Böcek ailesinin ölümü: Gıda zehirlenmesi mi, fosfin gazı mı?
Dört kişilik bir aile, geride sadece sorular bırakarak yok oldu.
İstanbul, 9 Kasım 2025’te Almanya’dan gelen dört kişilik Böcek ailesini;
Servet'i, Çiğdem'i, 6 yaşındaki Kadir Muhammed'i ve 3 yaşındaki Masal'ı, misafir etti.
Bir hafta içinde hepsi hayatını kaybetti.
ADLİ TIP RAPORU GELDİ: ÖNCELİKLİ BULGU “KİMYASAL MADDE ZEHİRLENMESİ”
Adli Tıp Kurumu’nun ön raporu, soruşturmanın seyrini değiştirdi.
Açıklanan ilk bulgulara göre;
Böcek ailesinin klinik tablosu, özellikle fosfin gazı olmak üzere bazı kimyasal maddelere maruziyetle uyumlu bulunuyor.
Bu bulgu, olayın ağırlık merkezini gıda zehirlenmesi ihtimalinden kimyasal etken ihtimaline doğru kaydırmış durumda.
***
Ancak bu değerlendirme kesin ölüm nedeni anlamına gelmiyor.
Adli Tıp Kurumu’nun tam toksikoloji raporu tamamlanana kadar nihai sonuca ulaşılamayacak.
Soruşturma, yanlış ilaçlama, pestisit kullanımı, havalandırma ihmalleri ve gıda güvenliği eksiklerinin aynı anda rol oynadığı çok katmanlı bir maruziyet zinciri ihtimali üzerinde yoğunlaşıyor.
GIDA ZEHİRLENMESİ: HÂLÂ İHTİMAL, AMA ZAYIFLIYOR
11 Kasım günü; midye dolma, kokoreç, tavuk tantuni, çorba, sucuk ekmek...
Belirtiler birkaç saat içinde başladı.
Bu çok hızlı bir başlangıç, klasik gıda zehirlenmesi belirtileri ile örtüşüyor.
Savcılık, hemen o satıcılardan numune alıyor ve laboratuara gönderiyor.
Laboratuar raporları geliyor.
“Numunelerde bakteri, toksin falan yok, ürünler temiz.”
İşte kritik nokta burada devreye giriyor.
Sokak satıcılarında, özellikle midye, kokoreç, tantuni gibi ürünlerde, ürün günübirlik gelir.
Aynı şey et, tavuk, baharat için de geçerli.
Yani savcılığın test ettirdiği numuneler muhtemelen ertesi güne ait.
Bu nedenle analizler ailenin tükettiği ürünlerle aynı partiyi temsil etmiyor olabilir.
KİMYASAL MARUZİYET: ŞU ANDA EN GÜÇLÜ ŞÜPHE VE EN KORKUTUCU TESADÜF
Ve en korkutucu tesadüf burada.
Gözler hızla otele çevrildi.
Ailenin kaldığı Harbour Suites Otel’in giriş katında, zehirlenmeden saatler önce tahtakurusu ilaçlaması yapılmıştı.
Kullanılan madde: Alüminyum fosfit.
Nemle tepkimeye girdiğinde fosfin gazı açığa çıkarıyor.
Kokusuz, renksiz, havalandırma kanallarından kolayca yayılan, panzehiri olmayan bir gaz.
Ve aynı alüminyum fosfit...
Türkiye’de ve dünyada tarım sektöründe de en yaygın kullanılan depo böcek ilacı ve fumiganttır.
Tahıl silolarında, kuru bakliyatta, fındık depolarında, gemilerde tonlarca kullanılıyor.
Bir yandan gıdayı koruyor, diğer yandan kapalı alanda yanlış kullanıldığında ölüm saçıyor.
Bu “çift kullanımlı pestisit” gerçeği, denetim ve eğitim ihtiyacını daha görünür kılıyor.
