Lösemide erken teşhis hayat kurtarıyor!

Her yıl dünya genelinde farkındalık günüyle gündeme gelen Kronik Miyeloid Lösemi (KML), erken tanı ve düzenli tedaviyle kontrol altına alınabilen kan hastalıkları arasında yer alıyor.

Lösemide erken teşhis hayat kurtarıyor!

Uzmanlar, bu sessiz seyreden ancak ilerledikçe ciddi sonuçlar doğurabilen hastalık konusunda toplumu bilinçlendirmek adına önemli uyarılarda bulunuyor.

KML, kan tahlillerinde genellikle “lökosit” olarak bilinen beyaz kan hücrelerinin, kemik iliğinde kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla ortaya çıkıyor. Uzmanlar, hastalığın temelinde genetik bir değişim yattığını belirterek şu bilgileri paylaştı:

“KML’nin gelişiminde, 9. ve 22. kromozomlar arasında gerçekleşen özel bir değişim sonucu oluşan Philadelphia kromozomu kilit rol oynar. Bu kromozomun ürettiği BCR-ABL adlı anormal protein, miyeloid hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasına neden olur.”


SESSİZ BAŞLAYAN HASTALIK

KML genellikle belirti vermeden ilerliyor. Konuyla ilgili açıklama yapan uzmanlar, hastalığın çoğu zaman tesadüfen tespit edildiğine dikkat çekerek şu uyarılarda bulundu:

“Hastaların büyük bölümü, başka nedenlerle yapılan kan tahlillerinde beyaz küre sayısının yüksek çıkmasıyla tanı alıyor. Ancak ilerleyen evrelerde halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemeleri, ateş ve karın sol üst kısmında dolgunluk gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Bu yüzden şikayet olmasa bile düzenli sağlık kontrolleri büyük önem taşıyor.”

KML ARTIK YÖNETİLEBİLİR BİR HASTALIK

Son 20 yılda tıpta yaşanan gelişmeler sayesinde, KML artık ölümcül bir hastalık olmaktan çıktı. Tirozin kinaz inhibitörleri adı verilen ve Philadelphia kromozomunu hedef alan ilaçlar sayesinde, hastalık kontrol altına alınabiliyor. Uzmanlar, düzenli ilaç kullanımı ve hekim takibiyle KML hastalarının normal yaşam sürelerini sürdürebildiğini belirtiyor.

FARKINDALIK HAYAT KURTARIR

Uzmanlar, KML ile mücadelede erken tanı ve tedaviye erişimin en kritik adım olduğu vurgulandı:

“Herhangi bir şikâyet olmasa bile düzenli sağlık kontrolleri ve kan değerlerinin takip edilmesi gerekiyor. Farkındalık, erken tanı ve tedavi başarısının en önemli adımıdır.”