Ankara'da "Rojin" için adalet çağrısı!
Ankara'da, Rojin Kabaiş'in ölümünün birinci yılında bir araya gelen kadın örgütleri, Kabaiş'in bedeninde iki farklı erkek DNA'sının bulunduğunu gösteren delilerin gizlendiğini iddia ederek, Adli Tıp Kurumu bulgularını protesto etti.
Rojin Kabaiş ölümünün birinci yıl dönümünde Ankara'da anıldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Genç Feminist Federasyonu üyeleri, Yüksel Caddesi'nde toplandı.

"BİR YILDIR SAKLANAN RAPOR TEPKİLERİN ODAĞINDA"
Grup adına açıklama yapan Platform sözcüsü Sıla Atan, şüpheli kadın ölümlerinin ilk kez kadın cinayeti verilerini geçtiğini belirterek, delillerin karartıldığını ve ölümlere intihar süsü verildiğini iddia etti.
Atan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün burada toplanmamızın bir nedeni var. Geçtiğimiz yıl bugün Rojin Kabaiş'in ölü bedeni bulundu. Geçtiğimiz günlerde ise Adli Tıp Kurumu, Rojin'in bedeninde iki farklı erkek DNA'sının bulunduğunu açıkladı. Bizler tam bir yıldır Türkiye'nin her yerinde 'Rojin'e ne oldu?' diye soruyoruz. Biz 'Rojin'e ne oldu?' diye sorduğumuzdan bu yana ülkemizde 216 kadın öldürüldü ve 225 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti.
Bu yıl ilk kez şüpheli kadın ölümü verileri, kadın cinayeti verilerini geçti. Rojin'in hesabı sorulacak. Her şüpheli kadın ölümü ifadesi, aslında devletin sorumluluklarını görmezden geldiğinin kanıtıdır. Kadınlar yalnızca öldürülmüyor, ölümleri çoğu kez karanlıkta bırakılıyor. 'Düştü', 'intihar etti' veya 'ölü bulundu' denilen kadınlar yaşamını yitirirken, siyasi iktidar bu durumu toplumsal bir sorun olarak ele almak yerine gerçeğin üzerini örtmeyi tercih ediyor."
"ŞULE ÇET DAVASI HATIRLATILDI: GERÇEKLER MÜCADELEYLE ORTAYA ÇIKAR"

Genç Feminist Federasyonu üyesi Nehir Gürses ise Adli Tıp Kurumu'nun elindeki bulguların bir yıldır bilinçli olarak gizlendiğini iddia ederek, Şule Çet davasını hatırlattı ve mücadelenin önemine dikkat çekti. Gürses, "Ama gelin görün ki bir yıldır Adli Tıp Kurumu'nun elinde olan biyolojik bulgular, Rojin'in bedeninde iki farklı erkek DNA'sının bulunduğunu ortaya koydu. Bu bulguların tam tamına bir yıldır Adli Tıp Kurumu'nun elinde olduğunu biliyoruz. Demek ki bu bulgular uzunca bir süredir bilinçli olarak kamuoyundan gizleniyor. Kadınların ölümleri sistematik bir şekilde göz ardı ediliyor.
Yetkililer ise görevlerini yapmamakta ve Rojin örneğinde gördüğümüz gibi gerçeklerin üstünü kapatmakta bir sorun görmüyor. Seneler önce birkaç cadde ötemizde Şule Çet'in şüpheli ölümü için de dosyayı "intihar" diye kapatmaya çalıştılar ama karşılarında kadın örgütlerinin ve kamuoyunun kararlı mücadelesini gördüler. Bizler, Rojin Kabaiş'in ve 'şüpheli ölüm' adı altında gizlenmeye çalışılan kadın cinayetlerinin gerçeğini ortaya çıkaracağız." şeklinde konuştu.
"DAVALARIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

Gürses, tüm kadınları mücadeleye davet ederek, "Davalarının takipçisi olacağız. Adaletin geciktirilmesine ve kadın faillerinin göz göre göre korunmasına izin vermeyeceğiz. Buradan tüm genç kadınları Genç Feminist Federasyonu'na katılmaya davet ediyorum. Gelin, bu mücadeleyi birlikte yürütelim." diyerek sözlerini tamamladı.