Türkiye’nin 2024 vergi rekortmenleri: Az sayıda isim, çok sayıda gizlilik

Gelir İdaresi Başkanlığının açıkladığı 2024 vergi rekortmenleri listesinde ilk yüz mükelleften yalnızca 21 kişi adını paylaşırken 79 kişi kimliğini gizledi. Kurumlar vergisinde zirvede bankalar yer aldı.

Türkiye’nin 2024 vergi rekortmenleri: Az sayıda isim, çok sayıda gizlilik

Türkiye’de her yıl merakla beklenen vergi rekortmenleri listesi, 2024 vergilendirme dönemi için Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından açıklandı. Ancak bu yıl, listede dikkat çeken bir detay öne çıktı. İlk 100’de yer alan 79 kişi isminin açıklanmasını istemezken, sadece 21 kişi kimliğini kamuoyuyla paylaştı. Selçuk Bayraktar, Haluk Bayraktar, Mustafa Rahmi Koç ve Erman Ilıcak gibi tanınmış isimlerin yer aldığı liste, gizliliğin baskın olduğu bir tablo sundu. Peki, bu gizlilik eğilimi ne anlama geliyor? Türkiye’nin ekonomik yapısı, vergi kültürü ve toplumsal algılar bu tercihi nasıl şekillendiriyor? İşte 2024 vergi rekortmenleri listesi...

ZİRVEDE BAYRAKTAR KARDEŞLER, DÖRDÜNCÜ SIRADA RAHMİ KOÇ VAR

2024 vergi rekortmenleri listesinin başında Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar yer aldı. Bayraktar, 2 milyar 767 milyon 587 bin TL gelir vergisi ödeyerek birinci oldu. İkinci sırada ise Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, 2 milyar 528 milyon 619 bin TL ile yer aldı. Dördüncü sırada Koç Holding Şeref Başkanı Mustafa Rahmi Koç 757 milyon 755 bin TL, onuncu sırada ise Rönesans Holding Onursal Başkanı Erman Ilıcak 372 milyon 720 bin TL vergiyle listede yer buldu. İlk 10’da 3., 5., 6., 7., 8. ve 9. sıradaki isimler kimliklerini açıklamayı tercih etmedi. Bu durum, listenin büyük bir kısmının anonim kalmasına neden oldu. Kurumlar vergisi tarafında ise Garanti BBVA 25 milyar 296 milyon TL ile birinci, Ziraat Bankası 20 milyar 838 milyon TL ile ikinci, Kuveyt Türk Katılım Bankası ise 12 milyar 71 milyon TL ile üçüncü oldu.

GİZLİLİĞİN ARTAN EĞİLİMİ: NEDEN BU KADAR ÇOK İSİM SAKLANIYOR?

Vergi rekortmenleri listesinde ismini açıklamayanların sayısındaki artış, son yıllarda dikkat çeken bir trend. 2000 yılında sadece 14 kişi ismini gizlerken, bu sayı 2018’de 58’e, 2023’te 73’e ve 2024’te 79’a yükseldi. Bu artış, çeşitli ekonomik ve sosyal faktörlerle açıklanabilir. Bazı uzmanlar, yüksek gelir beyan eden bireylerin kamuoyunda hedef haline gelmekten çekindiğini belirtiyor. Türkiye’de gelir eşitsizliğinin artması, zenginlik algısının toplumsal tepkilere yol açabileceği endişesini güçlendiriyor. Ayrıca, geçmişte vergi rekortmenlerinin medyada yoğun şekilde tartışılması, bazı mükelleflerin gizliliği tercih etmesine neden olmuş olabilir. Öte yandan, ismini açıklayan isimlerin genellikle teknoloji, sanayi ve finans gibi şeffaf gelir kaynaklarına sahip kişiler olması, bu tercihin sektörel bir boyutu olabileceğini de düşündürüyor. Örneğin, Selçuk ve Haluk Bayraktar, Baykar’ın savunma sanayiindeki ihracat başarılarını vurgulayarak şeffaflığı tercih etti.

