TEÇ-SEN’den Ankara'da MEB’e çağrı: “Haklarımızı ve itibarımızı geri istiyoruz!”
Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası (TEÇ-SEN), Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapan eğitim yöneticilerinin ve diğer eğitim çalışanlarının haklarının iyileştirilmesi için Ankara’da MEB binası önünde eylem gerçekleştirdi.
Sendika üyeleri, eğitim çalışanlarının çalışma koşullarının zorlaştığını, hak ettikleri maaş artışlarının yapılmadığını ve mesleki anlamda daha fazla destek beklediklerini ifade etti.
Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası (TEÇ-SEN), eğitim çalışanlarının haklarına dikkat çekmek ve çalışma koşullarını iyileştirmek amacıyla Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) binası önünde bir eylem düzenledi. Eyleme katılan öğretmenler, okul yöneticileri ve diğer eğitim çalışanları, ellerinde pankartlarla “Eğitimde Hak, Adalet ve Eşitlik” sloganları attı.
TEÇ-SEN Genel Merkezi adına açıklama yapan TEÇ-SEN Genel Sekreteri Salih Burçin Poyraz, öğretmenlere sağlanan maaş iyileştirmelerinin yöneticilere yansıtılmamasının ciddi bir haksızlık yarattığını belirtti.

“YÖNETİCİLER MAAŞ DÜZENLEMESİNİN DIŞINDA BIRAKILDI”
Uzman ve Başöğretmenlik düzenlemeleriyle öğretmen maaşlarının önemli ölçüde artırıldığını ve bunun memnuniyetle karşılandığını ifade eden Poyraz, “Kamuoyunca da bilindiği üzere Uzman ve Başöğretmenlik düzenlemeleri ile öğretmenlerimizin maaşlarında önemli iyileştirmeler yapılmış, bu durum eğitim camiasında memnuniyetle karşılanmıştır. Ancak bu iyileştirmeler, Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapan yöneticilerimizin maaşlarına aynı doğrultuda yansıtılmamış, yönetici pozisyonundaki eğitim çalışanları bu düzenlemenin dışında bırakılmıştır.” dedi.
“EĞİTİMDE ÜCRET ADALETSİZLİĞİ SÜRDÜRÜLEMEZ”
Ücret dengesizliğine dikkat çeken Poyraz, örneklerle durumun sürdürülemez hale geldiğini söyledi. Poyraz, “Bugün Başöğretmen ünvanına sahip bir teknik lise müdürü yönetim görev karşılığı ek dersi ile birlikte aylık 79 bin lira, ilkokul, ortaokul ve lise müdürü 76 bin lira, başöğretmen unvanına sahip bir öğretmen ek ders ile birlikte 74 bin lira aylık ücret alırken; bir il milli eğitim müdür yardımcısının, ilçe müdürünün, şube müdürünün ortalama aylık 65 bin lira, bir şefin ise aylık 53 bin lira ücret alması kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir durum değildir.” şeklinde konuştu.
“HANGİ KURUMDA MÜDÜR ASTINDAN DAHA AZ MAAŞ ALIR?”
"Hangi kurumda bir müdür, astından daha az maaş alır?" diyen Poyraz, “Bir düşünün. Hangi kurumda bir müdür, astından daha düşük maaş alır? Bir bakan, bakan yardımcısından daha az maaş alıyor mu? Bir genel müdür, genel müdür yardımcısından daha az kazanıyor mu? Bir il müdürünün maaşı daire başkanından fazla mı? Cevap; hayır, değil mi?” ifadelerini kullandı.
Bu maaş dengesizliğinin sadece bireysel mağduriyet yaratmadığına işaret eden Poyraz, “Eğitim yöneticilerimiz arasında yaşanan ücret adaletsizliği, kurum içi huzursuzluklara ve iş barışının bozulmasına yol açmaktadır. Ast-üst ilişkisinin bozulduğu bir yapıda sağlıklı bir işleyiş beklenemez.” diye konuştu.

“İDARECİLER ÜCRET KAYBI YAŞARSA KİM SORUMLULUK ALIR?”
Poyraz, “Halihazırda okul müdürlerimiz ve yardımcıları, yönetim görevi karşılığı haftada 25 saat ek ders ücreti almaktadır. Neden? Çünkü bu uygulama, öğretmenlerimizin derse girme olanağı olmadığı için, idarecilik yapanlara ücret kaybı yaşatılmaması adına yapılmaktadır. Doğrusu da budur. Aksi halde düşünün ki, öğretmenlerimiz idarecilik yapacak, Ancak aldığı ücrette düşecek. O vakit neden öğretmenlerimiz böyle bir durumda sorumluluk alsınlar, üstüne bir de fazladan mesai harcayıp, idarecilik yapsınlar.” dedi.
“HAFTADA 35 SAAT EK DERS ÜCRETİ ÖDENMELİ”
Poyraz, geçmişte uygulanan yönetim görevi karşılığı ek ders ücretinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Tüm yönetici ünvanlarına haftalık ek ders ücreti ödenmesinin şart olduğunu kaydeden Poyraz, taleplerini şu şekilde sıraladı: “Şef, şube müdürü, müfettiş, ilçe müdürü, müdür yardımcısı, avukat, sivil savunma uzmanı, tesis müdürü unvanlarında, yönetici pozisyonunda görev yapan eğitim çalışanlarına yönetim görevi karşılığı haftada 35 saat ek ders ücreti ödenmelidir.”
“BU BİR ÜCRET DEĞİL, İTİBAR MÜCADELESİDİR”
Poyraz, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bu mesele sadece ücret değil, aynı zamanda bir itibar mücadelesidir. Eğitim yöneticilerimizin hak ettikleri değeri görmesi, eğitim sistemimizin sağlıklı işlemesi için hayati önemdedir. Sayın Bakanımız başta olmak üzere tüm yetkililere çağrımızdır: Bu adaletsizliğe bir son verin. Eğitim yöneticilerimizin emeğinin karşılığını ve itibarını geri verin.”
