Ankara’da öğretmenlerden iş bırakma eylemi: “Yetkili sendika etkisizliğini kanıtlamıştır”

Eğitim Gücü-Sen Başkanı Oğuz Özat, Yeni Ankara’ya yaptığı özel açıklamada, öğretmenlerin maaşlarının geçim koşullarının çok altında kaldığını belirterek, “Öğretmen aç ve mutsuzken öğrencisine umut veremez. İş bırakma eylemlerimiz tek günle sınırlı kalmayacak” dedi.

Ankara’da öğretmenlerden iş bırakma eylemi: “Yetkili sendika etkisizliğini kanıtlamıştır”

Eğitim Gücü-Sen, yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Sendikanın Genel Başkanı Oğuz Özat, Ankara’da yaptığı basın açıklamasında, kamu çalışanlarının maaş ve özlük haklarına ilişkin taleplerini dile getirdi.

Özat, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bugün buraya sadece bedenlerimizle gelmedik. Onurumuzla, umudumuzla, geleceğimizle geldik. Üzerimizdeki beyaz önlükler mesleğimizin safiyetini ve onurunu temsil ediyor. Ellerimizdeki tebeşirler, bu ülkenin geleceğini yazan ellerin bugün karartıldığını tarihe not düşmek için buradadır.”

“DÜŞÜK ZAM PLANLI BİR İHANETTİR”

Toplu sözleşme sürecine ilişkin eleştirilerde bulunan Özat, hükümetin sunduğu zam teklifleri ile yetkili sendikanın yaklaşımının, kamu çalışanlarının haklarını bilerek teslim etme stratejisi olduğunu söyledi. Özat, Hakem Heyeti sürecinde verilen düşük zammı ise “planlı bir ihanet” olarak niteledi.

Özat, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde hükümetin 2026 yılı için yüzde 11 ve yüzde 7, 2027 yılı için ise ilk altı ay yüzde 4, ikinci altı ay yüzde 4 oranlarını teklif ettiğini ancak gerçek enflasyonun ve hayat pahalılığının dikkate alınmadığını vurguladı.

Yetkili sendikanın ise hükümetin tekliflerine karşı yalnızca göstermelik tepkiler verdiğini belirten Özat, “Kameralar önünde sert görünürken kapalı kapılar ardında uzlaşıyorlar. Amaç gerçek bir kazanım elde etmek değil, düşük zam oranlarını üyelerine ‘mücadele ettik ama olmadı’ diyerek kabul ettirmek” dedi.

ÖĞRETMEN MAAŞI YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA

Özat, ortalama öğretmen maaşının 55 bin TL’ye yükseldiğini, Ankara’da kira giderlerinin ise 30 bin TL civarında olduğunu söyledi. Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 86 bin TL’nin, açlık sınırının ise 26 bin TL’nin üzerinde olduğuna dikkat çekti.

Sendikanın başlıca taleplerini şöyle sıraladı:

  • Yoksulluk sınırının üzerinde temel ücret sağlanması,

  • Tazminat ve ek ödemelerde adaletin sağlanması,

  • Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin GİH kadrosuna geçirilmesi,

  • Öğretmen ve eğitim çalışanlarının ek ödemelerinin iyileştirilmesi,

  • Aile ve çocuk yardımlarının gerçek ekonomik koşullara göre güncellenmesi.

“ÖĞRETMENLER DERSE AÇ VE MUTSUZ GİRİYOR”

Özat, iş bırakma eyleminin sadece bir günle sınırlı kalmayacağını, önümüzdeki dönemde haftada bir ya da ayda birkaç gün devam edeceğini belirterek, “Öğretmenlerin aç ve huzursuz bir şekilde derse girmesi öğrencilerin eğitim ortamını da doğrudan etkiliyor” dedi.

Yeni Ankara'ya yaptığı özel açıklamada öğrenci ve velilerin de bu konuda duyarlı olduklarını vurgulayan Özat, “Aç ve mutsuz bir öğretmenle öğrenciyi sınıfa göndermek mümkün değil” ifadelerini kullandı.

MÜLAKAT MAĞDURLARINA AVUKAT DESTEĞİ

Özat, öğretmen atamalarında yaşanan mülakat sürecinin adil yürütülmediğini ve birçok öğretmenin mağdur edildiğini belirtti. Eğitim Gücü-Sen’in bu öğretmenlere ücretsiz avukat desteği sağladığını, ancak sürecin etik açıdan hâlâ sorunlu olduğunu söyledi.

Dikmen’de açılan kız ortaokulu konusuna da değinen Özat, sendika olarak karma eğitimden yana olduklarını vurgulayarak, “Karma eğitim, kız ve erkek çocuklarının birbirlerini sadece cinsel obje olarak görmemeleri açısından önemlidir. Gerekçesiz sınıf düzenlemeleri doğru değildir” dedi.

Son olarak, 30 Ağustos’ta Atatürk’ün kabri önünde atılan siyasi sloganlara da değinen Özat, “Sendikamız 21 Eylül’de kuruldu, üye kaydımız 29 Ekim’de başladı. Bizim önceliğimiz her zaman üyelerimizin haklarını korumaktır. Mezarlıkta siyasi slogan atılmasını doğru bulmuyoruz” diye konuştu.