Ankara Milletvekili Emir'den 'Reçete Skandalı' açıklaması: 'Ulusal kriz'

Gazeteci Murat Ağırel, sağlık sistemine ilişkin çarpıcı bir iddiayı gündeme taşıdı. Ağırel’in iddiasına göre bazı doktorların e-imza cihazları çalınarak 1301 sahte reçete düzenlendi. Ankara Milletvekili Murat Emir de konuyla ilgili yaptığı açıklamada durumu, ' ulusal kriz' olarak değerlendirdi.

Ankara Milletvekili Emir'den 'Reçete Skandalı' açıklaması: 'Ulusal kriz'

Murat Ağırel'in iddiasına göre, sahte reçeteler üzerinden 585 bin kapsül yeşil reçeteye tabi, uyuşturucu etkisi bulunan ilaç anlaşmalı eczaneler aracılığıyla piyasaya sürüldü.

Soruşturma dosyasına yansıyan ayrıntılar skandalın boyutunu gözler önüne serdi. İddialara göre;

6 Şubat depreminde hayatını kaybeden bir doktor adına reçete yazıldı.
2020’de vefat eden bir hekimin adına 2023 yılında reçete düzenlendi.
İzinli olan doktorların kimlik bilgileri kullanılarak sahte reçeteler oluşturuldu.

Ağırel, usulsüzlüğün sadece bir eczane üzerinden yapılan denetimlerde ortaya çıkarıldığını belirterek olayın daha geniş çaplı olabileceğine işaret etti.

EMİR: “BU BİR GÜVENLİK AÇIĞI DEĞİL, ULUSAL KRİZ”

Skandalla ilgili değerlendirmede bulunan CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, yaşananları sıradan bir güvenlik zaafı olarak değil, “ulusal kriz” olarak nitelendirdi. Emir, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“585 bin kapsüllük uyuşturucu reçete skandalı sıradan bir güvenlik açığı değil, ulusal krizdir. Sağlık verilerinin çalınması yetmedi, insanların hayatını kurtarmak için kullanılan sistem uyuşturucu ticaretine araç haline getirildi. Depremde ölen doktorların adına reçete yazıldı, hayatta olmayan insanların kimliğiyle piyasaya Lyrica sürüldü.”

Emir, geçmişteki veri sızıntılarına da dikkat çekerek, BTK’nın yaşananları ‘teknik aksaklık’ diyerek geçiştirdiğini, hiçbir işlem yapılmadığını ve sorumluların korunmaya devam ettiğini vurguladı.

“Bu düzenden artık sadece çürümüşlük değil, cesaret de akıyor” diyen Emir, suçluların kendilerini dokunulmaz hissettiğini belirtti ve ekledi,“Bir kişi bile istifa etmiyor, bir kişi bile görevden alınmıyor. Bu rezaletin adı yönetim değil, cezasızlıkla beslenen organize suç düzenidir.”