Üniversite kontenjanları azaldı! Eğitimde yeni dönem: Meslek edinme programları!
Üniversite kontenjanlarında bu yıl ciddi bir azalma yaşandı. Yeni Ankara'ya konuşan Eğitim Uzmanı Ali Murat Karabağ, bu durumun gençleri mesleki eğitime yönlendirme amacı taşıdığını belirtirken, rekabetin artacağı ve yapısal reformlara ihtiyaç duyulduğu uyarısında bulundu.
2025 yılı itibarıyla üniversite kontenjanlarında dikkat çeken bir azalma yaşandı. Geçen yıl 1 milyon 21 bin 986 olan genel kontenjan sayısı bu yıl 837 bin 884'e düştü. Konunun nedenlerini ve olası sonuçlarını Yeni Ankara Yazarı, Seviye Kızılay VIP Kurs Kurucusu ve Eğitim Uzmanı Ali Murat Karabağ, Yeni Ankara'ya değerlendirdi.
GENÇLER MESLEK EDİNMEYE YÖNLENDİRİLİYOR
Devlet üniversitelerinde kontenjanların düşmesinin birden fazla nedeni olduğunu belirten Karabağ, “Bu düşüşün birkaç nedenini sayabiliriz. Birincisi, devlet son yıllarda gençleri sadece üniversite diplomasına değil, meslek edinimine de yönlendirmek istiyor. Türkiye’de uzun süredir bir ara eleman sorunu var; pek çok sektörde teknik personel açığı yaşanıyor. Devlet, kontenjanları azaltarak gençleri meslek liselerine, teknik eğitim programlarına ve kısa süreli mesleki kurslara yönlendirmeyi hedefliyor. Diğer bir husus devlet üniversitelerinin fiziki kapasitesi ve öğretim üyesi sayısı belli bir noktaya kadar yeni öğrenci alımına izin veriyor. Geçmiş yıllarda biraz daha geniş tutulan kontenjanlar, mezunların iş bulma oranları ve eğitim kalitesi göz önüne alınarak bu yıl kısılmış olabilir. Bütçe kısıtlamaları da etkili olmuş olabilir.” dedi. Karabağ, ayrıca fiziki kapasite ve öğretim üyesi sayısının da kontenjanları sınırladığını ekledi.
Bu durumun üniversiteye girişte rekabetin artmasına neden olacağını belirten Karabağ, "Üniversite hayali bitmeyecek ama o hayale ulaşmak daha zor olacak. Bazı gençler de meslek edinmeye yönelerek farklı kariyer planları yapacak" ifadelerini kullandı.
VAKIF ÜNİVERSİTESİNE YÖNELİM ARTABİLİR
Öte yandan, vakıf üniversitelerinde kontenjan artışı dikkat çekiyor. Geçen yıl 191 bin olan kontenjan bu yıl 197 bine yükseldi. Karabağ’a göre bu durum, devlet kontenjanlarındaki düşüşe karşı bir dengeleme hareketi ancak vakıf üniversitelerinin yüksek maliyetleri ve burs olanaklarının belirleyici olacağını vurguladı.
Gençlerin meslek liselerine ve teknik eğitim programlarına yönelmesi gerektiğini belirtirken, bu sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için ciddi altyapı yatırımlarına ihtiyaç olduğunu dile getiren Karabağ, “Devlet üniversitelerinde kontenjanlar azalınca doğal olarak bazı öğrenciler vakıf üniversitelerine yönelmek isteyecek ama burada önemli olan maliyet faktörü. Vakıf üniversitelerinin ücretleri yüksek olduğu için her öğrenciye uygun değil. Burs imkanları genişletilirse, evet, devlet üniversitesine giremeyen daha fazla öğrenci vakıf üniversitelerine kayabilir.” şeklinde konuştu.
KONTENJAN DÜŞÜŞÜNÜN EKONOMİK YÖNÜ KESİNLİKLE VAR
Kontenjan düşüşünün ekonomik yönüne de dikkat çeken Karabağ, bu kararların sadece eğitim değil, ekonomi politikalarının da bir sonucu olduğunu ifade etti. Karabağ, “Tamamen bağımsız olduğunu söylemek zor. Ekonomi ve yükseköğretim birbirini doğrudan etkileyen alanlar. Üniversitelerden her yıl çok sayıda mezun veriliyor ama iş dünyasının talep ettiği nitelikler farklı olabiliyor. Bu uyumsuzluk işsizliği artırıyor. Kontenjanların azaltılmasıyla belki arz-talep dengesi daha iyi kurulabilir, ama aynı zamanda nitelikli iş gücü açığı doğma riski de var. Bunun için sadece kontenjan azaltarak değil geleceğe dönük ciddi bir reform hareketine ihtiyaç var. Üniversitelerin bölümleri ve gelecekte ki varoluşları sorgulanmalı. Yani bu kararın ekonomik bir yönü kesinlikle var.” diye konuştu.
“MESELE SADECE KONTENJAN DEĞİL BİR BEKA SORUNU”
Son olarak işsizlik konusuna değinen Karabağ, kısa vadede üniversite mezunu sayısının azalmasının işsizliği düşürebileceğini, ancak eğitimsiz kalan gençlerin genel işsizliği artırabileceği uyarısında bulundu. Karabağ, “Kısa vadede üniversite mezunu sayısı azalacağı için iş bulamayan mezunların oranı biraz düşebilir. Fakat üniversiteye giremeyen gençler meslek sahibi olamazsa ya da eğitimsiz kalırsa, genel genç işsizliği artabilir. Gençlerimiz boşluğa düşerek yanlış yollara girebilir. Yani bu mesele sadece kontenjan değil; bir beka sorunu. Mezunlara iş imkanı yaratmak ve üniversite dışında da kaliteli eğitim seçenekleri sunmakla çözülebilir.” dedi.