Ankara dokusu içeren eşsiz filmler hangileri?
Türkiye sinemasında önemli bir yeri olan Ankara, yalnızca başkent kimliğiyle değil beyazperdeye taşınan hikayelere ev sahipliği yapmasıyla da öne çıkıyor. Başkentte çekilen birçok yapım, dönemin ruhunu, bireysel çatışmaları ve toplumsal olayları sinema diliyle aktarıyor.
Türkiye’nin başkenti Ankara, yalnızca siyaset ve bürokrasinin merkezi olmakla kalmıyor aynı zamanda beyazperdede de kendine özgü bir fon oluşturuyor. Birçok önemli yapım, ya konusunu Ankara’dan alıyor ya da çekimlerini kentin sokaklarında, cezaevlerinde ve tarihi mekânlarında gerçekleştiriyor.
ÖYLE YA DA BÖYLE
Ankara’da çekilen ve gençlerin hikayesini beyazperdeye taşıyan filmlerden biri “Öyle Ya da Böyle”. Hakan (Ferit Kaya) ve Mehmet’in (Osman Karagöz) öyküsünü anlatan film, tiyatro-yazarlık bölümü mezunu iki gencin hayallerini gerçeğe dönüştürme çabasını merkezine alıyor. İstanbul’a gitmek yerine Ankara’da kalmayı seçen ikili, hayatta kalmak için istemedikleri işlerde tutunmaya çalışıyor. Ancak işin rengi, yaşlı bir yazarla yollarının kesişmesiyle değişiyor ve komediyle dolu, bir o kadar da düşündürücü bir serüven başlıyor.
UÇURTMAYI VURMASINLAR
1989 yapımı film, Ankara’nın sinema tarihinde en özel işlerinden biri olarak kabul ediliyor. Çekimlerinin büyük bölümü Ulucanlar Cezaevi dokusu içeren film, annesi tutuklu olduğu için hapiste büyüyen minik Barış’ın gözünden anlatılıyor. Siyasi mahkûm İnci ile Barış arasındaki dostluk, hapishane duvarlarını aşarak izleyiciye umut ve insanlık hikayesi sunuyor. Film, gösterildiği dönemde büyük yankı uyandırırken, Ankara’nın sinema tarihine de damga vurdu.
TOPRAĞIN ÇOCUKLARI
Yapımcılığını Erkan Can’ın, yönetmenliğini Ali Adnan Özgür’ün üstlendiği “Toprağın Çocukları”, Ankara’da çekilen dikkat çekici dönem filmlerinden biri oldu. Film, köy enstitülerinin kapatılma sürecini merkeze alıyor. Çingene kızı Karika’nın hayatta kalma mücadelesi, Cevher’in yardımlarıyla enstitüye sığınması ve köy halkının baskıları arasında geçen hikaye, yalnızca bireysel bir dramı değil aynı zamanda Türkiye’nin eğitim tarihinin kırılma noktalarından birini perdeye taşıyor. Ankara’da çekilen sahneler, dönemin ruhunu izleyiciye aktarıyor.
YERALTI
Engin Günaydin’in başrolünü üstlendiği “Yeraltı”, Fyodor Dostoyevski’nin “Yeraltından Notlar” eserinden uyarlandı. Çekimleri Ankara’da yapılan film, kentin soğuk ve mesafeli atmosferini karakterlerin içsel çatışmalarıyla ustalıkla birleştiriyor. Muharrem’in eski arkadaşlarıyla yaşadığı gerilim dolu buluşma üzerinden gelişen hikaye, bireyin varoluş sancılarını, utançlarını ve hesaplaşmalarını çarpıcı bir şekilde beyazperdeye aktarıyor. Film, Ankara’nın modern kent dokusunu arka planına alarak güçlü bir sinema dili ortaya koyuyor.
ANKARA SİNEMASININ ÖNEMİ
Bu filmler, yalnızca başkentte çekilmiş olmalarıyla değil, Ankara’nın farklı yüzlerini yansıtmalarıyla da dikkat çekiyor. Ulucanlar Cezaevi’nden sokaklarına, köylerinden tiyatro sahnelerine kadar Ankara’nın kültürel ve sosyal dokusu sinemaya taşınıyor. Başkentte çekilen yapımlar, Türk sinemasında hem tarihsel hem de bireysel öyküleriyle özel bir yer edinmiş durumda bulunuyor.
Ankara’nın doğal atmosferi ve kendine has soğukluğunu koruyan şehir görüntüleri, özellikle bireysel dramların ve politik göndermeler içeren filmlerin vazgeçilmez mekânı haline geliyor. Bu yönüyle Ankara, İstanbul’un kalabalık sinema ortamının dışında kalan ama bir o kadar da özgün hikayelere ev sahipliği yapmaya devam ediyor.
