Anadolu'yu hasretinden prangalar eskiterek şiirlerine taşıyan Ahmed Arif kimdir?

Ahmed Arif, Türk edebiyatının toplumcu gerçekçi çizgide eserler veren, kendine has lirizmi ve güçlü imgeleriyle tanınan şair ve gazetecidir.

Anadolu'yu hasretinden prangalar eskiterek şiirlerine taşıyan Ahmed Arif kimdir?

Asıl adı Ahmet Hamdi Önal’dır. 102 yıl önce bugün 23 Nisan 1923’te Diyarbakır’da doğmuştur. Diyarbakır’ın Hançepek semtinde doğan Arif, Kerküklü Türkmen bir baba (Arif Hikmet) ve Erbilli Kürt bir annenin (Sare Hanım) oğludur.

AHMED ARİF'İN YAŞAMINDAN İZ DÜŞÜMLER

Ahmed Arif, annesini iki yaşında kaybetmiş, üvey annesi Arife Hanım tarafından büyütülmüştür. Babasının memuriyeti nedeniyle çocukluğu Diyarbakır, Siverek ve Urfa’da geçmiş; ortaokulu Urfa’da, liseyi Afyon’da yatılı olarak okumuştur. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nde öğrenim görmüş, ancak siyasi nedenlerle (1950 ve 1951-1952’de iki kez tutuklanma) eğitimini tamamlayamamıştır.

AHMED ARİF VE ŞİİR

Ahmed Arif, 1940’lardan itibaren şiir yazmaya başlamış, ilk şiiri 1940’ta Seçme Şiirler Demeti’nde, ikincisi 1942’de Millet dergisinde yayımlanmıştır. 1948’de Varlık dergisinin Şiirler-1948 antolojisindeki Rüstemo şiiriyle tanınmaya başlamıştır. 1950’lerde siyasi görüşleri nedeniyle hapis yatmış, bu dönemde ağır işkencelere maruz kalmıştır. 1956’dan itibaren Medeniyet, Öncü ve Halkçı gazetelerinde redaktörlük yapmış, 1967’de Aynur Hanım’la evlenmiş ve 1972’de oğlu Filinta doğmuştur. 1968’de yayımlanan tek şiir kitabı Hasretinden Prangalar Eskittim, Türkiye’nin en çok basılan şiir kitaplarından biri olmuş, 60’tan fazla baskı yapmıştır. Arif, 2 Haziran 1991’de Ankara’da kalp krizi sonucu vefat etmiştir.

AHMED ARİF’İN ŞİİR ANLAYIŞI VE ÖZELLİKLERİ

Ahmed Arif’in şiirleri, toplumcu gerçekçilik ve Marksist estetik ekseninde şekillenmiştir. Anadolu insanının acılarını, umutlarını, aşklarını ve mücadelelerini yalın, içten ve güçlü bir dille anlatır. Şiirlerinde Güneydoğu Anadolu ve Çukurova coğrafyası önemli bir yer tutar; doğa ve insan diyalektiği, onun eserlerinde belirgin bir tema olarak öne çıkar. Halk edebiyatından, türkülerden ve ağıtlardan beslenen Arif, serbest vezinle yazmış, ritmi söze dayandırarak derin bir lirizm yaratmıştır. Nazım Hikmet’ten etkilenmiş, ancak kendi özgün tarzını geliştirmiştir. Şiirleri, Ahmet Kaya, Cem Karaca, Zülfü Livaneli gibi sanatçılar tarafından bestelenmiş ve geniş kitlelere ulaşmıştır.

AHMET ARİF’İN ÖNEMLİ ESERLERİ

Ahmed Arif’in hayattayken yayımlanan tek kitabı Hasretinden Prangalar Eskittim’dir (1968). Ölümünden sonra diğer şiirleri ve mektupları şu kitaplarda toplanmıştır:

Yurdum Benim Şahdamarım (2003): Hasretinden Prangalar Eskittim’e alınmayan şiirler.

Cemal Süreya’ya Mektuplar (1992): Cemal Süreya ile yazışmaları.

Leylim Leylim (2013): Leyla Erbil’e yazdığı aşk mektupları.

Kalbim Dinamit Kuyusu (1989): Refik Durbaş ile söyleşi kitabı.

AHMED ARİF’İN ŞİİR DÜNYASINA MİRASI

Ahmed Arif, tek kitabı Hasretinden Prangalar Eskittim ile ve az sayıda şiiriyle Türk edebiyatında derin bir iz bırakmıştır. Şiirleri, ezilenlerin sesi olmuş, aşk, hasret, adalet ve özgürlük temalarıyla genç nesilleri etkilemiştir. Hasretinden Prangalar Eskittim, Almanca, Fransızca, Çekçe, Felemenkçe, İsveççe ve Kürtçe gibi dillere çevrilmiştir. 2023’te Paris Institute for Critical Thinking, Arif’in şiirlerini İngilizce’ye çevirmeye başlamıştır. Onun dizeleri, hem edebi hem de toplumsal açıdan bugün hâlâ yankı bulmaktadır.