Ankara'da spor ve sanatla hayata tutunan bir başarı hikayesi: Yusuf Akgün’ün ilham veren yolculuğu
Sanat ve spordaki başarıları ile çok sayıda ödül alan Yusuf Akgün, hayat mücadelesini Yeni Ankara’ya anlattı. Ankara’daki sosyal sorumluluk projeleri ile topluma ilham veren Akgün, engelliliği ile değil azmi ile ön plana çıkıyor.
Iğdır’da dünyaya gelen Yusuf Akgün, henüz 6 yaşındayken elektrik direğine çıkması sonucu akıma kapılarak kollarını kaybetti. Aile büyükleri tarafından hastaneden kaçırılarak bir köyde tedavi edilmeye çalışılan Akgün, çocukluk yıllarında büyük acılar yaşadı. Ancak yaşadığı zorluklar, onu hayata daha sıkı bağladı.
Tedavi sürecinin ardından Ankara’da Çocuk Esirgeme Kurumuna yerleştirilen Akgün, burada fizik tedaviyle tanıştı. “Kendi üstümü giymeyi, yemek yemeyi öğrenmem benim için bir dönüm noktası oldu” diyen Akgün, eğitimine sıkı sıkıya sarıldı. İlkokul yıllarında ağzıyla kalem tutarak yazı yazması, çevresinde hem merak hem de saygı uyandırdı.
TÜRKİYE’Yİ ULUSLARARASI OYUNLARDA TEMSİL ETTİ

Spor ve sanatla da hayata tutunan Akgün, yüzme, kickboks, judo ve atletizm gibi sporlarda çeşitli bölge şampiyonlukları yaşadı, 2004-2008 yılları arasındaki uluslararası oyunlarda Türkiye’yi temsil etti.
“ENGELSİZ EMPATİ” VE “ENGELSİZ KARİYER” PROJELERİYLE FARKINDALIK YARATIYOR

2011’de üniversiteli arkadaşlarıyla birlikte toplumdaki engelli algısını değiştirmek amacıyla çeşitli programlar ve seminerler düzenleyen Yusuf Akgün, günümüzde “Engelsiz Empati” ve “Engelsiz Kariyer” projeleriyle milyonlarca insana ulaşan farkındalık çalışmaları yürütüyor. Yusuf Akgün, özellikle çocuklarla yüz yüze iletişim kurarak, engelliliğe dair önyargıların kırılması için çalışmalar yürüttü.
BAYRAĞI DİŞLERİYLE TAŞIYARAK ANITKABİR’E ULAŞTI

Hayatındaki unutulmaz anılardan biri de 2005’te gerçekleşti. 19 Mayıs Atatürk Koşusu’nda temsilî olarak bayrak taşıması planlanan Akgün, bayrağı dişleriyle kavrayıp Ankara sokaklarında koşarak Anıtkabir’e ulaştırdı. Bu olay sonrası Cumhurbaşkanlığı tarafından yılın sporcuları arasında gösterildi.
YUSUF AKGÜN’ÜN FARKINDALIK DOLU SANAT YOLCULUĞU

Resim alanında Yeşilçam’ın unutulmaz isimlerini tuvale aktaran Akgün, 70 parçalık bir koleksiyon oluşturdu. “Yeşilçam’ın Renkleri” adlı sergisini 2018 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde lösemili çocuklar yararına hazırladığı 70 parçalık eserini Ankara Güvenpark Metro Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşturdu. Yusuf Akgün, “Benim amacım kar değil, farkındalık. Bazen bir tebessüm, en değerli kazanç olabiliyor.” diyerek sanata olan karşılıksız sevgisine bir kez daha vurgu yaptı.
“KENDİ AYAKLARIM ÜZERİNDE DURMAK EN BÜYÜK İLKEM”

Hayatında başkasına bağımlı olmamayı ilke edinen Akgün, “Hepimiz bir şekilde birbirimize ihtiyaç duyuyoruz, varoluş mücadelesi içindeyiz. Ancak ben kararlarımı kendi irademle vermek, iyisi ve kötüsüyle her şeyi kendi sorumluluğumda taşımak istiyorum. Bu duruş, öz saygımın ve içsel gücümün temelini oluşturuyor. Karşılaştığım zorluklara rağmen pes etmedim ve kendi değerlerime olan inancımı korudum.” ifadelerini kullandı.
TOPLUMSAL FAYDAYA DÖNÜŞEN SANAT

Bugün Ankara’da toplum gönüllüsü olarak çalışmalarına devam eden Yusuf Akgün, engelliliği değil mücadeleyi ön plana çıkaran yaşam hikâyesiyle örnek oluyor. Yusuf Akgün’ün sanatı, Ankara’da sosyal farkındalık yaratmaya devam ediyor. Cebeci’de bir kafe için hazırladığı duvar resimleri, yalnızca estetik bir çalışma olmanın ötesine geçerek, bölgedeki ziyaretçilere ilham veriyor. İşletme sahibi Rıza Sıvacı, Akgün’ün eserleri sayesinde insanların emek, motivasyon ve sosyal katılım kavramlarını daha yakından deneyimlediğini belirtti. Özellikle özel gereksinimli bireylere bakış açılarını değiştirdiğini vurgulayan Sevim Şahinkaya isimli işletmeci, “Engel sadece fiziksel değildir. Yusuf Bey’in başarıları, insanın istedikçe her şeyi başarabileceğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı. Bu tür projelerle Akgün, sanatını toplumsal faydaya dönüştürerek hem farkındalık hem de ilham kaynağı olmaya devam ediyor.