Ankara Üniversitesinden absürt kriterler! "Terzi Usulü" ilanla liyakat yerle bir mi?

Üniversitelerin akademik personel alım ilanlarında sıkça rastlanan "kişiye özel kadro" şüphesi, Ankara Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı için açılan profesörlük kadrosuyla bir kez daha gündeme geldi. İlanda sıralanan uzmanlık alanlarının birbirinden bağımsız ve niş konuları içermesi, akademik çevrelerde ilanının tek bir adayın niteliklerine göre "terzi usulü" hazırlandığı yönünde güçlü bir kanı oluşturdu.

Söz konusu kadro ilanında, adayların standart doçentlik unvanına sahip olmasının yanı sıra, bir akademisyenin kariyerinde nadiren bir araya getirebileceği çok çeşitli uzmanlık alanlarında yetkinlik taşıması talep edildi.

ÇAPRAZ UZMANLIK TALEBİ ŞAŞKINLIK YARATTI

İlanda yer alan ve birbirine doğrudan bağlanması zor olan kriterler, tıp camiasında şaşkınlıkla karşılandı. Cumhuriyet'te yer alan habere göre kadroya başvuracak profesör adayından istenen bazı şartlar şu şekilde sıralandı. Adayın, "Afetlerde kadın sağlığını koruma konusunda deneyim ve eğitim sahibi bulunması" şartı. Afet yönetimi ve kadın sağlığı koruma gibi spesifik ve saha temelli bir alanın, klinik bir profesörlük kadrosu için zorunlu tutulması dikkat çekti. Menopoz, kemik erimesi (osteoporoz) ve anne ölüm oranları (maternal mortalite) gibi birbirinden farklı klinik ve epidemiyolojik konular üzerinde çalışmış olma zorunluluğu. Bütün bu genel ve saha çalışmalarına ek olarak, jinekolojinin en zorlu yan dallarından biri olan "Jinekolojik onkoloji yan dalında yetkinlik" taşıması talep edildi.

Akademisyenler, jinekolojik onkoloji gibi ağır bir yan dal uzmanlığı gerektiren bir pozisyon için aynı zamanda afetlerde kadın sağlığı ve menopoz çalışmaları gibi çok farklı alanlarda deneyim istenmesinin, söz konusu ilanın kamusal bir rekabet ortamı yaratmaktan ziyade, belirli bir özgeçmişe sahip tek bir kişiyi işaret ettiğini belirtiyor.

Bu tür niş ve çapraz kriterlerin bir araya getirilmesi, etik dışı rekabet iddialarını güçlendirerek akademik kadroların liyakat yerine kişisel tercihlere göre şekillendirildiği eleştirilerini beraberinde getirdi.