Ankara’da uzmanından deprem alarmı (3) Büyük İstanbul Depremi, Ankara’yı yıkar mı?
Ankara’nın depremselliği hakkında Yeni Ankara’ya önemli açıklamalarda bulunan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, olası İstanbul depreminin başkente etkilerine ilişkin de uyarıda bulundu.
Türkiye, 1999 Marmara Depremi’nin ardından gözünü bir kez daha bölgeye çevirip, yeni bir olası büyük İstanbul depremini beklerken, bu depremin Ankara’yı ne ölçüde etkileyeceği de merak konusu oldu. Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan bu konuda öncelikle medyada da sık sık bahsi geçen “İstanbul’da 600 bin yıkılacak.” söylemi üzerine konuştu.
“İSTANBUL’DA 600 BİN YIKILACAK BİNAYA KİM MÜSAADE ETTİ?
Yanıtsız kalan sorulara cevap arayan Alan, şöyle söyledi:
“Merkezi idare temelde düzenleyici işlemleri hayata geçiren, belediyeler ise uygulayan yerler. Uygulamada yapılacak hatalar, o binaların ayakta kalmasını engelliyor. Bugün İstanbul depremi konuşuluyor. Olası depremde 600 bin yapının hasar görebileceğine ilişkin senaryolar söz konusu. Şimdi düşünebiliyor musunuz? Bu ülkenin yönetmelikleri var. Bu binaların yüzde 90’ı da ruhsatlı. Belediyeden gitmiş proje yaptırmış, ruhsat harçlarını yatırmış, denetim hizmetlerini güya almış. Yapı ruhsatları, yapı kullanım izin belgeleri verilmiş. Ama dönüp arkamıza bakıyoruz bu binaların 600 bini ilk depremde yıkılabilir. Bu projeleri kim hazırladı? Etütleri kim yaptı? Hangi yapı denetim kuruluşu feni mesuliyeti üstlenerek bunun denetimini gerçekleştirdi? Belediye bu ruhsatları verirken, bu etüt ve projelere bakmadı mı? Baktıysa gereğini niye yerine getirmedi? Müteahhitler hangi şartlarda denetimsiz bir şekilde bu binaları gerçekleştirdiler? Niteliksiz demir, beton, malzeme kullanılmasına kimler fırsat verdi? Bu soruların hiçbirinin cevabını alamıyoruz. Madem 600 bin yıkılacak bina var. Bunlara kim müsaade etti?
ANKARA, BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ’NDEN NE KADAR ETKİLENECEK?
Marmara Denizi’nin içinde olması beklenen Büyük İstanbul Depremi’nin Ankara’ya etkilerine ilişkin de konuşan Başkan Alan, çarpıcı örnekler vererek şu ifadeleri kullandı:
“Şu an İstanbul’da beklenen depremin Marmara Denizi’nin içinde olması bekleniyor. Orası ile aramızda nereden bakarsanız kuş uçuşu 400 km’lik bir mesafe var. Doğrudan Ankara’yı etkilemesi olanaklı değil gibi. Ama şu da var. Büyük depremler bazen, bazı özel alanlarda sismik büyütmeye neden olabiliyor. Yani depremin etkisini büyütebiliyor. Bunu en yakın zamanda İzmir’de yaşadık. Sisam açıklarında deprem meydana geldi. Sisam’da 3 kişi vefat etmişti ama İzmir’de Bayraklı bataklığı üzerine inşa edilen çok sayıda yapı yıkıldı ve 117 vatandaşımız yaşamını yitirdi. O da niye? İzmir Bayraklı bölgesi zemin özellikleri niteliğiyle bir bataklık alan.
Bir çanağın içinde. Deprem dalgaları o çanağın içine girdikçe, o zemin içinde büyüterek enerjiyi yapılara yansıtıyor. Orada meydana gelen deprem, özel jeomorfolojik koşulların oluşturduğu bazı alanlarda yıkımlara bile neden olabilir. Bu olmadan, bunu görebilmek bazen mümkün değil. Biz de Sisam’daki deprem olduğunda Bayraklı’nın böyle bir alana sahip olduğunu gördük. 6 Şubat depremlerinde benzer etki Hatay’da görece yaşandı.”