İlaçlama ile ilgili bir detay da şu:
İlaçlamayı yapan kişinin sertifikasının olmadığı ortaya çıktı.
Bu, hem Türkiye mevzuatına hem de Gıda ve Tarım Örgütü'nün gerekliliklerine aykırı.
DENETİM VE UYGULAMA EKSİKLİKLERİ
Bu trajedi ne sadece “kötü midye” ne de sadece “yanlış ilaçlama”.
Sokak gıdalarında izlenebilirlik yok.
Gıda partilerinin kayıt altına alınması zorunlu değil.
Otelde ilaçlama sonrası güvenlik aralığı uygulanmamış.
Havalandırma sistemi kontrol edilmemiş.
İlaçlamayı yapan kişi sertifikasız.
Kullanılan pestisitin MSDS (Güvenlik Bilgi Formu) yok veya incelenmemiş.
Otel yönetimi misafir bilgilendirmesi yapmamış.
En önemlisi, tarımda kullanılan form ile kapalı alanda kullanılan form arasındaki yüksek risk farkı hesaba katılmamış.
Otel mühürlendi.
***
Facianın ardından ortaya çıkan son gelişmeler,
denetimsizliğin ve kontrolsüz uygulamaların ölümcül sonuçlarını daha da net ortaya koyuyor.
Oteli ilaçlayan D.C.’nin, daha önce de bir çocuğun zehirlenmesine sebep olduğu ortaya çıktı.
Üstelik şüpheli sadece biyosidal ürün uygulayıcı sertifikasına sahip.
Ve izin verilen hiçbir iş yerinde çalışmamış.
Yani uygulamayı tamamen izinsiz ve kontrol dışı yapmış.
Bu kişi denetimsizlikten faydalanarak daha kaç kişinin ölümüne neden olacaktı?
Kim bilir?
***
Benzer bir olay 2023’te Ankara Keçiören’de yaşanmıştı:
Yine alüminyum fosfit.
Yine iki ölüm.
ASIL SUÇLU: ÇOK KATMANLI İHMAL
Gıda tarafında izlenebilirlik yok, kayıt dışı satıcı çok.
Otel tarafında yönetim yok, önlem yok.
İlaçlama sektöründe sertifika yok, denetim yok.
Pestisit kullanımında kontrol yok.
Ve maalesef, koordinasyon ve denetim eksikliği bir aileyi yok etti.
CİNAYET BÜRO DA DEVREDE
Olayın “taksirle ölüme sebebiyet” sınırlarını aşabileceğini gösteriyor.
Gözaltı sayısı 11’e ulaştı. Bunlardan 4'ü tutuklandı.
Otel sahipleri, ilaçlama firması çalışanları, gıda satıcıları…
Neredeyse hepsinin sabıka kaydı olduğu ortaya çıktı.
Otel sahibinin 1'i kasten olmak yaralama olmak üzere 2 sabıka kaydı,
Midyecinin 5'i dolandırıcılık olmak üzere11 suç kaydı,
Kokoreççinin bir yaralama bir de görevi yaptırmamak için direnme suçu,
İlaçlamacının bildiğimizin dışında 3 sabıka kaydı var.
GÜVENLİK ZİNCİRİ KIRILINCA İNSANLIK KIRILIYOR
Gıda güvenliği ile kimyasal güvenlik birbirinden ayrılamaz.
Bir otelde tahtakurusuyla mücadele edilirken, bir aile yok oluyorsa, bu turizm sektörünün de utancıdır.
İstanbul, milyonlarca turisti ağırlıyor.
Ama bu olay, “misafirperverlik” kavramımızı ne kadar içselleştirdiğimizi de bir kez daha sorgulatıyor.
***
Böcek ailesi gitti.
Dört can, bir sistemin boşluklarında eridi.
Sebep ne olursa olsun, gıda, fosfin gazı ya da ikisinin kombinasyonu, sonuç aynı:
Önlenebilir bir facia.