Sofraya gelmeden tükenen bereket

Son yıllarda Türkiye'deki meyve ve sebze fiyatlarındaki artış eli yakmakla kalmıyor, cebi de patlatıyor. Neye uzansak ateş pahası! Pek çok insan artık temel ihtiyaçlarından bile feragat etmek zorunda kalıyor. Peki, bu artışın sebebi ne?

Üreticiye sorsak suçlu aracılar ve nakliyat; tüketiciye sorsak zamlar. Gerçek şu ki, iklimsel değişiklikler artık tarımın kaderini belirliyor. Mevsimler değişti, yağış düzeni bozuldu. Üretici, hasat zamanı neyle karşılaşacağını bile kestiremiyor. Kimi zaman yeterli ürün alamıyor, kimi zamansa ürünü istediği fiyata satamıyor. Tüm bu üretim sıkıntılarının üzerine nakliyat ve aracı maliyetleri de eklenince, haliyle bu yük biz tüketicilerin cebine yansıyor.

Mazot ve benzine zam gelmediği bir hafta neredeyse yok. Üstelik bir de, neye göre fiyat artırdığı belli olmayan aracılar var. Gerekli denetimlerden geçmeyen, fiyat artışlarını keyfî biçimde belirleyen bu aracılar, sistemin en kronik sorunlarından biri. Onlara da sorsanız, hemen "mazot, benzin, işçi giderleri" diyecekler.

Bu kısır döngüden bir türlü çıkamıyoruz. Sonunda olan yine biz tüketicilere oluyor. Yakınmak, bu zam zincirinin en son halkası olarak bize kalıyor.

Ama bir gerçek var ki: Herkes haklı! Üreten, nakleden, satan, alan… Herkesin kendine göre haklı nedenleri var.

PEKİ, BU SORUNU NASIL ÇÖZECEĞİZ?

Aslında çözüm basit ama uygulaması zor: Tarım planlaması yapmalıyız. Üretici desteklenmeli, maliyetler düşürülmeli. Aracılık sistemi sadeleştirilmeli ve sıkı denetim altına alınmalı.

Eskiden dört mevsimin yaşandığı ender ülkelerden biri olan güzel Türkiye’miz, artık iklim değişikliğine yenik düşmüş durumda. Her birey, dolabına ve sofrasına temel ihtiyaç ürünlerini zorlanmadan koyabilmesi için hem devlet elinden gelen her şeyi yapmalı, hem de bireysel olarak bizler sorumluluk almalıyız. Bizler iklim değişikliğine sebep olan etkenlerden uzak durmalı, daha çok ağaçlandırmaya ve tarımsal faaliyetlere yönelmeliyiz.

Devletimiz de “Üreten bir toplum, ayakta duran toplum” düsturunu benimseyerek üreticisini desteklemeli ve arkasında durmalı.