Görmedik, duymadık ve susturduk
Bu yazı, duyulmayan çocukların sesi olma sorumluluğuyla kaleme alındı. Her satırı, susturulan bir çocuğun hakkını arama niyeti taşır.
Türkiye’de 2023 yılında Adalet Bakanlığı aracılığıyla yürütülen soruşturmalara göre 193 bin 212 adet cinsel suç dosyası açıldı. Bu dosyaların 66 bin 138’i çocuklara yönelik cinsel istismar. Bu istismar davalarında son 10 yılda yüzde 700 artış olduğu belirtilmiş. Veriler çok üzücü. Bu oranın artışındaki en büyük sebep sessiz kalmak.
Her sessizlik bir suçun üstünü örtüyor. Çocuklar susuyor, susturuluyor; bu ahlaksızlar daha da meydan buluyor. Cinsel istismar bireyin değil, toplumun utancı; sessiz kalan kurumların, ailelerin vebali. “Ayıp olur” denilip kapatılan her olay, bir sonraki istismarın önünü açıyor.
“Kimseler duymasın” cümlesi, adaletin önüne çekilen bir perde. Mahkeme salonlarında “iyi hal indirimi” alan suçluların rahatlığı toplumu kemiriyor.
Çocuğun yaşadığı travma yıllar geçse de bitmiyor. Ancak suçluların kısa süreli cezaları, adalete olan güven duygusunu yok ediyor. Bu utanç tablosu yalnızca yargının değil, tüm toplumun aynası.
Bir çocuk istismar edildiğinde, kirlenen beden değil, bir gelecek oluyor. Biz bu geleceği korumakta, sınıfta kaldık. Farkındalık yaratma anlamında da yeterli değiliz maalesef.
Aileler çekiniyor, kurumlar sorumluluk almaktan kaçınıyor ya da “Bir kereden bir şey olmaz” gibi utanılası cümlelerle üstü örtülmeye çalışılıyor. Üstünü örtmeyelim sevgili aileler! Daha çok altını çizelim, göze sokalım ki bir başka çocuğa daha girişimde bulunulmasın.
Bu süreci doğru yönetmek asıl önemli olan. Çocuklarımıza güven verici bir ortam sağlamalıyız ki konuşup kendilerini rahatça ifade edebilsinler. Devlet, yargı, medya ve eğitim bu zincirin birer halkası.
Son bir yılda televizyon ve yayın organlarında işlenen, haftalarca failleri bulunamayan çocuk cinayetlerini ve örtülmeye çalışılan davaları unutmadık. Cezalar caydırıcı olmalı. İyi hal indirimi bu tür suçlarda geçerli olmamalı.
Aileler bu konuda daha bilinçli yaklaşmalı. Korkutmadan konuşmalı, evlatlarının arkasında durmalı. GİZLENMEMELİ ! Bu utanç çocukların değil, bu suçu işleyen canilerin. Utanması gereken asıl onlar.
Bir ülkenin gelişmişliği, çocuklarını ne kadar koruyabildiğiyle ölçülür. Eğer biz evlatlarımızı koruyamıyorsak, yüksek binalar ve süslü nutuklar bizi temize çıkarmaz.
Çocuklar geleceğimizdir ve geleceğimize sahip çıkalım.