Mülteci çocukların 2024'teki durumu: Ekonomik kriz ve sömürü

Yazar Özgür Hüseyin Akış, 2024 yılına dair mülteci çocukların yaşadığı zorluklara ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Akış, açıklamasında, ekonomik kriz ve yoksulluk, eğitime erişim ve çocuk işçiliği gibi konulara dikkat çekti.

Mülteci çocukların 2024'teki durumu: Ekonomik kriz ve sömürü

Yazar Özgür Hüseyin Akış, 2024 yılını değerlendirirken, ekonomik krizin derinleşmesiyle toplumun genelinde yoksulluğun arttığını ve alım gücünün düşmesiyle eğitime erişimin zorlaştığını ifade etti. Bu durumdan en fazla etkilenenlerin ise mülteci çocuklar olduğuna vurgu yaptı. Özellikle sınıf siyasetinde ısrarcı olanları "dinozorlukla" suçlayan liberal kesimin bile son asgari ücret zammıyla "bu kadar da olmaz" dediği bir döneme girildiğini belirtti.

ASGARİ ÜCRET VE MÜLTECİ İŞÇİLERİN ROLÜ

Yazar Akış, Suriye'den gelen milyonlarca göçmenin akıbetinin sorgulandığı bir yılın geride kaldığını hatırlatarak, bazı tekstil patronlarının "giderlerse batarız" açıklamalarını eleştirdi. Akış, bu açıklamaların işçilere asgari ücretin fazla olduğunun dolaylı bir itirafı olduğunu söyledi. Mülteci işçilerin, yerli işçilerin asgari ücrete itirazlarının önünü kesen bir rekabet ortamı yarattığını belirtti. Ayrıca, mülteci çocukların büyük bir bölümünün 18 yaşın altında olduğunu ve bu çocukların ücretlerinin genellikle asgari ücret seviyesinde bile olmadığını dile getirdi.

ÇOCUK İŞÇİLİĞİ VE İŞ CİNAYETLERİ

Akış, mülteci çocukların en ağır işlerde düşük ücretle çalıştırıldığını, örgütsüzlük ve denetimsizliğin bu çocukları iş yerlerinde görünmez hale getirdiğini ifade etti. 2024 yılında aklında kalan en çarpıcı olayın ise Adana'da bir tekstil atölyesinde annesiyle çalışan bir mülteci çocuğun asansör boşluğunda sıkışarak yaşamını yitirdiği iş cinayeti olduğunu söyledi. Olayın ardından patronun anneye "kan parası" teklif ederek konuyu kapatma girişimlerini, işçi sınıfının genel olarak iş cinayetlerinden sonra karşılaştığı bir tarz olarak nitelendirdi.

ÇOCUK HAKLARINA DAİR ÇAĞRI

Özgür Hüseyin Akış, 2025 yılına girerken mülteci çocukların akıbetine dair önemli bir soruya dikkat çekti: "Bu çocuklar yeni yılda da sömürünün konusu mu olacak, yoksa yerli çocuklarla birlikte yalnızca geleceklerini değil, bugünlerini de düşünecek bir çocuk hakları politikası geliştirilecek mi?" Akış, bu sorunun cevabının yeni dönemin yönünü belirleyeceğini ifade etti.