Anadolu Çınarları Partisi Genel Başkanı Akın: “Deprem doğal, yıkım insan kaynaklıdır”
Anadolu Çınarları Partisi Genel Başkanı Hüseyin Akın, "Depremler doğaldır; yıkımlar insan kaynaklıdır. Betonun dayanıklılığı kadar vicdanın sağlamlığı da önemlidir. Unutmayalım: Depreme dayanıklı bina yapmak mühendisliktir; depreme duyarlı olmak ise insanlıktır.” dedi.
6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili etkileyen depremlerde on binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti, milyonlarca insan yerinden oldu.
Anadolu Çınarları Partisi Genel Başkanı Hüseyin Akın, Yeni Ankara'ya yaptığı açıklamada, Türkiye’de inşaat sektörünün büyük sorumluluk taşıdığı söyledi.
![]()
Depreme duyarlılığın yalnızca bina sağlamlığı ile sınırlı olmadığını vurgulayan Akın, bu yaklaşımın planlamadan uygulamaya, malzeme seçiminden denetime, etik sorumluluktan kamu bilincine kadar uzanan çok katmanlı bir süreç olduğunun altını çizdi.
Akın, “Türkiye, aktif fay hatları üzerinde yer alan bir ülkedir. Bu gerçek, her depremde bize bir kez daha hatırlatılmakta; can kayıpları, yıkımlar ve ekonomik zararlar, toplumsal hafızamıza acı izler bırakmaktadır.” dedi.
Akın, depremlerin doğanın kaçınılmaz bir gerçeği olsa da yıkımların bir kader olmadığını vurguladı.
Bir ülkenin depreme karşı dayanıklılığı yalnızca jeolojik konumuna değil, yapı kalitesine ve mühendislik bilincine bağlı olduğuna dikkati çeken Akın, “Bu noktada, inşaatı yalnızca bir ticaret değil, insan hayatına hizmet eden bir meslek ahlakı haline getirmeliyiz.” diye konuştu.
"GÜVENLİĞİN TEMELİ ZEMİNDE BAŞLAR"
![]()
“Her depremin ardından aynı hatalarla yüzleşiyoruz.” diyen Akın, inşaatta yapısal sorunlara dikkati çekerek, “Yanlış zemin seçimi, eksik jeolojik etütler, imar rantı uğruna riskli alanlara verilen izinler…” dedi.
İnşaatın projenin en başında başladığını vurgulayan Akın, zemin etütlerinin mutlaka bilimsel verilere dayanması gerektiğini, yer seçimlerinin rant değil güvenlik odaklı yapılmasının hayati önem taşıdığını dile getirdi.
Ayrıca kentsel planlamanın da kısa vadeli çözümler yerine uzun vadeli stratejik bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğine dikkat çekti.
Yapıların depreme dayanıklılığı için sadece güçlü betonlar değil, doğru mühendislik ve tarafsız denetimlerin gerektiğini vurgulayan Akın, “Mühendis ve mimar sorumluluğu, yalnızca imza atmakla sınırlı kalmamalı. Depreme duyarlı mühendislik, şartname doldurmak için değil, hayat kurtarmak için çalışır.” dedi.
![]()
Parti olarak konuyla ilgili bir rapor hazırladıklarını ve bunu ilgili kamu kurumlarına sunacaklarını belirten Akın, genç mühendislerin ahlaklı inşaat bilinciyle yetiştirilmesinin, gelecek kuşaklar için hayati önemde olduğunu vurguladı.
“Akıllı kent teknolojileri, yapı sensörleri, sürdürülebilir malzeme kullanımı ve enerji verimliliği gibi uygulamalar, geleceğin güvenli şehirlerinin temelidir” diyen Akın, konuşmasını şu sözlerle devam etti:
“Depreme duyarlı inşaat anlayışı, aynı zamanda geleceğe duyarlı şehircilik demektir. Depremle yaşamayı öğrenmek, korkuyu değil bilinci büyütmektir. Her bina, her köprü, her konut; doğanın gücüne saygı, insanın emeğine güven ilkesiyle yükselmelidir. Depremler doğaldır; yıkımlar insan kaynaklıdır. Betonun dayanıklılığı kadar vicdanın sağlamlığı da önemlidir. Unutmayalım: Depreme dayanıklı bina yapmak mühendisliktir; depreme duyarlı olmak ise insanlıktır.”
"CEZASIZLIK VARSA, DUYARLILIKTAN SÖZ EDEMEYİZ”
![]()
Hüseyin Akın, depreme karşı duyarlılığın yalnızca teknik değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk olduğunu ifade ederek, “İnşaat sektöründeki her birey müteahhitten ustaya kadar elindeki harcın insan hayatını taşıdığını bilmelidir.” diye konuştu.
Devletin burada büyük bir rol üstlenmesi gerektiğini belirten Akın, denetim mekanizmalarının şeffaflaştırılması ve cezasızlık kültürüne son verilmesi gerektiğini savundu. Akın, “Bir ülkede malzemeden çalmak ya da raporla oynamak gibi davranışlar cezalandırılmıyorsa, depreme duyarlılıktan söz edemeyiz.” uyarısında bulundu.