Emekli Öğretmen Sağcan'dan 24 Kasım açıklaması! Emekli öğretmenlerin en önemli sorunu gelir düzeyi düşüklüğü

Eğitimci İzci Lideri Emekli Öğretmen Bediha Sağcan, Öğretmenler Günü dolayısıyla Yeni Ankara'ya konuştu. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenlere verdiği değere dikkati çeken Sağcan, emekli öğretmenlerin yaşadığı sorunları dile getirdi.

"HAK ETTİĞİMİZ DEĞERİ GÖREMİYORUZ"

Sağcan, öğretmenlerin topluma faydalı bireyler yetiştirmesi gerektiğini söyleyerek, "Öğretmenlerin değerli görülmediği, hak ettiği çalışma ve yaşam koşullarının sağlanmadığı günlerin geride kaldığı; öğrenmeye, öğretmeye çalıştıkları ve emeklerinin karşılığını aldıkları güzel günlere kavuşmaları en büyük dileğimizdir. Öğretmen sınıfa girdiğinde, aldığı görevi yapma bilinciyle evini, çocuklarını, ailesini unutur ve o güzel çocukları yetiştirmek için çabalar. 'Bugün ben ne öğrettim?' diye düşündüğünde, faydalı olabildiyse onun mutluluğunu yaşar. Öğretmen hak ettiği değeri günümüzde pek de göremiyor. 'Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır' diyen sevgili Atatürk, çocukları bize emanet etmiştir. Çocuğu hamur gibi düşünün; onu eğitmek, bilinçlendirmek, büyütmek, ülkeye yararlı olmayı, kendine yararlı olmayı öğretmek çok önemlidir ve bu, öğretmenin görevidir" açıklamasında bulundu.

"ÖĞRETMENLER EMEKLİ OLUNCA RAHAT EDECEKLERİNİ SANIYORLARDI"

Sağcan, öğretmenler ile öğrenciler arasındaki iletişimin önemine dikkati çekerek şöyle konuştu:

"Mustafa Kemal Atatürk, milleti ve vatanı için giriştiği her mücadelede eğitimin yerini önemle belirtmiştir. Dolayısıyla her fırsatta kurtuluşun ilim, bilim ve eğitimden geçtiğini; bunu yapacak kişilerin de öğretmenler olduğunu dile getirmiştir. Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu’da hizmet edecek öğretmen yok denecek kadar azdı. Harf İnkılabı yapıldıktan sonra Mustafa Kemal, okuma yazma bilmeyen Anadolu insanına okuma yazma öğretmek için seferberlik başlattı. İlk seferberlikte 600 bin kişiye okuma yazma öğretildi. Atatürk, öğretmenlere çok değer veriyordu. Emeklilik için kesilen paylar, öğretmen emekli olduktan sonra birikmiş hâlde maaş olarak verildi. Ancak ekonomik durum ve enflasyon nedeniyle, diğer memurlar gibi öğretmenlerin de gelirleri geçimlerine yetmemeye başladı. Bugünlerde emekli öğretmenlerin en önemli sorunu, gelir düzeylerinin düşüklüğüdür. Başlangıçta emekli olunca daha rahat ve iyi yaşayacaklarına inananlar vardı. Ancak emeklinin sadece gelir düzeyinin iyileştirilmesi yetmez; öğretmenlik mesleği, öğretmenlerin mutluluğu için çok önemlidir. Öğretmen, öğretirken öğrenen ulvi bir kişidir. Öğretmen olabilmesi için istekli olması, sınama-yanılma yapması, pekiştirme uygulaması, konuyu tekrar ederek öğreninceye kadar öğretmesi gerekir. Öğretmenle öğrenci arasında başlayan sevgi dolu bu ortam, öğretmenin öğrenciyi; öğrencinin öğretmeni sevmesini sağlar. Öğretmen emekli olsa da bir şekilde hâlâ öğrencileriyle temasta olabilir. Öğrencilerin yıllar sonra öğretmenlerini arayıp güzel sözler söylemesi, öğretmenin en büyük kazancıdır. Emekli öğretmeni ayakta tutan da bu sevgidir."

"HEPSİNİ SEVGİYLE KUCAKLIYORUM"

Öğrencileri ile duygusal paylaşım yaptıklarını ifade eden Sağcan, "Emekli bir öğretmen olarak 10 ayrı il ve okulda çalıştım. Çalışmalarım sırasında birinci sınıflara ders veriyordum. Tamamen sevgiyle dolu o küçük çocuklar inanılmaz güzeldiler. Öğrencilerimden biri usluca yanıma gelip kulağıma, 'Öğretmenim, seni çok seviyorum ama anneme söyleme olur mu?' dedi. O tertemiz, saf sevgiyi tabii ki söylemedim; hâlâ bilmiyorlar. O öğrencim bugün başarılı bir doktor oldu. O saf yürekli duyguyu hiç unutur muyum? Demek istediğim; sevmek ve sevilmek dünyanın en güzel duygularından biridir. Demek istediğim; sevmek ve sevilmek dünyanın en güzel duygularından biridir. Öğrencilerimi çok sevdim; acılarını, sevinçlerini hep birlikte paylaştık ve şimdi mutluyum. Hepsini sevgiyle kucaklıyorum" diye konuştu.