Tarım-Sen Genel Başkanı Umut Kocagöz uyardı: “Türkiye tarımı holdingciliğe teslim edildi!”

Tarım-Sen Genel Başkanı Umut Kocagöz, Türkiye’de tarım sektörünün son 45 yılda giderek şirketleştiğini vurgulayarak, “Bugün Türkiye’de holdingler, çiftçinin emeğini ve ürününü en ucuz şekilde kullanarak büyük kârlar elde ediyor. Türkiye tarımı artık holdingci bir yapıya dönüşmüş durumda.” dedi.

Tarım-Sen Genel Başkanı Umut Kocagöz uyardı: “Türkiye tarımı holdingciliğe teslim edildi!”

Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören kanun teklifine karşı tepkiler büyüyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelen köylüler, Ankara Ayrancı’daki Cemal Süreya Parkı’nda eylemlerini sürdürüyor. Konuyla ilgili olarak Tarım-Sen Genel Başkanı Umut Kocagöz, Yeni Ankara’ya özel açıklamalarda bulundu.

“ÇİFTÇİYİ TOPRAKTAN KOPARAN 45 YILLIK BİR POLİTİKA”

Kocagöz, Türkiye’de tarımın son yıllarda büyük bir dönüşüm geçirdiğine dikkat çekerek, “Sözleşme gibi pek çok mesele ile karşı karşıya çiftçilik. Bu, yeni bir mesele değil, geçtiğimiz 45 yılın genelinde bu durum söz konusu. Özellikle son 20 yıldaki tarım politikaları, çiftçiyi, tarımdan ve topraktan koparan şirketlerin tarım modellerini benimseyen bir yapıya dönüştü. Süreç halen devam ediyor. En son geçen yıl, bu durum büyük bir krize evrildi. Türkiye'nin birçok yerinde çiftçiler traktörlerle yollara döküldü. Üretim maliyetleri ile ürün karşılığında aldıkları para arasında büyük bir dengesizlik vardı. Dolayısıyla bu durum bir isyan dalgasına dönüştü. Ancak, çiftçiler dağınık ve örgütsüz oldukları için kalıcı kazanımlar elde edemediler. Bu bağlamda, çiftçilerin kalıcı bir örgütlenme oluşturması için çalışmalar yürüttük ve bu çalışmalara geçen yıldan itibaren başladık.” dedi.

“TÜRKİYE TARIMI HOLDİNGCİLİĞE TESLİM EDİLDİ”

Türkiye tarımının giderek şirket odaklı bir yapıya dönüştüğünü vurgulayan Kocagöz, şu ifadelere yer verdi:

“Çiftçilerin tek başlarına kurtulma şansı yok. Türkiye’deki emekçi halkın ortak mücadelesiyle ancak bu bağımsızlık sağlanabilir. Bugün Türkiye’de holdingler için ucuz emek gücü, ucuz iş gücü, ucuz üretim kaynağı, yani çiftçinin ucuz malını ucuza alıp çok ciddi kârlar elde ettikleri bir sistem söz konusudur. Türkiye tarımı da bu anlamda holdingci bir tarım yapısı olarak tanımlanabilir. Bu noktada küçük köylülüğün de önemli bir yeri vardır. Şu an Ankara’da, Ayrancı’daki Cemal Süreya Parkı’ndayız. Burada, çoğunluğu küçük üretici ve küçük köylü olan bir kesimin etkileneceği yeni maden yasa tasarısına karşı günlerdir nöbetteyiz. Açlık grevinde olanlar var. Bu yeni yasa tasarısı, geçinemeyen, güvencesizleşen ve topraklarından kopmaya itilen köylünün sürecini daha da sert ve şiddetli hale getirecektir.”

“TOPRAĞIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ”

Ankara’da süren nöbetin, köylülerin kararlılığının simgesi haline geldiğine işaret eden Kocagöz, “Ankara’ya defalarca gelen köylüler bu mücadelelerinden vazgeçmeyecekler. Buradaki nöbet, bu mücadelenin bir sembolüdür. Aslında şunu söylüyorlar, ‘Topraklarımızdan vazgeçmiyoruz. Ne olursa olsun, ne pahasına olursa olsun holdinglerin kölesi olmayacağız. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.’ Bu yasa tasarısının da ancak köylülerin ve halkın kitlesel bir muhalefetiyle engellenebileceğini düşünüyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı.