Mansur Yavaş bu kez de MHP'nin hedefinde: “Ne Bağırıyorsun?” polemiği büyüyor
TÜRKGÜN yazarı Yıldıray Çiçek, Mansur Yavaş’ın meclis üslubunu ve Ankara yönetimindeki performansını sert ifadelerle hedef aldı. Kaleme aldığı yazısında 2019’dan bu yana Ankara’nın ‘kaybedilmiş yıllar’ yaşadığını öne sürdü.
TÜRKGÜN yazarı Yıldıray Çiçek, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ı sert bir dille eleştiren bir yazı kaleme aldı. Çiçek, Yavaş’ın son ABB Meclis toplantısında AK Parti ve MHP sıralarına yönelik sarf ettiği iddia edilen “Bağırma lan! Ne bağırıyorsun?” sözlerini merkeze alarak, Yavaş’ın üslubunu ve Ankara’daki icraatlarını hedef aldı.
Yazıda, Mansur Yavaş’ın "sözde mülayim görünümlü" imajının arkasında "külhanbeyi" rolüne soyunan bir karakter yattığı iddia edildi. Çiçek, daha önce de Yavaş’ın meclis toplantılarında kullandığı, “Sanane!”, “Zabıtaya attırırım!”, “Git ya, git!”, “Ağzını topla!” gibi ifadeleri hatırlatarak, bu durumun Yavaş'ın "kasaba politikacılığını aşamadığı" izlenimini verdiğini savundu.
“ABB BAŞKANLIĞINDAKİ VİZYONSUZLUK” ÇIKIŞI
Yıldıray Çiçek, eleştirilerini sadece üslup üzerine sınırlı tutmadı, aynı zamanda Yavaş'ın ABB Başkanlığındaki performansını da tartışmaya açtı. Çiçek, Yavaş’ın “vizyonsuzluğu ve tembelliği” nedeniyle Ankara’nın 2019’dan bu yana “kaybedilmiş yılların sembolü” haline geldiğini ileri sürdü.
Yazar, Yavaş’ın eleştirilere tahammülsüzlüğünü gösteren bir diğer örneği de 2019 seçimleri öncesinde iş insanı Necmettin Kesgin ile arasında geçtiği iddia edilen tartışmalarla pekiştirdi. Basına yansıyan ve Fatih Altaylı gibi isimlerin de yorumladığı iddialarda, Yavaş’ın Kesgin’e “Lan Neco, paramı ver; çıldırtma lan beni” ve “Elimde kasetin var, düğününü basıp seni ailene rezil edeceğim” gibi tehditkâr ifadeler kullandığı öne sürülmüştü.
CUMHURBAŞKANLIĞI HAYALİ VE YAPAY ZEKA ELEŞTİRİSİ
Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olma hayalini de eleştiren Çiçek, bu tür bir üsluba sahip bir kişiliğin bu hayali kurmasının ilginç olduğunu belirtti ve bu ihtimalin CHP içindeki dengelerde zaten mümkün görünmediğini savundu.
Yazının son bölümünde ise Yavaş’ın son dönemdeki yapay zekaya sorular sorma gibi popüler faaliyetlerine değinildi. Çiçek, Yavaş’ın Ankara’nın temel sorunlarını çözmek yerine hikayeyle, algıyla ve şişirilmiş propagandalarla 6 yılı tamamladığını iddia ederek, bu çapsızlıkla Ankara’nın meselelerinin çözülemeyeceğini savundu. Yazar, yazısını ironik bir notla sonlandırdı: "Mansur Yavaş bile artık kendi zekâsını yormuyor, yapay zekaya soruyor her şeyi… Yapay zeka istediği cevabı vermeyince de ‘Doğru bilgi ver lan!’ diye bağırıyor mudur? Kesin öyledir…"