Manşetler arasından sızan İmralı krizi! Gazeteler Bahçeli'nin Demirtaş mesajını hangi kodla çözdü?
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin İmralı ve Demirtaş çıkışı, Türkiye’nin siyasi hafızasında “en dokunulmaz alana temas” olarak okundu. Aynı sözler, aynı gün basında yer aldı; fakat her gazete, bambaşka bir Türkiye anlattı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı açıklamalar, Türkiye siyasetinin en kritik ve hassas dengelerini altüst etti. Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın tartışılmaz birliğini savunurken, aynı anda "Terörsüz Türkiye" hedefi kapsamında, yıllardır süregelen politik duruşunun tam tersi yönde iki kritik hamle yaptı; Selahattin Demirtaş’ın tahliyesini onaylamak ve İmralı’ya heyet çağrısı yapmak.
Bu manevralar zinciri, özellikle iktidar bloğunda ciddi bir fay hattını görünür kıldı. Bahçeli’nin kararlı duruşu, medyada yayın politikalarına göre ya "iktidarın zaferi" ya da "rejimin çelişkisi" olarak çerçevelendi.
YENİ ŞAFAK'TAN 'SERT FREN'

Bahçeli'nin "Terörsüz Türkiye" süreci kapsamında, Meclis Komisyonu'ndan seçilecek milletvekillerinin İmralı'ya gitmesi ve MHP’nin bu heyete katılmaya hazır olduğunu ilan etmesi, iktidar ortaklığı içindeki en derin çelişkiyi anında yüzeye çıkardı.
Bahçeli'nin bu çıkışı, ittifak içi iletişim disiplinine aykırı olarak, iktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinden sert bir yanıt aldı. Gazete, "KOMİSYON İMRALI'YA GİTMESİN" manşetiyle çıkarak, Bahçeli'nin kararına karşı çıkan kamuoyunun yüzde 76.7'sini temsil ettiğini iddia eden bir anket yayınladı. Bu durum, siyasi gözlemciler tarafından, AK Parti içindeki muhafazakâr kanadın, İmralı sürecinin siyasi maliyetinden duyduğu endişenin en açık ilanı olarak yorumlandı.
Bahçeli'nin ittifakı "sapa sağlam" ilan etmesine rağmen, muhalif BirGün gibi gazeteler bu manşeti "ÇATLAK DERİNDE" diyerek iktidar blokunun krizini iddia etti.
REJİM ŞEYTAN MI DEĞİŞTİRDİ?

Toplantının en dikkat çeken ve manşetleri domine eden anı, Bahçeli'nin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın AİHM kararı sonrası olası tahliyesine yönelik değerlendirmesi oldu. Bahçeli'nin "Hukuki yollar sonuca ulaşmıştır. Tahliyesi Türkiye için hayırlı olacaktır." demesi, tüm medyada "tarihi" bir yumuşama olarak algılandı. Bu açıklama, muhalif ve milliyetçi muhalif basında büyük bir sorgulama başlattı.
Yeni Çağ gazetesi Bahçeli’nin geçmişteki söylemleriyle bugünkü pozisyonu arasındaki uçurumu, Özgür Özel'in söylemi "REJİM, ŞEYTAN DEĞİŞTİRDİ" sözüyle eleştirerek ironik bir boyuta taşıdı.
AK PARTİ'NİN STRATEJİSİ ÖCALAN’A ALAN MI AÇTI?

Aydınlık gazetesi ise Bahçeli’nin açıklamalarını iktidar içi siyasi tartışma ekseninde değil, devletin terörle mücadele stratejisinin sürekliliği üzerinden değerlendirdi. Aydınlık, “AK PARTİ’NİN YANLIŞ STRATEJİSİ ÖCALAN’A YANSIDI” manşetiyle çıkarak, son yıllarda Kürt meselesinde izlenen politikanın kararlı ve kesintisiz bir hat izlemediğini savundu. Gazeteye göre bu stratejik dalgalanma, Öcalan’ın mesajlarının kamuoyu ve siyaset üzerinde yeniden görünürlük kazanmasına yol açtı.
ÇATLAK İDDİALARINA SAĞLAM MESAJ

İç siyasette sarsıcı adımlar atan Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın birliğini ise kararlılıkla savundu. Türkiye gazetesi, Bahçeli'nin sözlerini "İTTİFAKIMIZ SAPA SAĞLAM" manşetiyle öne çıkarırken, Yeni Akit de "CUMHUR İTTİFAKI DİMDİK AYAKTA" diyerek çıkan "çatlak" iddialarını gidermeyi hedefledi.
Bu iç dengeleme çabasının bir parçası olarak Bahçeli, dış politikada ise sert bir milliyetçi duruş sergiledi. ABD Büyükelçisi Tom Barrack’ın Türkiye-İsrail işbirliğine dair yorumlarına sert tepki göstererek, dış misyon görevlilerine "Yerini yurdunu bilmesi lazımdır." uyarısında bulundu. Bu çıkış, İmralı ve Demirtaş hamleleriyle rahatsız olan milliyetçi tabanı konsolide etme ve ittifakın dış müdahaleye karşı sert duruşunu koruma hamlesi olarak yorumlandı.
‘BİLGİ AKTARIMI’ ÇİZGİSİNDE NÖTR SUNUM DA VARDI

Ankara yerel basınında ise konu daha sade bir dille aktarıldı. Ankara Ulus gazetesi, Bahçeli’nin “MHP İmralı’ya hazır” sözlerini yorum katmadan, grup toplantısından yapılan doğrudan açıklama şeklinde sayfaya taşıdı.
Gazete, konuşmayı siyasi tartışmanın tarafı hâline getirmeden, bilgi aktarımı çerçevesinde haberleştirdi. Bu yaklaşım, ulusal basındaki kutuplaştırılmış manşetlerin aksine, yerel gazetecilikte “haber ver, yorum okura ait olsun” çizgisi olarak değerlendirildi.
MEDYADA "BİRLİK - ÇELİŞKİ" İKİLEMİ

Devlet Bahçeli'nin grup toplantısı, Türk medyasında siyasi iletişimin ne kadar kutuplaşmış olduğunu kanıtladı. Manşetler, ya Cumhur İttifakı'nın "ülkü birliği" (Akşam) olduğu tezini destekledi ya da siyasi dönüşlerin rejimin "en derin çelişkisi" (Cumhuriyet) olduğunu savundu. İktidarın kritik konularda tek ses olamama hali ise Yeni Şafak manşetinin diğer tüm yayın organları tarafından 'iktidar kavgası' olarak yorumlanmasıyla somutlaştı. Bu durumun, Türkiye siyasetinde kartların yeniden dağıtıldığı ve ittifak içi pazarlıkların artık perde arkasından kamuoyunun gözü önüne taşındığı yeni bir dönemi işaret ettiği öngörülüyor.