Enerjide kapsamlı seferberlik: Bayraktar'dan fiyatta güven ve rekabet vurgusu
Bakan Bayraktar, elektrifikasyonla elektrik talebinin 2050'ye kadar üç kat artacağını öngördü. Yenilenebilir, nükleer ve doğal gazda dengeli stratejiyle güvenilir ve uygun maliyetli enerji hedefleniyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sürdürülebilir, güvenilir ve uygun maliyetli enerji fiyatlarına ulaşmak amacıyla Türkiye'nin, kapsayıcı, esnek ve dengeli bir enerji stratejisi ile tüm alanlarda yatırımlara devam edeceğini bildirdi.
14. St. Petersburg Uluslararası Gaz Forumu'nun "Gaz Piyasası 2025-2035: Hızla Değişen Ortamda Yeni Çizgiler" temalı oturumunda konuşan Bayraktar, bugünün enerji dünyasındaki tek mega trendin elektrifikasyon olduğunu ve piyasanın bu alanda şekillendiğini belirtti. Ulaşım, tarım, sanayi, binalar, soğutma, ısıtma ve pişirme gibi tüm alanların elektrikli hale geldiğini ifade eden Bakan Bayraktar, bu eğilimin Türkiye'de de yaşandığını dile getirdi.
ELEKTRİK TALEBİNDE BÜYÜK ARTIŞ BEKLENTİSİ

Türkiye'de elektrik talebinin gelecek 20 yıl içinde üç katına çıkacağının öngörüldüğünü belirten Bayraktar, gelecekteki talebi şu sözlerle açıkladı:
"2050'lerin başında elektrik talebimiz üç katına çıkmış olacak. Yapay zeka, veri merkezleri, soğutma sistemleri ve elektrikli araçlar gibi yeni faktörleri eklediğimizde Türkiye'nin elektrik talebi bugünkü seviyenin üç katından da fazla olacak. Dolayısıyla elektriğe odaklanıyoruz, ancak şu soruyu da sormamız gerekiyor, bu elektriği sürdürülebilir, güvenilir ve elbette uygun maliyetli bir şekilde nasıl elde edeceğiz? Sonuçta herkes ucuz enerjiye erişmek ister."
YENİLENEBİLİR ENERJİ VE NÜKLEERE ODAKLANMA
Bakan Bayraktar, sürdürülebilir ve uygun maliyetli enerjiye ulaşmak için kapsayıcı, esnek ve dengeli bir enerji sistemi ve stratejisi geliştirilmesi gerektiğine işaret ederek, yenilenebilir enerji yatırımlarına dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:
"İşte bu yüzden Türkiye'nin yenilenebilir enerji tarafında büyük yatırımlar yaptığını ve politikalar açıkladığını görüyorsunuz. Güneş, rüzgar, deniz üstü rüzgar, jeotermal ve biyokütle gibi kaynaklar sayesinde büyük bir potansiyelimiz var."
Türkiye'nin 2035'e kadar en az 120 gigavat güneş ve rüzgar kapasitesine ulaşma hedefi bulunduğunu söyleyen Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yenilenebilir enerji kapasitesinin 2035'e kadar dört katına çıkarılacağı yönündeki açıklamasını hatırlattı.
Aynı zamanda nükleer enerji üretimine de ciddi yatırım yapıldığını ifade eden Bakan, "Rus ortaklarımızla birlikte Türkiye'de Akkuyu'da dört reaktör inşa ediyoruz ve 2050'ye kadar 20 gigavat nükleer enerji üretim kapasitesine sahip olacağız. Akkuyu'daki mevcut dört reaktöre ek olarak Sinop ve Trakya'da sekiz yeni reaktör daha eklemeyi planlıyoruz. Ayrıca küçük modüler reaktörler de devreye alınacak." dedi.
DOĞAL GAZ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALTYAPI YATIRIMLARI
Bakan Bayraktar, tüm bu yatırımların yanında Türkiye'nin elektrik üretiminde doğal gaza ihtiyacı olduğunu, 25 gigavatlık kurulu güce bu yıl bir gigavat daha ekleneceğini ve gazdan elektrik üretim kapasitesini artırmak istediklerini belirtti.
Doğal gaz arzının Türkiye için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Bayraktar, tedarikçilere ilişkin şunları söyledi:
"Doğal gazın büyük bir kısmını boru hatlarıyla ithal ediyoruz. Rusya'dan, Gazprom'dan onlarca yıldır süren güvenilir bir tedarik ortaklığımız var. 1980'lerde başlayan bu işbirliği hala devam ediyor. İran ve Azerbaycan'dan da boru hatlarıyla gaz alıyoruz. Ancak özellikle 2016'dan sonra ABD'den gelen enerjiyle birlikte LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) piyasasında büyük bir artış gördük."
Türkiye'nin bu dönemde gazlaştırma altyapısına yatırım yaparak kapasitesini 2016'dan bu yana yaklaşık beş kat artırdığını dile getiren Bayraktar, gazın yaklaşık dörtte birinin, bazı yıllarda üçte birinin LNG olarak geldiğini aktardı. Ayrıca TürkAkım ve TANAP gibi yeni boru hattı projelerine de büyük yatırımlar yapıldığını ifade etti.
Bakan, bir diğer odak alanının ise petrol ve doğal gaz arama ve üretimi olan upstream yatırımları olduğunu belirterek, Karadeniz ve Doğu Akdeniz'deki deniz üstü faaliyetlerin yanı sıra Somali ve Pakistan gibi farklı bölgelerde de arama faaliyetleri yürüttüklerini kaydetti.
Bayraktar, "Üretimden (upstream) taşımaya (midstream) kadar tüm altyapıya yatırım yapıyoruz. Sonuçta hedefimiz, vatandaşlarımıza ve müşterilerimize güvenli, uygun fiyatlı enerji arzını sağlamak." dedi.
REKABETÇİLİK VE BÖLGESEL KATKI VURGUSU

Bakan Bayraktar, ABD'deki kömürden gaza geçiş örneğini vererek sadece iklim kaygılarının değil, ekonomik faktörlerin de önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Bu dönüşümü sadece çevresel kaygılarla, politikalarla veya iklim değişikliğiyle açıklayabilir miyiz? Belki kısmen evet. Esas neden gazdan elektrik üretim maliyetinin kömürden çok daha rekabetçi hale gelmesidir. Sadece arz güvenliğine değil, aynı zamanda rekabetçiliğe, uygun fiyata ve ucuz enerjiye odaklanmalıyız. Çünkü bunlar hem Türkiye'nin hem de küresel gaz piyasasının geleceği için kilit unsurlardır."
Türkiye'nin sadece kendi doğal gaz arz güvenliğine odaklanmadığını, aynı zamanda bölgeye, özellikle Güneydoğu Avrupa'ya da bu konuda katkı sağlamak istediğini ve onların da Türkiye'nin altyapısını kullanarak enerji arz güvenliğini sağlayabileceğini sözlerine ekledi.