Aşkla yapılan mesleğin 42 yıllık hikayesi! "O konuşma benim hayatımı şekillendirdi"
Ankara'nın Çankaya ilçesine bağlı Kızılay Selanik Caddesindeki 'Kalabalık Çarşısı'nda 42 yıllık ayakkabı tamircisi Alaaddin Sülüner, aşkla yaptığı mesleğinde geçirdiği günleri Yeni Ankara'ya anlattı.

Adı Alaaddin Sülüner… Henüz 13 yaşında bir çocuktu. Ankara’da bir ayakkabı mağazasının vitrinindeki ayakkabıları hayranlıkla inceliyordu. O sırada mağaza sahibinin dikkatini çekti. Dışarı çıkan mağaza sahibi ile başlayan konuşması, onu aşık olduğu mesleğin sahibi yapıverdi. O şimdi Kızılay Selanik Caddesindeki ‘Kalabalık Çarşı’nda aşık olduğu mesleğininin 42’nci yılını yaşıyor.
Sadece ayakkabılara değil, çantalara, deri montlara hayat vererek müşterilerini mutlu ediyor. İşini öylesine titiz olarak yapıyor ki; kendisine yurt dışından bile tamir işleri geliyor. Ankaralı usta Alaaddin Sülüner, Yeni Ankara muhabirine şunları söyledi:
“O KONUŞMA, BENİM HAYATIMI ŞEKİLLENDİRDİ”

Doğma büyüme Ankaralıyım. Kendimi bildim bileli ayakkabılara hayrandım. Ortaokul sıralarında eğitim hayatıma son vermiştim, henüz 13 yaşındaydım. Bir ayakkabı mağazasının önünde vitrindeki ayakkabılarını hayranlıkla inceliyordum. Bu sırada mağaza sahibi dışarı çıktı. Bana 'Çalışıyor musun?' diye sordu. ‘Hayır çalışmıyorum’ dedim. Bu defa ‘Okuyor musun?’ deyince okulu yeni bıraktığımı ve çalışmadığımı söylemiştim. Beni içeri davet etti. Bana ‘burada çalışmak ister misin?’ diye sorunca çok mutlu oldum, ‘isterim’ diye karşılık verdim. İşte o konuşma, benim hayatımı şekillendirdi. Zaten ayakkabılara karşı bir sempatim vardı. O günden itibaren ayakkabılar ile uğraşmaya başladım. Meslekte tam 42 yıl oldu. Hala ayakkabılarla ilgileniyorum.
“ZOR ÖĞRENİLEN BİR MESLEK”
Ayakkabı tamirciliği, çok zor öğrenilen bir meslek. Bunun en temel nedeni ise, mesleğin branşsız oluşu. Bir ayakkabı tamircisi, gelen ayakkabının her yerinin tamir etmek zorunda. Aslında her bir parça için ayrı bir uzmanlık gerekiyor. Ama bunların hepsini tamir ediyoruz.
Mesleğin zorlukları sadece teknik becerilerle sınırlı değil. Yaptığımız işin karşılığı yok. Eski bir ürünü tamir ettiğimiz için, baştan 1-0 mağlup başlıyoruz. Müşterilerin beklentilerinin yüksek olması ve emeğimizin karşılığını alamadığımız için mesleğe duyulan hevesi zamanla azaltabiliyor. Bu yüzden yanımızda çalışacak çırak bulamıyoruz.
Geçmişte kullanılan teknikler ve malzemelerle günümüzdekiler arasında belirgin farklar bulunuyor. Tamir sektöründe makinelerin çok faydasını görüyoruz. Eskiden, mesela pres makinesini çok kullanamıyorduk. Çünkü yoktu. Dizlerimizle, çekiçle, örsle yapıyorduk. Şimdi bir ayakkabının topuğunu yapıştıracağımız zaman direkt prese basabiliyoruz. Soğuk kalıplar yerine ısıtmalı kalıpların kullanılması da derinin esnetilmesi ve ayakkabının daha iyi şekil alması açısından büyük avantaj sağlıyor.
Aslında ayakkabı tamirciliğinin temel prensipleri çok değişmedi. Tamir sektöründe çok ufak tefek şeyler değişse de, hala eski sistemle devam ediyoruz. Burada ustalar kendi zekaları ve sorunlara buldukları çözümlerle öne çıkıyor. Sonuçta görsel bir iş yapıyoruz. Bu yüzden bir okulda öğrenilebilecek bir şey değil bizim işimiz. Usta-çırak ilişkisine dayalı bir iş. Ne kadar iyi usta olursan ol, zamanla kendini yenilemek zorundasın.
"AYAKKABI BAKIMININ ÖTESİNDE BİR SANATTIR"
Yaptığımız iş sadece tamirle sınırlı değil. Ayakkabılarda boya ve bakım işini daha profesyonel olarak yapıyoruz. Fabrikada deriye atılan ilk boyayı atıyoruz... İşlenmiş deriyi işliyoruz, boyanmış bir ayakkabının üzerinden boyayı alıp tekrar tekrar yenileme yapıyoruz, renk değişimi yapıyoruz. Beş ana renkten dilediğimiz rengi çıkarabiliyoruz. Deride hasar yoksa ayakkabıyı "mağazadan alınmış gibi" sahibine teslim ediyoruz.
“SADECE AYAKKABI DEĞİL, ÇANTA VE DERİ MONT TAMİRİ DE YAPIYORUZ”
Biz sadece ayakkabı tamirciliği yapmıyoruz. Çanta ve deri montlara yeniden hayat veriyoruz. Müşterilerimiz ayakkabılarını, çantalarını bize getirdiklerinde ‘Biz bunu tamir edemeyiz, başka yere götür' diyemiyoruz. Deri montlarda da durum aynı. Yüzeysel yırtıkların tamirini yaparak boyamasını da yapıyoruz. Ayrıca boya malzemeleri, kemerler, fırçalar, tabanlıklar ve jel grupları gibi çeşitli ürünlerin satışını da yapıyoruz.
“İŞİMİ HALA AŞKLA YAPIYORUM”
İlk günün aşkı ile işimi severek yapıyorum. Bundan dolayı zor olan bir işi başardığımda mutlu oluyorum. Ayakkabı üzerindeki deformasyonu yok ettiğim zaman büyük keyif alıyorum. Ancak mesleğimizin geleceği konusunda endişelerim de var. Gençler bu zanaatı öğrenmeye pek istekli değil. İşimi hala aşkla yaptığım için yurt dışından bile müşterilerim var. Tamir için ayakkabılarını bana gönderiyorlar. Ama Türkiye'de yeteri kadar takdir görmeyen bir meslek grubuyuz. Bütün zorluklara rağmen sanatımı aşkla yapmaya devam ediyorum.