Tarihin sessiz tanıkları Kırşehir'de: Aşık Paşa'nın 800 yıllık yazma eserleri Ahilik Müzesi'nde sergileniyor

Türk dilinin öncü isimlerinden Aşık Paşa'ya ait 800 yıllık el yazmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığının özel izniyle ilk kez İstanbul dışına çıkarıldı ve Ahilik Müzesi'nde ziyarete açıldı.

Tarihin sessiz tanıkları Kırşehir'de: Aşık Paşa'nın 800 yıllık yazma eserleri Ahilik Müzesi'nde sergileniyor

Anadolu'nun manevi mimarlarından, Türkçenin öncüsü Aşık Paşa'ya ait 700-800 yıllık el yazması eserler, Kültür ve Turizm Bakanlığının özel organizasyonuyla ilk kez İstanbul dışına çıkarılarak Kırşehir'deki Ahi Külliyesi Ahilik Müzesi'nde sergilenmeye başladı. Türkiye Yazma Eserler Kurumunun titiz çalışmasıyla hazırlanan bu nadide sergi, yerli halk ve özellikle genç öğrenciler tarafından büyük bir heyecanla karşılandı.

TÜRKÇENİN KURUCU İSİMLERİNDEN

Programa katılan ve eserlerin önemine dikkat çeken Dr. Coşkun Yılmaz, Aşık Paşa'nın edebi ve kültürel mirasına vurgu yaptı. Yılmaz, yaptığı açıklamada, Paşa'nın Türk dili tarihindeki eşsiz konumuna işaret ederek, "Aşık Paşa, bugün konuştuğumuz Türkçenin oluşumuna katkısı olan ilk 5 insandan biridir. Yazılmış bütün eserleri mevcut ve yaklaşık 800 bin eser var," ifadelerini kullandı.

ÖĞRENCİLERDEN YOĞUN İLGİ

Sergi, özellikle genç nesil üzerinde derin bir etki yarattı. Eski Türkçe ile yazılmış orijinal el yazmalarını yakından görme fırsatı bulan öğrenciler, duygularını dile getirdi. Ortaokul öğrencisi Şamil Alp Özdemir, eski yazıları görmenin mutluluğunu yaşarken; Selin Kara, okulda öğrendikleri Aşık Paşa'nın eserlerini bizzat görmenin heyecan verici olduğunu, "Eserlerini görmek beni çok mutlu etti. Aşık Paşa’dan esinlenerek yazdığımız ve kurguladığımız kitaplar var." sözleriyle belirtti.

Gül Şehnaz Ünver de Paşa’nın eserlerinden ilham alarak kendi kitap çalışmasını yaptığını aktardı.
İbrahim Düğer ise orijinal el yazmalarının kendisine büyük heyecan verdiğini söyledi.
Halk edebiyatı üzerine çalışan emekli öğretim görevlisi Mahmut Dalgalı da serginin önemine değinerek, özellikle lise öğrencilerinin bu tarihi ve kültürel mirası mutlaka yerinde görmesi gerektiği tavsiyesinde bulundu.