Eşinizin kaçırdığı mallardan hak talep edebilirsiniz

Merhaba ben Ankara avukatlarından Av. Akın Özbey. Siz okuyucularımızla yazılarımı düzenli olarak buradan paylaşacağım. Hukuki konularda merak ettiğiniz tüm konuları en yalın ve anlaşılabilir hali ile anlatmaya özen göstereceğim. Bugün birçok vatandaşın mağdur olduğu evlilik içerisinde mal kaçırma konusunu ele alacağım.

Evlilik birliği içerisinde tarafların edindiği mallar boşanma ile birlikte ortak mal kabul edilir ve açılacak olan mal rejiminin tasfiyesi davasında mallar eşler arasında yarı oranda paylaşılır. Evliliğin yarı oranda mal paylaşımı şeklindeki olağan sonucunu bertaraf etmek isteyen kişilerin, satın alacağı taşınmaz veyahut taşınır malı başkaları adına kayıt ettirmek suretiyle eşinden mal kaçırmayı amaçladığı sıklıkla görülmektedir. Örnek vermek gerekirse evlilik devam ederken satın alınan evin baba adına tapuda tescil edilmesi, arabanın kardeş adına tescil edilmesi...

Kişiler bu tür kazanımlardan eşlerinin pay alamayacağını düşünse de hakkı gasp edilmeye çalışılan eşin pay alması mümkündür. Öyle ki mağdur pozisyonunda olan eş boşanma davası açtıktan sonra açacağı dava ile mal kaçırma kastıyla üçüncü kişiler adına kayıt edilen maldan hakkını talep edebilir. Açılacak olan dava malın niteliğine göre tapu iptali ve tescil davası veyahut tasarrufun iptali davası olabilmektedir. Her olaya ve olaydaki mala göre dava türü ile talep edilen husus değişse de üçüncü kişiler adına alınan mallar ile eşin hakkının bertaraf edilmesinin mümkün olmadığı kesin olan husustur.

Eşinin hakkını göz ardı ederek mal kaçırmak isteyen kişi, eşi tarafından bu tür bir dava açılacağını öğrendiğinde yine bir mal kaçırma hamlesi yapmayı düşünecektir. Örneğin babasının adına ev alan kişi, eşi tarafından boşanma davası ile birlikte tapu iptal ve tescil davası açılacağını ve eşinin hakkını talep edeceğini öğrendiğinde babasının üzerinden evi bir başkasına devretmek isteyebilecektir. Uygulamada bunun sıklıkla yapılmasının nedeni tapudaki kayıtlara güvenerek gerçek satış ile ev satın alan kişilerin bu güveni korunmaktadır. Bu şekilde gerçek bir satış yapıldığı takdirde o satışın iptal edilmesi mümkün değildir. Fakat böyle bir satış sonrası tapu iptali mümkün olmasa da hak edilen bedelin talep edilerek alınması mümkündür. Yine de bu şekilde bir satışın önlenerek tahsil kabiliyetinin mala tedbir koymak suretiyle sağlanması sonucun etkinliği açısından önemlidir. Bu nedenle açılacak olan tasarrufun iptali davalarının diğer eşe söylenmemesi, dava açılır açılmaz mallara tedbir konulması ve satışlarının önlenmesi oldukça önemlidir.

Bu tür davalarda ispat araçları genellikle banka hesap hareketleri, mesaj kayıtları, tanık ifadeleri, tapu kayıtları, araç kayıtları olmaktadır. Örneğin eşinizin banka hesabında bulunan yüklü miktardaki paranın hesaptan çekildiğini gün, eşinizin babası adına bir ev satın alınmış olması ispat açısından güçlü bir delildir. Yine satın alınan evin kira bedelinin eşinizin banka hesabına yatması veyahut eşinizin babasının o evi satın alabilecek bir maddi gücünün bulunmaması da davada ileri sürülecek hususlardan bazılarıdır.

Evlenirken her çift mutlu olmakta bir ömür için söz vermektedir. Boşanma aşamasında ise taraflar adeta düşman gibi davranabilmektedir. Hele ki araya para girdiğinden mal rejiminin tasfiyesi davaları oldukça şiddetli geçmektedir. Bu yazımızda örnek verdiğimiz mal kaçırmaları da yine tasfiye davasında karşı tarafın alacak miktarını azaltmak kastıyla yapılmaktadır. Yazımızı Türk Medeni Kanunu ikinci maddesi ile bitirelim;

“- Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. “

İlgili köşe yazıma ilişkin ve genel hukuki konularda danışacağınız sorularınız için bana av.akinozbey@gmail.com e-posta adresinden yazabilirsiniz.

SON DAKİKA HABERLERİ

Av. Akın Özbey Diğer Yazıları