Terörsüz Türkiye sürecinde devletçi analiz!
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 25 Kasım TBMM Grup Toplantısı ve 1-3 Aralık Türkgün Gazetesi röportajındaki açıklamaları, terör örgütü PKK'nın tasfiyesini milli bir zafer olarak konumlandırıyor.
"Ok yaydan çıkmıştır, gemiler yakılmıştır" metaforuyla süreci geri dönüşsüz kılan Bahçeli, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ı muhatap göstererek iç sabotajlara ve dış provokasyonlara karşı temkinli bir devletçi duruş sergiliyor. Uzmanlar, bu sözleri devletin egemenliğini pekiştiren stratejik bir manifesto olarak değerlendiriyor.

Aşağıda, açıklamaların kronolojik ve tematik analizi sunuluyor.
KRONOLOJİK ÇERÇEVE
Grup Konuşmasından Röportaja Geçiş
Devlet Bahçeli'nin 25 Kasım Grup Toplantısı, sürecin temelini attı: Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ı "en ciddi muhatap" ilan ederek, Türkiye'nin "yeni yüzyıla barış ve kardeşlikle" gireceğini vurguladı.
"Cehalet, dalalet ve melanet" unsurlarına karşı milli birlik çağrısı, devletin tavizsizliğini simgeliyor. Röportajda ise "Terörsüz Türkiye milli ve tarihi bir hedeftir" diyerek, terör örgütü PKK'ya yönelik "pazarlık yok, al-ver yok" çizgisini netleştirdi. Bu geçiş, sadece bir konuşma zinciri değil; devletin uzun vadeli güvenlik politikasının somutlaşması olarak okunuyor.
İç Dinamik Analizi: Tabanı ve İttifakı Koruma Stratejisi
Bahçeli, parti içi "darbe" iddialarını "fasa fiso" diye reddederek, MHP'nin "demokrasi sevdalısı" kimliğini pekiştirdi. Terör örgütü PKK'ya suça karışmamış unsurlara "kucaklaşma" çağrısı, af değil entegrasyon odaklı; şehit ailelerine "endişe etmeyin" güvencesi ise tabanı yatıştırıyor.
Analiz: Bu, Cumhur İttifakı'nı "kontrollü zafer" narratifiyle güçlendiriyor; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğiyle bürokrasiye "devlet arkamızda" mesajı veriyor. Risk: Radikal tabanın "teslimiyet" algısını yönetmek, temkinli adımlarla bertaraf ediliyor.
Dış Boyut Analizi: Provokasyonlara Sert Yanıt
Mesud Barzani'nin Şırnak-Cizre ziyaretindeki "uzun namlulu korumalar"ı "rezalet" diye niteleyen Bahçeli, "Vatan topraklarında yabancı üniformalı silahlı dolaşma, egemenliğe saldırı" uyarısını yaptı. Terör örgütü PKK'nın Suriye kolu SDG/YPG'ye "terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan çağrısına riayet edin" direktifi, Kandil'i devre dışı bırakma hamlesi. Dışişleri'nin Barzani ofisine "kabul edilemez" tepkisi, ittifakın dış politika senkronizasyonunu gösteriyor. Analiz: Bu, emperyal aktörlere (ABD, İsrail) karşı milli direnci artırıyor; Barzani provokasyonu, süreci sabotajdan koruma kalkanı olarak işlev görüyor.
Stratejik Değerlendirme: Geri Dönüşsüzlük ve Risk Yönetimi
"Terörsüz Türkiye'den rahatsız olan kumpas içinde" diyen Bahçeli, sabotajcılara "ağır sonuçlar" tehdidi savurdu. Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın iddia edilen "darbe mekaniği" sözüne "geriye sarma patinaja yol açar" yanıtı, sürecin devletçi çerçevesini koruyor. Analiz: Bu, 2015 çözüm sürecinden farklı; terör örgütü PKK'nın feshini hedefleyen "zafer odaklı gerilim" stratejisi. Temkinli yaklaşım, yasal düzenleme taleplerini "provokasyon" diye reddederek, milli onuru ön planda tutuyor.
Milli Birlik ve Kutlu Doğum Arefesi
Devlet Bahçeli'nin "Niyet halis, akıbet hayırlı" kapanışı, Türkiye'nin Cumhuriyet'in 102. yılına huzurla gireceğini müjdeliyor.
Devlet kaynakları, süreci "iç cepheyi sağlamlaştıran, dış tehditleri caydıran" bir adım olarak nitelendiriyor. Gelişmeler, milli mekanizmaların titiz izlemiyle takip edilecek; sabotajlara karşı birlik vurgusu hakim. Siyasi gözlemciler, bu açıklamaların Türk milletinin egemenliğini taçlandıracağını öngörüyor.