Mustafa Kemal Erdemol, Ankara’da okurlarıyla buluştu

Gazeteci-Yazar Mustafa Kemal Erdemol, “Gölgeden Gün Işığına: İran-İsrail Savaşı” kitabının tanıtımı kapsamında Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde okurlarıyla buluştu.

Mustafa Kemal Erdemol, Ankara’da okurlarıyla buluştu

Gazeteci-Yazar Mustafa Kemal Erdemol, Yazılama Yayınevi’nden çıkan “Gölgeden Gün Işığına: İran-İsrail Savaşı”kitabını tanıtmak üzere 24 Ekim 2025 Cuma akşamı Ankara’da okurlarıyla buluştu.

Etkinlik, Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi (THTM) ve Patronların Ensesindeyiz İletişim Emekçileri Dayanışma Ağı ev sahipliğinde Nazım Hikmet Kültür Merkezinde düzenlendi. “Orta Doğu’da Emperyalizm Nasıl Yenilecek?” başlıklı söyleşinin moderatörlüğünü THTM’den Burçak Özoğlu üstlendi.

"İRAN-İSRAİL ÇATIŞMASI TESADÜF DEĞİL, SUÇLU FİLİSTİN OLAMAZ"

Gazeteci-yazar M. Kemal Erdemol, İran ve İsrail arasındaki gerilimin artık “açık savaşa dönüştüğünü” belirterek, bunun nedenini “İsrail’in sıkıştırma politikaları ve Amerikan emperyalizminin bölgedeki etkisiyle koruyucu bariyerlerin aşınması” olarak açıkladı.

Erdemol, İran’ın İsrail’in hedefi haline gelmesini, 1979’dan sonra İran rejiminin İsrail’e karşı savaşan yapıları desteklemesi iddiasına dayandırdı. Suçlu arama konusuna ilişkin ise şunları söyledi:

“Burada suçlu aranacaksa bu, bütün yanlışlarına rağmen Filistin olamaz. Çünkü Filistin bir işgalci güce karşı savaşıyor. Eğer bir suçlu kategorisi oluşturulacaksa, bu saldırgan bir güç olan İsrail’dir. Toprak yutma politikasını dine dayandırıyor ve ABD ile işbirliği yaparak bölgede hâkimiyet kurmaya çalışıyor.”

Erdemol, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun açıklamalarının güvenilir olmadığını belirterek, Filistin’in ABD ve İsrail yaptırımları altında ezildiğini söyledi. Türkiye’de de "baskıcı uygulamalar" olduğunu belirten Erdemol, diktatörlerin “halk hareketlerinden duydukları korku nedeniyle baskı uyguladıklarını” ifade etti.

"EMPERYALİST DENKLEM, İDEOLOJİK ÖĞRETİ HALİNE GETİRİLİYOR"

Söyleşinin moderatörü Burçak Özoğlu, emperyalizmin bölgedeki meşruiyet zeminini ideolojik bir biçimde inşa ettiğini belirterek şunları söyledi:

“Var olan yayılma, bastırma, sömürme planlarını ideolojik bir öğreti haline getiriyorsunuz. Medya, liderler ya da uluslararası kurumlar aracılığıyla halklara zorunlu bir gerçek gibi sunuyorsunuz. NATO örneği buna en açık örnektir. Türkiye’nin NATO’daki varlığını sorgulayan kimse kalmadı; çünkü emperyalist denklem bu sorgulamayı imkânsız hale getiriyor.”

Özoğlu, Türkiye’deki iktidar ve muhalefet arasındaki farkın da bu “mutlaklık” karşısında ortadan kalktığını belirtti. Özoğlu, "Türkiye’de iktidar da NATO’cudur, muhalefet de NATO’cudur. Filistin’in yanındaymış gibi görünseler de özde aynı çizgide ilerliyorlar" dedi.

MEDYA VE EMPERYALİST ANLATI

Medyanın Orta Doğu’daki olayları aktarım biçimini eleştiren Özoğlu, savaşın yalnızca travmatik görüntülerle anlatılmasının gerçek nedenleri gizlediğini vurguladı. Özoğlu, “Bombalanmış binalar, ağlayan çocuklar, yıkılmış şehirler… Bunlar gerçeğin bir parçası ama yalnızca bu görüntülere odaklanmak duygusal sömürüye dönüşüyor. Gerçek habercilik, bu acıların nedenlerini anlatmaktır.” şeklinde konuştu.

Özoğlu, özgür basının görevinin “yıkımı değil, o yıkımın arkasındaki politik süreçleri göstermek” olduğunu söyledi. Özoğlu ayrıca, yaratıcı sanat biçimlerinin barışçıl bir anlatı oluşturabileceğini ifade ederek, “Savaşın fotoğrafını değil, nedenlerini göstermek gerekir. Acı görüntüleri sürekli tekrarlamak halkı edilgenleştiriyor, korkuyla sessizleşmesine neden oluyor" dedi.