EKONOMİK DİNAMİKLER VE VERGİ KÜLTÜRÜ

2024 vergi rekortmenleri listesi, Türkiye’nin ekonomik yapısına dair önemli ipuçları sunuyor. İlk 100 mükellefin illere göre dağılımında İstanbul 75 isimle lider konumda, onu Ankara (10), İzmir (6), Gaziantep (5), Eskişehir (2), Bursa (1) ve Karabük (1) takip ediyor. Bu dağılım, ekonomik faaliyetlerin büyük şehirlerde yoğunlaştığını gösteriyor. Ancak, listenin çoğunluğunun isimsiz kalması, vergi şeffaflığı ve toplumsal güven tartışmalarını gündeme getiriyor. Ekonomist Oğuz Demir, Radio Sputnik’te yaptığı yorumda, ismini gizleyenlerin “paradan para kazanan” veya gelir kaynaklarının sorgulanmasından çekinen kişiler olabileceğini öne sürüyor. Buna karşın, GİB verilerine göre 2024’te 5 milyon 132 bin 895 mükellef tarafından beyan edilen 1 trilyon 407 milyar TL matrah ve 418 milyar TL gelir vergisi, Türkiye’de vergi beyanlarının genel olarak arttığını ortaya koyuyor. Bu artış, ekonomik büyümeye paralel olsa da, gizlilik tercihi vergi kültüründeki güven sorunlarını yansıtıyor olabilir.

KURUMLAR VERGİSİNDE BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN HAKİMİYETİ

Kurumlar vergisi listesinde bankacılık sektörü, 18 şirketle ilk 100’de güçlü bir temsil sergiledi. Garanti BBVA, Ziraat Bankası ve Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın ilk üçte yer aldığı listede, bankaların toplam 114 milyar 208 milyon TL vergi tahakkuk ettirdiği açıklandı. Reel sektörden Mercedes-Benz Türk AŞ, 6,28 milyar TL ile 9. sırada yer alarak dikkat çekti. Ancak, kurumlar vergisi listesinde de 34 şirket ismini açıklamamayı tercih etti. Bu durum, bireysel mükelleflerdeki gizlilik eğiliminin kurumsal alanda da devam ettiğini gösteriyor. Bankacılık sektörünün hakimiyeti, Türkiye ekonomisinin finansal hizmetlere olan bağımlılığını ve bu sektörün yüksek kâr oranını ortaya koyuyor.

TOPLUMSAL ALGI VE ŞEFFAFLIK TARTIŞMALARI

Vergi rekortmenleri listesinde isimsizliğin artması, sosyal medyada ve kamuoyunda tartışma konusu oldu. Bazı kullanıcılar, ismini gizleyenlerin “devletin kaynaklarıyla zenginleşenler” olabileceğini iddia ederken, diğerleri şeffaflık eksikliğinin vergi adaletine olan güveni zedeleyebileceğini belirtti. Örneğin, ekonomist Oğuz Demir, ismini açıklamayanların gelir kaynaklarının sorgulanmaktan çekindiğini öne sürdü. Öte yandan, Selçuk ve Haluk Bayraktar gibi isimlerin şeffaflığı tercih etmesi, teknoloji ve savunma sanayiindeki ihracat başarılarının altını çizmek istemeleriyle açıklanıyor. Baykar’ın 2023’te 1,8 milyar dolarlık ihracatı, bu şeffaflığın ekonomik bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Bu durum, şeffaflığın sektörel başarıyı vurgulamak için bir araç olarak kullanıldığını gösteriyor.

ŞEFFAFLIK VE GÜVEN DENGESİ

2024 vergi rekortmenleri listesi, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal dinamiklerini anlamak için önemli bir ayna sunuyor. İlk 100’de sadece 21 ismin açıklanması, vergi şeffaflığına dair tartışmaları alevlendirirken, gizliliğin artan popülaritesi toplumsal algılar ve ekonomik yapıyla ilgili soru işaretleri yaratıyor. İstanbul’un listede domine etmesi, ekonomik faaliyetlerin coğrafi yoğunluğunu yansıtırken, bankacılık sektörünün kurumlar vergisindeki ağırlığı finansal sistemin gücünü ortaya koyuyor. Türkiye’de vergi kültürünün gelişmesi ve şeffaflığın artması için hem bireysel hem de kurumsal mükelleflerin güven ortamına olan ihtiyacı, bu listenin en önemli mesajlarından biri olarak öne çıkıyor.