Yücel’den kritik açıklama: İBB iddianamesinde 'Kapatma Davası' sinyali mi var?
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, parti genel merkezinde gündeme dair sert açıklamalarda bulundu. Şehitlerimize başsağlığı ile başladığı konuşmasında, İBB iddianamesini "hukuki değil, siyasi bir propaganda belgesi" olarak nitelendirerek kapatma davasına hazırlık yapıldığını öne sürdü.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, partisinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yücel konuşmasına, dün Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelmekte olan C130 askeri kargo uçağının düşmesi sonucu 20 askerin şehit olmasının derin üzüntü yarattığını belirterek, şehitlere rahmet, ailelerine ve millete başsağlığı dileğinde bulunarak başladı.
Yücel, konuşmasına Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 87. yıldönümüne değinerek devam etti. "Benim iki büyük eserimden biri dediği bu ülkenin kurucusu partisi CHP'ye 4 koldan saldırılırken, kurucumuza daha güçlü sarılıyor, onun emanetini ilelebet yaşatacağımızın sözünü bir kez daha veriyoruz." ifadeleriyle partinin kararlılığını yineledi.
"AKP KAOSUN TEK SORUMLUSUDUR"

Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında ele alınan konuların temelinde "hukuk ve hukukun üstünlüğü" meselesinin yattığını belirten Yücel, bu konunun kronikleştiğini ve tüm sorunların kaynağı olduğunu iddia etti. Yücel, hukukun olmadığı yerde ne can güvenliği, ne demokrasi, ne de sosyal adaletin sağlanabileceğini belirterek, "Devletin temelinden hukuku çekip alan AKP, bugün ülkede ekonomiden eğitime, sosyal adaletten sağlığa kadar her alanda yaşanan kaos ve çürümenin tek sorumlusudur." dedi.
Yücel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüksek mahkeme kararlarını tanımaması yönündeki açıklamalarını da eleştirerek, bunun yargıya "Pusulanız hukuk değil ben olacağım" mesajı vermek olduğunu öne sürdü.
İBB İDDİANAMESİ: "SİYASİ BİR PROPAGANDA BELGESİDİR"

Konuşmasının ana gündem maddesi olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi iddianamesine sert tepki gösteren Yücel, iddianamenin hukuki değil, siyasi saiklerle hazırlandığını iddia etti.
Yücel, iddianamede yer alan; "CHP'nin ele geçirilmesi", "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde örgüt liderinin aday gösterilmesi" gibi ifadelerin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kullandığı "ahtapotun kolları" ifadesine gönderme yapılmasının, metnin siyasi bir metin olduğunun kanıtı olduğunu savundu. Ayrıca, iddianamenin "CHP'ye kapatma davası açılması konusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulması" tespitiyle, iddianamenin "Meşru ve demokratik siyaseti hedef alan bir darbe muhtırası" niteliği taşıdığını öne sürdü.
İddianamenin somut delillerden ziyade "duydum, bildiğim kadarıyla, tahmin ediyorum" gibi ifadelere yer verdiğini belirten Yücel, Kurultay konuşmaları ve pankartların dahi 'partiyi ele geçirme planının kanıtı' olarak iddianameye eklendiğini vurguladı.
"NEDEN SUSUYORSUN? YOKSA ... İLGİLİ ELİN KOLUN BAĞLI MI?"

Yücel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevindeki bir yargı mensubunun, Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 48. maddesine aykırı olarak, mesleği dışında gelir getirici faaliyette bulunması ve yürütmenin kontrolündeki bir şirketten huzur hakkı almasını gündeme taşıdı.
CHP Sözcüsü, bu durumun yargının tarafsızlığına gölge düşürdüğünü belirterek, aynı zamanda Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanı olan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a şu soruyu yöneltti:
"Neden susuyorsun? Yoksa Akın Gürlek'le ilgili elin kolun bağlı mı?"
CAN ATALAY, KAVALA VE DEMİRTAŞ DERHAL SERBEST BIRAKILMALI!

Yücel, konuşmasının sonunda Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasını, Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesini, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın cezaevinde tutulmasını hukuka aykırı bularak derhal özgürlüklerine kavuşmaları gerektiğini vurguladı.
Tüm bu olumsuzluklar arasında olumlu bir gelişmenin yaşandığını belirten Yücel, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in de aralarında bulunduğu 5 kişinin tahliyesine karar verilmesini sevindirici olarak niteledi.
Yücel, tutuksuz yargılamanın esas olduğunu belirterek, Ekrem İmamoğlu, Zeydan Karalar ve Muhittin Böcek gibi diğer belediye başkanlarının da bir an önce özgürlüklerine kavuşması temennisinde bulundu.