Saadet Partisi İl Başkanı Yazıcı, Ankara'nın sorunlarını Yeni Ankara'ya anlattı!
Saadet Partisi Ankara İl Başkanı Avukat Ahmet Yazıcı, "Ankaralıları psikolojik ve ekonomik endişeden kurtarmamız gerekiyor" dedi.

Saadet Partisi Ankara İl Başkanı Avukat Ahmet Yazıcı, Ankara'nın sorunlarını Yeni Ankara muhabirine anlattı. İl genelindeki göç sorununa da değinen Yazıcı, bu durumun vatandaşlarda psikolojik ve ekonomik endişeye yol açtığını söyledi.
Yazıcı, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"ANKARA'DA SU PROBLEMİ VAR"
Ankara genel itibariyle siyasetin merkezi. Siyasetin merkezi olduğunu için bütün partilerin genel merkezleri burada. Ankara İl Başkanlığının görevi Ankara'daki sorunlara değinmek. Ben bu süreç içerisinde Ankara'nın ve Ankaralıların sorunlarını yerelde dile getirip bunlara çözüm üretmek için çaba sarf edeceğim. Ankara'daki siyaset genel siyaset üzerine dönüyor. Aslında bizler yerel siyasetçiyiz ama Meclis, bakanlıklar burada olduğu için yereli tam olarak yakalayamıyoruz. Örneğin Ankara'da ciddi manada bir trafik problemi var. Belki kimsenin farkında olmadığı bir su problemi var. Çünkü barajlarımızda sıkıntı var. Bunlara çözüm odaklı siyasi üretimler yapmayı planlıyoruz. Bizim bu konuyla ilgili uzman arkadaşlarımızla çalışıyor. Bunu Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ve Ankara Valiliği düzeyinde çözülmesi gereken ne varsa o sorunların çözülmesi için gereken gayreti göstereceğiz.
“TEŞKİLATLARIMIZI GÜÇLENDİRMEK İSTİYORUZ”
Asıl amacım Ankara'daki kendi teşkilatlarını güçlendirmek. Ankara'da 25 tane ilçe var. Burada yerel siyasette o ilçelerin sorunların da dile getirerek hareket etmemiz gerekiyor. Çünkü Ankara'da şebeke suyu olmayan köyler var. Bunların dile getirilerek bir an önce çözüme kavuşturulması gerekiyor. Yol problemleri de var. Örneğin Altındağ'da. Bütün yerel siyasetteki sorunları gündeme taşıyıp bunların çözümü için gerekeni yapmak bizim gayemiz.
Genel Başkan'ımızın dile getirdiği bir siyaset modeli var; 'Eleştiren değil yapan’ Şimdiye dek hep eleştiriler yapıldı. Sadece eleştiri ile değil çözüm odaklı gittiğiniz zaman karşı taraf da bunu kabul eder. Yeter ki çözüm mantıklı ve bilime uygun gerçekleşsin.
"ANKARA'DA ŞEHİR İÇİ VE DIŞI GÖÇ SORUNU VAR"
Ankara'da bir göç sorunu var. Bunu Altındağ'da gördük. Bir yere yığılma olduğunda bunu engelleyecek ve rehabilite edecek bir yapı söz konusu değil. Göçmenlere yardım etmekle mükellefiz ama bunu yaparken Ankara'daki o demografik yapıyı bozmadan yapmak zorundayız. Bu demografik yapı bozulduğunda insanlardaki endişeden kaynaklı Ankara içinde de bir göç ortaya çıkıyor. Örneğin Altındağ'dan Keçiören'e. Ankaralıları psikolojik ve ekonomik endişeden kurtarmamız gerekiyor.
Sokak hayvanları konusu var bir de. 'İnsandan tarafa mı hayvandan tarafa mı' gibi bir durum söz konusu olamaz. Ben insandan tarafayım.