Haftaya bakış: Piyasanın ince gülü
Merhabalar, taze haftanın eşiğinde hep birlikte ekonomiye beraber bakalım. Yeni haftanın yatırım olanaklarını konuşacağız ama önce küçük bir sürpriz: Bu hafta grafikler bile sanki mahcup, “Ben mi yükseldim, yoksa TL mi değer kaybetti?” diye birbirine bakıyor. Yani piyasanın günü henüz şen değil ama umut kapısı kapalı da değil. Şimdi tabloyu birlikte kuralım.
HAFTANIN DENGESİ VE YÖN ARAYIŞI
Enflasyonun yukarı yönlü eğilimi sürerken TL’nin reel değerinin zayıflamaya başlaması yatırımcı açısından temkinli bir atmosfer oluşturuyor. Fakat Borsa İstanbul’un bilançoları öyle kara bulutlar getirmiş değil. Şirketlerin çoğu “Ben ayaktayım” mesajını verecek kadar sağlam rapor açıkladı. Bu yüzden borsada düşüş trendi senaryosu ufukta görünmüyor. Hem dünya hem Türkiye yatırımcıları aynı soruya bakıyor: “Bu hafta sermaye nerede toplanacak?”
KÜRESEL DALGALAR VE SEKTÖREL AYRIMLAR
Dünya piyasalarında ABD borsaları hâlâ dikkat çekiyor. Ancak Nasdaq’ın parlaklığı biraz camın üzerindeki ışık gibi; bir dokunsan çizik mi çıkacak, yoksa yeni bir icat mı fışkıracak belli değil. Yapay zeka yatırımlarının hızla büyümesi “balon” iddialarını güçlendiriyor. Bu yüzden teknoloji odaklı endekslere girerken soğukkanlı olmak şart.
Türkiye tarafında ise sıkı para politikası özel sektörün nefesini daraltsa da köklü firmalar ayakta durmaktan da öte pozitif görünüm sergilemeyi başarıyor. Savunma sanayii ise adeta bölgedeki çatışmaların da etkisi ile devlet desteğini arkasına alarak büyüyen bir çınara dönüştü. Çünkü coğrafya sürekli bir kaynak harcaması gerektiriyor ve bu da sektörün teknolojik kapasitesini hızla artırıyor. Enerjide ise dünya pazarlarının akışı ABD’nin enerjik denge arayışlarıyla durağan bir çizgi izliyor. Petrol fiyatları kolay yükselecek gibi değil; ABD bile bu eğilimi kırmak için çok çaba sarf etmek zorunda. Şimdilik durağan ancak piyasa ABD’yi bile affetmez.
SEKTÖRLERİN YÖNÜ VE YATIRIMCININ ÇIKARIMI
Gıda sektörü enflasyonla uyumlu bir bandın içine yerleşmeye başladı. Eğer beklenmedik bir kırılma olmazsa uzun vadede daha sakin bir gıda enflasyonu ile karşılaşabiliriz. Şimdilik durağanlık hâkim. Böyle bir tabloda yatırımcının hafta boyunca bakacağı pusula oldukça net: Küresel risk iştahı, TL’nin reel gücü, enerji fiyatlarının istikameti ve Türkiye’deki kurumsal bilançoların dayanıklılığı. Bu dört başlık bir araya geldiğinde piyasanın dilini anlamak kolaylaşıyor.
Haftaya bakışın özeti şu: Piyasa ne tam bahar havasında ne de fırtınaya hazırlanıyor. Daha çok ince bir rüzgar var; yönü doğru okunursa fırsata dönüşebilir. Yatırımcı için bu haftanın en kıymetli öğüdü, sabırlı ve bilinçli adımlar atmak. Sakin ve sabırlı olmanız dileğimle.
Hakikate yakın, yalana beri kalın, hoşçakalın