Ankara milletvekilleri Öğretmenler Günü'nde ikiye ayrıldı! Kimileri kadroyu, kimileri vizyonu konuştu

Ankara milletvekilleri, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladıkları mesajlarda, Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına bağlılıkta fikir birliği sergiledi. Ancak bu ortak duygusallık, mevcut eğitim sistemindeki atama krizi, ücretli öğretmenlik ve ekonomik zorluklar nedeniyle keskin bir siyasi çatışmaya dönüştü. Milletvekillerinin mesajları, günün anlamını yüceltirken, aynı zamanda Türkiye'nin eğitimdeki sorunlarının çözümüne dair acil bir talep listesi sundu.

BAŞÖĞRETMEN GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK UNUTULMADI

Siyasi görüş ayrılıklarına rağmen, mesajların ilk ve en güçlü odağı Başöğretmen Atatürk oldu. MHP Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya, Atatürk’ün "Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır." sözünün, bir milletin geleceğini şekillendiren öğretmenlerin kudretini en güçlü biçimde anlattığını belirtti. AK Parti'den Fuat Oktay ise, geleceği inşa eden tüm öğretmenlerin emeklerine ve sabırlarına şükranlarını sunarak, Başöğretmen ve şehit öğretmenleri rahmetle andı. AK Partili Leyla Şahin Usta ve Jülide Sarıeroğlu da "Bir gün değil, her gün emeğini geleceğimize işleyen" öğretmenlere minnettar olduklarını vurguladı.

MUHALEFETTEN ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK VE MÜLAKAT İSYANI

Muhalefet partilerinin mesajları ise sadece kutlama değil, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) politikalarına yönelik ağır bir eleştiri raporu niteliği taşıdı. Odak noktası, öğretmenlerin yaşadığı ekonomik ve mesleki güvence eksikliği oldu.

CHP'den Semra Dinçer, mücadelenin devam edeceğini belirterek somut talebi dile getirdi:

"Öğretmenlerin ayrıştırıldığı değil birleştirildiği, ücretli değil kadrolu istihdam edildiği, ataması yapılmayan tek bir öğretmenimizin kalmadığı bir eğitim düzeni için mücadele etmeye devam edeceğiz."

CHP'li Murat Emir, konuyu kişisel bir mücadele düzlemine taşıyarak, "Düşük maaşa, mülakata, sürgüne, baskıya rağmen sınıfa giren" öğretmenlere borçlu olunduğunu ifade etti.

Bağımsız Milletvekili Koray Aydın, durumu daha da sertleştirdi. Ücretli öğretmenlikle emeğin sömürüldüğü ve atanamayanların ekonomik zorluklarla boğuştuğu bir ortamı eleştiren Aydın, "Millî Eğitim’in en tepesinde gayri millî şahısların cirit attığı" iddiasıyla yönetime ağır suçlamalar yöneltti.

CHP'li Milletvekili Aliye Timisi Ersever ise, "Laik ve bilimsel eğitimin ışığını dimdik tutan öğretmenlerimizin hakkını teslim edene kadar mücadelemiz sürecek." diyerek eğitimdeki ideolojik ayrıştırmaya tepki gösterdi.

CHP Ankara Vekili Tekin Bingöl, eğitimi bir ayrıcalık değil, devredilemez bir hak olarak tanımlayarak tüm öğretmenlerin hakkını savundu.

"TÜRKİYE YÜZYILI'NIN GÜÇLÜ MİMARLARI"

AK Partili isimler, öğretmenlerin ulusal hedeflere ulaşmadaki kilit rolünü öne çıkardı. AK Parti Milletvekili Murat Alparslan, öğretmenleri "Türkiye Yüzyılı’nın güçlü ve donanımlı gençlerini yetiştiren kıymetli mimarları" olarak tanımladı.

AK Parti’den Ömer İleri ve Ahmet Fethan Baykoç, ise bilgi ve adanmışlık vurgusu yaparak, "Bilgiyi her dönemin imkanıyla harmanlayarak nesillere yön veren tüm öğretmenlerimizin emekleri, ülkemizin en aydınlık mirasıdır." mesajını verdi. Bu açıklamalar, öğretmenlerin fedakârlığının milli vizyonla buluşturulması gerektiğini gösterdi.

BAZI VEKİLLER KİŞİSEL BAĞLARINI UNUTMADI

Siyasi çekişmenin ötesinde, bazı vekillerin kişisel geçmişleriyle kurduğu bağlar da dikkat çekti. CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, merhum babasının öğretmen olduğunu belirterek, "Öğretmen çocuğu olmak iyidir." sözüyle mesleğin Anadolu için taşıdığı kıymeti vurguladı. CHP'den Aylin Yaman ise ilkokul öğretmeninin verdiği çalışma disiplini ve okumaya verilen önemi anarak, o ruhu yaratan Başöğretmen Atatürk'e minnetlerini sundu.