Kırşehirlilerden toprak rantına karşı Ankara’da protesto! “Toprağımızı vermiyoruz!”

Kırşehir’de yapılmak istenen altın madeni projesine karşı tepkiler büyüyor. Üçüncü İDK toplantısı sürerken Ankara’da toplanan çevre savunucuları, “Karar açıklanana kadar değil, adalet gelene kadar buradayız!” diyerek hükümete ve şirketlere seslendi.

Kırşehirlilerden toprak rantına karşı Ankara’da protesto! “Toprağımızı vermiyoruz!”

Kırşehir’de hayata geçirilmek istenen altın madeni projesinin akıbetini belirleyecek üçüncü İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı, bugün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda devam ederken; Kırşehirliler ve yaşam savunucularının Ankara’daki protestosu yankı uyandırdı.

Protestoculara hitap eden Kırşehir Çevre Koruma Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Damla Yeşilli, yaptığı konuşmada mücadelenin kapsamını ve kararlılığını gözler önüne serdi. Yeşilli, eylemi bir vicdan mücadelesi olarak nitelendirerek, “Yandaşlara, patronlara, doymayanlara sesleniyoruz: Altın değil, hayat istiyoruz!” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.

“SUYUN HAKKI, TOPRAĞIN ONURU, HALKIN GELECEĞİ”

Yeşilli, madencilik tehdidi altındaki Seyfe Gölü’nü, Kızılırmak’ı, meraları ve turnaları savunduklarını belirterek, “Bizim davamız, suyun hakkı, toprağın onuru, halkın geleceğidir” dedi. Direnişin haklılığına vurgu yapan Yeşilli, sermayenin açgözlülüğüne karşı dimdik durduklarını, Neşet Ertaş türkülerinin ruhundaki dirençle hareket ettiklerini ifade etti. Yeşilli, kendilerini “Gariplerin, ezilenlerin, alın terinin, çiftçinin, çobanın, Toprak Ana’nın yanı” olarak tanımladı.

“BU MEMLEKET BİZİMSE, KARAR DA BİZİMDİR!”

Yeşilli, konuşmasının sonunda toplantıdan çıkacak sonuca bakılmaksızın mücadelenin süreceği söyledi. Kırşehir halkının rızası olmadan toprağa kimsenin dokunamayacağını belirten Yeşilli, “Ne şirket, ne bakanlık, ne masa başı karar… Bizim rızamız olmadan kimse toprağımıza dokunamaz! Bu memleket bizim; memleket bizimse karar da bizimdir!” diye konuştu.

Yeşilli sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün burada, İDK toplantısı yapılırken sonuna dek bekleyeceğiz! Karar açıklanana kadar değil, adalet gelene kadar buradayız! Her gün ses çıkaracağız, her yerde bu mücadeleyi büyüteceğiz. Çünkü halkın direnişi karşısında hiçbir güç duramaz! Susmuyoruz! Korkmuyoruz! Toprağımızı vermiyoruz!

“ATA TOPRAKLARIMIZA DÖNDÜK AMA HÜSRANLA KARŞILAŞTIK”

Kırşehir Çevre Platformu (KIRÇEP) Yürütme Kurulu Üyesi Abbas Şahin, yıllarca Kırşehir dışında yaşadıktan sonra memleketine döndüğünü ve çiftçilikle uğraşmak istediğini söyledi. Ancak döner dönmez maden tehdidiyle karşılaştığını belirten Şahin, “Ata topraklarıma geldim ama böyle bir hüsranla yüzleşmek zorunda kaldım” dedi.

Bölgedeki su kaynaklarının yetersizliğine dikkat çeken Şahin, “Saatte 180 ton su tüketeceği söyleniyor. Bizim çeşmelerimiz kuru, hayvanlara su yetiştiremiyoruz, tarlalarımızda verim alamıyoruz” diyerek, madenin üreticiler için büyük bir tehdit olduğunu vurguladı.

“Artık insanlar, müşteri çıksa da tarlamızı satalım diyor. Bu madenin gelmesi bizim için bir felaket, bir kıyamet. Eve dönüşü olmayan bir yol” diyen Şahin, karar ne olursa olsun mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti. Şahin, “Bugün reddedilse bile yarın tabela değiştirip yeni bir isimle karşımıza çıkabilirler. Biz buna hazırız” diyerek, mücadelenin yalnızca bir maden karşıtlığı olmadığını, aynı zamanda “çevre politikalarına karşı bütünlüklü bir mücadele” olduğunu belirtti.

DİSK VE ÇEVRE SAVUNUCULARINDAN ORTAK MESAJ

Eylemde yapılan açıklamalarda, projenin Kırşehir’in tarım ve hayvancılığına, su havzalarına ve Ankara’nın içme suyu kaynaklarına olası zararlarına dikkat çekildi. DİSK temsilcileri, çevre felaketine yol açacak projelerin aynı zamanda işçi sağlığı ve güvenliğini de tehdit ettiğini belirterek, emeğin ve yaşamın savunulması için bu mücadelenin yanında olduklarını vurguladı.

Kırşehirliler, üçüncü İDK toplantısından doğayı ve halk sağlığını önceleyen bir karar çıkmasını beklediklerini ifade ederek, maden projesinin tamamen durdurulması çağrısını yineledi.

“BU SADECE KIRŞEHİR’İN DEĞİL, ANADOLU’NUN ORTAK MESELESİ”

Projeye karşı çıkan Kırşehirli emekli Asalet Kılıç, Kırşehir’in İliç dayanışmasının önemine dikkat çekerek bu direnişin daha geniş bir coğrafyaya yayılması gerektiğini belirtti.

Kılıç, “Kırşehir’in sesini sadece bir şehir olarak değil, Anadolu’daki tüm şehirlerin ortak konusu haline getirmemiz lazım. Böyle bir platform kurmak gerek. Bu mücadeleyi sadece Kırşehir’de bitirmek doğru değil” ifadeleriyle, Anadolu’daki su, toprak ve yaşam mücadelesi veren tüm kentlerin güçlerini birleştirmesi çağrısında bulundu.