İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı

Günümüz dünyasında en kolay harcanan şeylerin başında insan hayatı geliyor. İzmir’de yaşanan menfur saldırı sonucunda kaybettiğimiz polislerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Bu olay çok taze olduğu için gündemimizde. Ancak diğerlerini unuttuk mu? Asla!

Bu zamana kadar öfkeyle başlayan hangi işin sonucu güzellikle bitti? Hasta yakınlarının şuursuzca darp ettiği doktorlar… Not konusunda anlaşamayan veli-öğretmen ikileminde dayak yiyen öğretmenler… Gasp edilen taksi şoförleri… Bunlar sadece iş kollarında bilinen vakalar.

Ayrıldığı eşini öldürenler, yemeği beğenmediği için eşini komaya sokanlar, trafikte yol verme kavgasında kafaya sıkılan silahlar, uyuşturucu temini için komşusunu öldürenler… Nedir bu? Sinir krizi mi, müptezellik mi, hazmedememek mi?

Bir gün “Ne oluyor kardeşim, nereye varacak bunun sonu?” diyecek birilerinin çıkacağına inanıyorum. Peki bundan sonraki nesillere ne aktaracağız? Maganda ruhlarını, canilikleri mi? Hayatlar adeta bir bozuk para gibi harcanıyor. Onlar annelerinin kıymetlisi değil mi? Siz mi verdiniz onlara bu canı ki, kıyarken bu kadar fütursuzca davranıyorsunuz?

İnsanoğlu zor yetişen bir canlı. Beslemek, büyütmek, eğitmek, topluma yararlı hale getirmek hiç kolay değil. Bizler çok kıymetliyiz. Yaradan bizi diğer yaratılmışların arasından en mükemmel yaratmış. Öylesine özeliz ki, parmak izlerimizin hiçbiri diğer bir insanla aynı değil. Nevi şahsımıza münhasırız.

Ama bu kadar güzelliğe birkaç dakika içinde kıymak, ruhları kirli ve merhametsiz insanlar için ne kadar da kolay…

Şehitlerimiz… Annelerinin kuzuları… Vatanı korurken, caniler tarafından acımasızca öldürülüyorlar. Kornaya bastı diye arkasındaki adama ateş edip onu hayatından eden zalimler… Aslında onlar aciz; ellerinde silah, sopa, bıçak olduğu için kendilerini güçlü hissediyorlar.

Bedenini zayıf görüp kurban seçilen, Ninja kılıcıyla hayattan koparılan mimar kızımız… Evine giderken böylesi bir ölümü düşünmüş müydü acaba? Miras paylaşımında “hepsi benim olsun” diye anne babasına kıyan evlat, atasına zarar vererek haklı mı oldu?

Örnekler maalesef yaz yaz bitmez. Keşke bu örnekleri değil de yaptığımız yapıtları, kazandığımız sınavları, elde ettiğimiz sportif başarıları saymakla bitirseydik. Üzücü olan şu ki; kötü örneklerin türleri her geçen gün şaşırtıyor. Adeta teknik geliştiriyorlar. Bu eforu iyi yollara kanalize etseler, dünya listelerinde ilk sıralarda yer alırlar.

Psikolojisi iyi olmayan, tedavi altında tutulması gereken sorunlu bireylerin mutlaka hastaneye götürülüp tedavi edilmesi gerekli. Sadece tedavileri değil, almaları gereken ilaçlarda çok iyi takip edilmeli. Bir de öfke problemini kabul etmeyen bireyler mevcut. Uzmanların bu konuda önerisi ise; sayma ve nefes terapisi.

Ölüm dışında her şeye çare var. Yeter ki iş oraya varmasın, sonuç hüsran olmasın. Bu tür ortam ve kişilerden uzak duralım. Şiddet eğilimli, dengesiz davranan insanlardan uzaklaşmak menfaatimize. Yakınlarımızda böyle insanlar varsa, psikolojik destek alması için ikna edelim.

Öfkelendiğimizde, karşımızdaki kişinin de bizim yakınımız olabileceğini düşünmek olayı çözümler. Empati iyidir. Gerçek hastalar içinse tek yol tedavi.

Bu dünyada herkesin yaşam hakkı var ve kimsenin bunu almaya hakkı yok.

SON DAKİKA HABERLERİ

Nazife Mert Diğer Yazıları