Prof. Dr. Seçil Karal Akgün'den çarpıcı açıklama: Türk kadını için bunun geriye dönüşü yoktur
Tarihçi Prof. Dr. Seçil Karal Akgün, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki Türk kadını ile günümüzdeki Türk kadınını anlatarak "Türk kadını belirli bir yere gelmiştir ve artık bunun geri dönüşü yoktur. Tarihin güzel tarafı bu, bir ilerleme kaydedildikten sonra bunun geri dönüşü olmuyor." dedi.
Başkent Üniversitesi Ord. Prof. Enver Ziya Karal Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Tarihçi Prof. Dr. Seçil Karal Akgün, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki Türk kadını ile günümüzdeki Türk kadınını anlattı. Prof. Dr. Karal Akgün, “Kadının restoranda oturup yemek yemesi bile olabilemezken şimdi toplum içinde eşit bir durumda. Bazı şeylerden dolayı içimiz ne kadar kararıyorsa kararsın Türk kadını belirli bir yere gelmiştir ve artık bunun geri dönüşü yoktur” dedi.
Başkent Üniversitesi Ord. Prof. Enver Ziya Karal Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Tarihçi Prof. Dr. Seçil Karal Akgün, Yeni Ankara muhabirine yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“GİT SEN ŞU RESTORANDA YEMEK YE”
Cumhuriyet’in ilk dönemindeki Türk kadını Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ikinci sınıf olmaktan yeni yeni çıkıyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarında asla kadının yemek yemesi yok. Sırf kadın sokakta, restoranlarda görünsün diye Atatürk bizzat öncülük yapıyor. Mecliste mebus olan Ahmet Ağaoğlu’nun kızı Sürreyya Hanım’a diyorlar ki ‘git sen şu restoranda otur yemek ye.’ Kadının restoranda oturup yemek yemesi bile olabilemezken şimdi toplum içinde eşit bir durumda. Her yerde kadın var.
“BU BİR BİRİKİM ÜRÜNÜDÜR”
Sadece bu yönlerine bakmak lazım değil. Bilimsel ortamda da var, iş ortamında da var, sanayide de var. Her yerde Türk kadınını eşit olarak görüyoruz ama tabii ki bu tepeden inmedi. Bu bir birikim ürünüdür. Yani bir eğitim sürecinin sonunda kazanılan kültürel ve teknolojik ilerlemenin ürünüdür. Çok farklıdır şimdiki Türk kadını.
“BUNUN GERİ DÖNÜŞÜ YOKTUR”
Bazı şeylerden dolayı içimiz ne kadar kararıyorsa kararsın Türk kadını belirli bir yere gelmiştir ve artık bunun geri dönüşü yoktur. Tarihin güzel tarafı bu, bir ilerleme kaydedildikten sonra bunun geri dönüşü olmuyor. Tekerlek bulunduktan sonra insanlar tekerleksiz yaşamıyor, ateş bulunduktan sonra ateşsiz yaşamıyor. Şimdi en tutucu evlerde bile televizyon var, herkesin cebinde telefon var. Otobüse, uçağa biniyorlar, motorlu vasıtaları kullanıyorlar. Uygarlığın gelişmesi tabi ki kadına yansıyor.
