgili diğer bir iddia ise, bölgedeki eski geleneklerle bağlantılı. Rivayete göre, bölgede eskiden “çengi” olarak adlandırılan halk müziği ve dans grupları sıkça bulunurmuş. Bu gruplar ve düzenlenen eğlenceler nedeniyle bölge halk arasında “Çengikayası” olarak da adlandırılmış. Zamanla, bu isim yerini Çankaya’ya bırakmış.

Bu rivayet, Çankaya’nın sosyal ve kültürel yapısına dair canlı bir tablo sunuyor. Müzik ve eğlencenin hayatın önemli parçaları olduğu bu dönemlerde, böyle bir isimlendirme oldukça anlamlı ve doğal görülüyor.

ÇANKAYA'NIN BUGÜNÜ

Bugün Çankaya, Türkiye’nin kalbinin attığı yerlerden biri olarak öne çıkıyor. Bu bölgenin adı, sadece prestijli bir semt ya da siyasi merkezi tanımlamakla kalmıyor, aynı zamanda zengin bir kültürel ve tarihsel mirası da temsil ediyor. Rivayetler ve efsaneler, Çankaya’nın adını tarih boyunca yaşatan canlı bir doku oluşturuyor.

İster suyun şifa veren gücüne, ister kilisenin çan sesine, isterse neşeli çengi oyunlarına dayansın, Çankaya’nın ismi bir araya getirdiği hikayelerle Ankara’nın ve Türkiye’nin önemli bir parçası olmaya devam ediyor.