Ankara, sağlığın da başkenti olabildi mi? İşte şehirdeki hastane, hekim ve eczacı sayısı…
Türkiye’nin başkenti Ankara, son yıllarda sağlık altyapısı ve personel sayısıyla da dikkat çekiyor. Ancak “sağlığın başkenti” olma iddiası hâlâ tartışma konusu.
TÜİK verilerine göre, 6 milyona yakın nüfusuyla Ankara’da yüz bin kişi başına düşen hastane sayısı 431. Bin kişi başına düşen toplam hekim sayısı ise 4. Başkentte 37’si devlet, 38’i özel, 10’u üniversite hastanesi olmak üzere toplam 85 hastane bulunuyor. Bu hastanelerdeki toplam yatak sayısı 25 bin 20.
ANKARA'DA 80 BİNİ AŞKIN SAĞLIK ÇALIŞANI VAR
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 2023 verilerine göre, Türkiye genelinde hekim sayısı 204 bin 223, toplam sağlık personeli sayısı ise 1 milyon 413 bin 921 oldu. Ankara’da görev yapan toplam sağlık personeli sayısı ise 80 bin 898 olarak kayıtlara geçti.
25 BİNE YAKIN HEKİM BAŞKENTTE VATANDAŞA HİZMET EDİYOR
Ankara’da uzman hekim sayısı 11 bin 547. Bunların 6 bin 301’i Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde, 2 bin 89’u üniversite hastanelerinde, 3 bin 157’si ise özel hastanelerde çalışıyor. Başkentteki pratisyen hekim sayısı 3 bin 183. Bu grubun 2 bin 588’i devlet hastanelerinde, 71’i üniversitelerde, 524’ü özel hastanelerde görev yapıyor.
Kentte ayrıca 10 bin 85 asistan hekim bulunuyor. Asistanların 6 bin 563’ü devlet hastanelerinde, 3 bin 522’si üniversite hastanelerinde hizmet veriyor. Bu tabloyla birlikte Ankara’da toplam hekim sayısı 24 bin 815’e ulaşıyor. Hekimlerin 15 bin 452’si devlet hastanelerinde, 5 bin 682’si üniversite hastanelerinde, 3 bin 681’i özel hastanelerde görev yapıyor.
ANKARA'DAKİ DİĞER SAĞLIK ÇALIŞANLARININ DURUMU
Başkentte ayrıca 4 bin 606 diş hekimi, 23 bin 298 hemşire, 3 bin 888 ebe, 3 bin 408 eczacı ve 20 bin 883 diğer branşlarda sağlık personeli hizmet sunuyor.
ANKARA, “SAĞLIĞIN BAŞKENTİ” OLMA KONUSUNDA NE KADAR İDDİALI?
Rakamlar, Ankara’nın sağlık personeli yoğunluğu ve hastane kapasitesi bakımından Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biri olduğunu ortaya koyuyor. Ancak uzmanlar, yalnızca sayıların değil; hizmet kalitesi, erişilebilirlik, sağlık turizmi ve hasta memnuniyetinin de “sağlığın başkenti” iddiasını belirleyeceğine dikkat çekiyor.
