Ankara Kalesi: Tarihi dokusuyla başkentin kalbinde yükselen miras
Ankara’nın Altındağ ilçesinde yer alan ve kentin savunması amacıyla inşa edildiği bilinen Ankara Kalesi, Roma’dan Osmanlı’ya uzanan tarihi dokusu, eşsiz manzarası ve kültürel atmosferiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Tarihi Ankara Kalesi, Ankara’nın Altındağ ilçesinde yer alıyor. Kalenin dışarıdan göründüğünden daha büyük bir alana sahip olduğu biliniyor. Manzarası ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken kalenin, kentin savunmasını sağlamak amacıyla yapıldığı belirtiliyor. Ankara’ya gelince görülmesi gereken yerler arasında ilk sırada yer alan kalede her yıl çeşitli festivaller de düzenleniyor.
Ankara’nın ortasında bir tepe üzerinde bulunan bu kalenin ne zaman yapıldığına dair kesin bir bilgi bulunmuyor. Bazı kaynaklara göre kale, tarih öncesi zamana dayanıyor. Bazı kaynaklar ise kalenin Hititler zamanında yapıldığını yazıyor.
TARİHİ DOKU İLGİ ÇEKİYOR
Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı tarihine tanıklık eden Ankara Kalesi birçok kez ele geçirildiği, bunun sonucunda zarar gören ve yıkılan surlar tekrar onarıldığı vurgulanıyor. Selçuklu hükümdarı 1. Alaeddin Keykubad kaleyi onardığı biliniyor. 2. İzzeddin Keykavus ise kaleye yeni eklemeler yapıldığı söyleniyor. Osmanlı zamanında ise Kavalalı İbrahim Paşa kalenin dış duvarlarını onartmış aynı zamanda genişlettiği belirtiliyor.
Tarih boyunca birçok kez değişime uğrayan, onarılan ve yeni eklemeler yapılan Ankara Kalesi günümüzde iç kale ve dış kale olmak üzere ikiye ayrılıyor. Her ikisinde de Bizans Mimarisi özelliklerine rastlanıyor.
Dış kaleye iki kapıdan giriş yapılıyor. Bunlar dış kapı ve hisar kapısı olarak tanımlanıyor. Hisar kapısı ana giriş kapısı ve hemen yanında Abdülhamid zamanında yapılan bir saat kulesi bulunuyor. Dış kale tepenin kuzey, güney ve batı yönlerine bakıyor. İç kalenin ise daha yüksek olarak biliniyor.
ANKARA EVİ İÇİNDE BULUNUYOR
Kale içinde Osmanlı zamanına ait birçok ev bulunuyor. Bunlar “Ankara Evi” olarak anılıyor. Bu evlerin, tepede inşa edildiğinden arazinin engebesinden dolayı alt kat planlarının düzgün olmadığı belirtiliyor. Öte yandan üst katlarda cumba tipi mimari örneği görülüyor.
Burada yerli ve yabancı turistler, sokak aralarında oyun oynayan çocuklar ve bölge esnafı ile tam bir eski mahalle kültürüne rastlanıyor.
