102. Yılında başkent Ankara: Kurtuluşun merkezi, Cumhuriyetin simgesi
13 Ekim 1923 Ankara'nın başkent ilan edilişinin 102. yıl dönümü. Milli Mücadele'nin karargâhı olan şehir, İstanbul'un asırlık payitaht devrini kapattı. Genç Cumhuriyet'in bağımsızlık ve çağdaşlık vizyonunun simgesi olan Ankara'nın, destansı yolculuğunu keşfetmeye hazır mısınız?
Bugün, 13 Ekim 2025, Türkiye Cumhuriyeti'nin kalbi olan Ankara'nın başkent ilan edilişinin 102. yıl dönümü büyük bir coşku ve minnetle kutlanıyor. 13 Ekim 1923 tarihi, sadece idari bir karar değil, aynı zamanda Yeni Türk Devleti'nin siyasi ve ideolojik bağımsızlığının tüm dünyaya tescil edildiği kritik bir dönüm noktasıydı. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ileri görüşlülüğüyle, o dönemde sönük bir Anadolu kasabası olan Ankara, yüzlerce yıllık Osmanlı payitahtı İstanbul'un karşısına, bağımsızlığın ve ulusal egemenliğin temsilcisi olarak dikildi. Bu değişim, 102 yıldır süren bir modernleşme ve gelişme destanının başlangıcı oldu.
ANKARA NEDEN TERCİH EDİLDİ?

Ankara'nın başkent olarak seçilmesi, tesadüfi ya da keyfi bir karar değil, tamamen jeopolitik ve stratejik zorunlulukların bir sonucuydu. Şehrin en önemli avantajı, Anadolu'nun tam ortasında yer almasıdır. Bu, işgalci devletlere ve cephelere eşit uzaklıkta kalmayı sağlıyordu. Etrafının dağlarla çevrili olması, olası deniz işgallerine karşı kenti doğal bir korumaya alıyor, savaşın yönetimi ve gizli haberleşme buradan kolaylıkla yürütülebiliyordu.
Ayrıca, 27 Aralık 1919'da Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye'yi coşkuyla karşılayan Ankara, bu tarihten itibaren Milli Mücadele'nin fiili merkezi haline gelmişti. Türk milletinin bağımsızlık azmini temsil eden TBMM'nin burada açılması, şehrin başkentlik unvanını bileğinin hakkıyla kazandığını gösteren en güçlü kanıttı.
TARİHİ TESCİL VE VİZYON

Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanıp Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasının ardından, yabancı devletlerin temsilciliklerini yeni merkeze taşıma konusundaki direnci, başkentin acilen resmileşmesini gerektirdi. Bu amaçla, 9 Ekim 1923 tarihinde Dışişleri Bakanı İsmet Paşa ve 14 arkadaşının TBMM'ye sunduğu kanun teklifi, dört gün süren tartışmaların ardından 13 Ekim 1923'te Meclis kararıyla kabul edildi. Cumhuriyet'in ilanından sadece 16 gün önce alınan bu radikal karar, Ankara'yı resmen Türkiye Devleti'nin Başkenti yaptı. Bu tescil, genç ulus devletin Batı'ya değil, Anadolu'ya döndüğünü gösteren güçlü bir siyasi mesajdı.
MODERN BİR BAŞKENTİN İNŞASI

Başkent ilan edildikten hemen sonra Ankara, hızlı ve planlı bir gelişim sürecine girdi. Atatürk'ün talimatıyla, yabancı uzmanlar (özellikle Hermann Jansen) getirilerek modern şehir planları hazırlandı ve bu sayede Ankara, kısa sürede bir Anadolu kasabasından modern bir metropole dönüştü. Eğitime, sanata ve kültürel kurumlara verilen öncelik, Ankara'yı sadece yönetim merkezi değil, aynı zamanda çağdaş Türkiye idealinin de temsil mekanı olarak inşa etti. Bugün Ankara, 102 yıllık tarihi ve siyasi birikimiyle; diplomasi, siyaset ve güçlü iradenin simgesi olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin kalbi olmaya, istikbale ışık tutmaya devam etmektedir.