Ankara'nın başkanları! Vedat Dalokay eserleri ve projeleriyle Ankara'ya damga vurdu
1961 Anayasası ile belediyeler, merkezi yönetimden ayrılarak halkın doğrudan seçtiği yöneticilerle idare edilmeye başlandı. Ankara’da bu dönüşümün simge isimlerinden biri olan Vedat Dalokay, şehircilik vizyonuyla başkentin çehresini değiştiren projelere imza attı.
Anayasal düzenlemeler ve siyasi dönüşümler, Ankara'nın yerel yönetim yapısında köklü değişikliklere yol açtı. 1961 Anayasası, yerel yönetim anlayışında yeni bir dönemin kapısını aralayarak, belediyelerin halkın ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip kurumlar olduğunu hükme bağladı. Bu çerçevede, belediye başkanlarının seçim yöntemi de değişti. 27 Temmuz 1963 tarihli ve 307 sayılı yasa ile başkanların belediye meclisi içinden seçilmesi uygulamasına son verildi; artık halk, belediye başkanını doğrudan sandıkta belirlemeye başladı.
1982 Anayasası'nın 127. maddesiyle büyük şehirler için özel yönetim biçimlerinin önü açıldı. Bu hüküm, 1984 yılında uygulamaya konan büyükşehir belediyesi modelinin anayasal temelini oluşturdu.
Ankara’da ise yerel yönetim süreci, Cumhuriyet’in ilanından önce valiliğin belediye işlerini de yürüttüğü merkeziyetçi bir yapıyla sürüyordu. Bu durum, 1961 Anayasası'nın kabulüyle sona erdi ve belediye hizmetleri valilikten ayrılarak bağımsız bir yapı kazandı. Böylece, başkentte belediye başkanları halk oyuyla seçilmeye başlandı.
VEDAT DALOKAY DÖNEMİNDE BAŞKENTE DAMGA VURAN PROJELER

Bu dönemin önemli simalarından biri olan Vedat Ali Dalokay 1949 yılında memleketi Elazığ'da doğdu. 1973 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisinden (CHP) Ankara Belediye Başkanı seçildi. Oyların yüzde 62’sini alarak göreve gelen Dalokay, başkentte birçok kalıcı projeye imza attı. Ulaşımı kavşaklarla düzenlemesi nedeniyle halk arasında “Göbekçi Dalokay” olarak anıldı. Görev süresi boyunca Sıhhiye'deki Hitit Güneşi Anıtı, Lozan Meydanı, Altınpark, Kuğulu, Abdi İpekçi ve Seğmenler Parkı gibi yapılar Ankara'ya kazandırıldı. Ayrıca Batıkent ve Uydukent projelerinin temelleri de onun döneminde atıldı.
Kocatepe Camiinin inşası için açılan mimari yarışmada birincilik ödülünü Vedat Dalokay’ın çağdaş çizgiler taşıyan projesi kazandı. Proje doğrultusunda temeller atıldıysa da, tasarımın "fazla modern" bulunduğu gerekçesiyle uygulamadan vazgeçildi. Bunun yerine, 1967 yılında Hüsrev Tayla ve Fatin Uluengin’in klasik Osmanlı mimarisini esas alan tasarımıyla yeniden temel atıldı. Ancak bu proje de, Mimar Sinan'ın üslubunu birebir taklit ettiği yönünde eleştirilere hedef oldu. Dalokay’ın yarışma için hazırladığı modern cami projesi ise tamamen rafa kaldırılmadı; revize edilerek Pakistan’ın başkenti İslamabad’da, bugün Faysal Camii olarak bilinen ikonik yapıya dönüştü.
Vedat Dalokay, 1973 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisinin adayı olarak büyük bir başarı elde etti ve oyların yüzde 62’sini alarak Ankara Belediye Başkanlığı görevine seçildi.
En yakın rakibi Adalet Partisi adayı Cevat Önder ise 57 bin 527 oyla yüzde 36,26’da kaldı. Böylece Dalokay, rakibine açık fark atarak 1977 yılına kadar sürdüreceği başkanlık görevine başladı.
Dalokay’ın yaklaşık 140 bin seçmen tarafından desteklendiğini ve rakiplerine karşı net bir üstünlük sağladığını gösteriyor. CHP’nin yerel seçimlerde gösterdiği güçlü performans, Vedat Dalokay’ın başarılı kampanyasıyla birleşince, “toplumcu belediyecilik” anlayışı Ankara’da güçlü şekilde temsil edildi.
Dalokay’ın bu üstün başarısı, Ankara’da CHP’nin yerel yönetimde güçlü bir vizyonla temsil edilmesine zemin hazırladı.
Görevini 1977 yılında Ali Dinçer’e devreden Dalokay, daha sonra kısa süreliğine gazetecilik yaptı ve 1984’te SODEP’ten büyükşehir belediye başkanlığına aday oldu ancak seçilemedi. Mimarlık kimliğiyle de tanınan Dalokay, İslamabad’daki Kral Faysal Camii’nin mimari tasarımını yaparak uluslararası başarıya da imza attı.