Arıcılardan uyarı: Biz yoksak, tarım biter!

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, “Arıcılara destek verilmezse sadece bal değil, tarım da biter” dedi.

Türkiye’deki arıcık faaliyetleri konusunda Yeni Ankara muhabirine ayrıntılı açıklama yapan Şahin şunları söyledi:

“ÖNDE GİDEN ÜLKELERİ YAKALADIK”

2003 yılında kurulan ve şu anda 81 ilin 78'’inde faaliyet gösteren Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği, bal ve arı ürünleriyle ilgili bilimsel çalışmalara öncülük ediyoruz. Dünya genelinde arı varlığında ikinci sırada yer alıyoruz. Dünya Arıcılar Birliği'nden bir asır sonra kurulduk. Ama önde giden ülkeleri yakaladık.

“ÜRETİCİMİZ ZARAR EDİYOR”

Türkiye’de 21 farklı arı ırkı ve ekotipi bulunuyor. Bunlardan 7 tanesi sadece Türkiye'ye özgü. Bal zenginliği olan bir ülkeyiz. Çam, kestane, geven, lavanta ve ayçiçeği ballarının yanı sıra meyve ağaçlarından elde edilen ballarla da fark oluşturuyoruz.

Arıcının en büyük sorunu pazar. 2024 yılı çalışmasına göre bir kilo balın maliyeti 260 TL, bu da yaklaşık 6 Euro ediyor. Ama dünya pazarlarında bal 5-7 Euro'ya satılıyor. Bizim üreticimiz 3 Euro'ya satarak yüzde yüz zarar ediyor.

“ARICILIK OLMAZSA, TARIM DA OLMAZ”

Türkiye’de genellikle gezginci arıcılık yapılıyor. 3000 rakımlı dağlarda, insan yaşamının olmadığı alanlarda aylarca kalıp bal üretmeye çalışıyoruz. 15-20 bin kilometre yol kat eden arıcılar için en büyük girdi maliyeti akaryakıt oluyor.

Devlet tarımı destekliyor. Ama arıcılık olmazsa, tarım da olmaz. Tozlaşma için arı vazgeçilmez. Pestisitler nedeniyle doğada arı dışında tozlayıcı kalmadı. Bu nedenle arıcılara verilen desteklerin tarım sektörüne verilen desteklerle eşdeğer hale gelmesi gerekir. ABD’de badem bahçelerinde tozlaşma için arıcılara 25-40 dolar arasında ücret ödeniyor. Bu uygulamayı Türkiye’de de görmek istiyoruz. Gülerek getirdiğimiz arıcıları, ağlayarak göndermeyin diyoruz.

“ÇİN BİZDEN POLEN VE PROPOLİS İSTİYOR”

Orta Anadolu ve Marmara bölgelerinde yaşanan zirai don nedeniyle arıcılar verim kaybı yaşıyor. Yaylaya arıyı geliştirmek için çıkardık. Ama don olunca arıcılık faaliyeti de sınırlandı. Propolis, polen ve arı zehiri gibi ürünlerde ihracat potansiyeli yüksek. Çin bizden polen ve propolis istiyor. Ama ihracat düzenlememiz olmadığı için gönderemiyoruz. Bakanlığımızın bu alanlara destek vermesi gerekiyor.

“PETEKTEN YEME KADAR TÜM GİRDİLER KONTROL EDİLMELİ”

Arıcılık ailesel bir iştir. Bu ailede kadınlar da önemli yer tutar. Kadın arıcılara yönelik desteklerin artması gerekir. Arıcılığın yapısal sorunları var. Birlikler ekonomik olarak ayakta kalmakta zorlanıyor. Yıllık bin TL aidatla sadece iki personel çalıştırabiliyor. Birliklerin ofis kirasını bile karşılamıyor. Arıcılık girdilerinin denetlenmesi gerektir. Petekten yeme kadar tüm girdiler kontrol edilmeli. 50 yıl önceki yönetmeliklerle arıcılık olmaz.

“MARKALI VE BARKODLU BALLARI TERCİH EDİN”

Vatandaşa da çağrı yapalım. Her ilde arıcılar birliğimiz var. Buradan güvenle alabilirsiniz. Markalı ve barkodlu balları tercih edin. Bir bal 250 TL’nin altındaysa dikkatli olun. Balın nereden geldiği barkodla görülebilir. Gerçek bal yakarak, ısıtarak geleneksel yöntemlerle anlaşılmaz, balın yolu laboratuvardan geçer.

“KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SEKTÖRE DARBE VURDU”

Türkiye ithal değil, ihracatçı bir arıcılık sektörüne sahiptir. 2023 yılında 118 bin ton bal ürettik, 2024 yılında TÜİK verilerine göre 95 bin ton bal üretimi var. Burada üretimin düştüğünü görüyoruz. Küresel iklim değişikliği, arıcılık sektörüne büyük darbe vurdu. Petek balımızı ABD ve Arap ülkelerine satıyoruz. Bu sektörün döviz kazandırması için daha iyi koşullar sağlanmalı.

“DÜNYA ARI GÜNÜ, ARILARI YAŞATMAK İÇİN VAR”

2019'dan bu yana "Arılarımızı Yaşatın, Koruyun" temasıyla kutlanan Dünya Arı Günü, bu yıl Muğla Arıcılar Birliği'nin ev sahipliğinde yapıldı. Geçmiş yıllarda çeşitli illerimizde kutlamalar yaptık. Bu yıl da Muğla’da Merkez Birliğimizin koordinasyonunda Muğla Tarım Orman İl Müdürlüğü, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Muğla Milli Eğitim Müdürlüğü ve Muğla Arıcılar Birliği işbirliğiyle hayata geçirilen etkinliğimizde emeği geçen herkese teşekkür ederim. Etkinlikte öğrenciler tarafından dans gösterileri yapıldı. Orman bölge müdürlüğü tarafından hatıra ormanı oluşturuldu. Kalıcı bir eser bıraktık. Arımızı, arıcımızı, tüketicimizi hep birlikte koruyalım.