Yakup Türkal'dan dikkat çeken çözüm önerisi! Türkiye’den dünyaya örnek bir model 'Vatandaş kart'
“Ekonomide Yaşam Hakkı” programında konuşan iş insanı Yakup Türkal, “Ekonomide yaşam hakkı ve milli gelirdeki planlama için topyekûn Çanakkale ruhuna ihtiyacımız var. Direksiyonda iktidar olabilir ama o arabada hepimiz varız” dedi.
Vizyoner iş insanı Yakup Türkal’ın Türkiye’den dünyaya örnek ekonomi modeli büyük ilgi gördü. “Ekonomide Yaşam Hakkı’nın tanıtım toplantısı, ODTÜ Kemal Kurdaş Salonu'nda gerçekleşti. Toplantıya yeniankara.com.tr İmtiyaz Sahibi Ali Çetin, yeniankara.com.tr yazarlarından Erol Tosun ve Zübeyir Tokgöz katıldı. Toplantıya ayrıca Kırşehirli Dernekler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Başkanı Nermin Hendek kalabalık heyetiyle katılım sağlarken eski bakanlar, siyasetçiler, bürokratlar ve sivil toplum örgütlerinden de çok sayıda önemli isim toplantıya iştirak etti.
Toplantı başlarken 'Ekonomide Yaşam Hakkı' manifestosu okundu.
Manifestoda şu ifadeler yer aldı:
"GELİR EŞİTSİZLİĞİ UÇURUMA NEDEN OLUYOR"

"Günümüzde gelir eşitsizliği ve bireyler arasındaki ekonomik uçurum her geçen gün artıyor. Bu durum fırsatlar ve yaşam kalitesi arasında da derin adaletsizlikler doğuruyor. 'Ekonomide Yaşam Hakkı' manifestosu herkesin asgari seviyede eşit gelire sahip olduğu yeni bir ekonomik düzenin çağrısıdır.
Her birey yaşamını sürdürecek ve geliştirecek asgari maddi güvenceye sahip olmalıdır. Bu anayasal bir haktır. Gelir, çalışmaya bağlı bir ayrıcalık değil insan onurunu korumanın gereği bir haktır.
Eşit Gelir; Eşit fırsat demektir. Kişisel gelişim imkanları gelir seviyesine bağlı olmamalı. Asgari standart bireylerin yaşamlarını, yeteneklerini özgürce geliştirebilecekleri bir zemini mümkün kılar.
Belirlilik, zenginlik ve ortak paylaşım; Toplumun üretkenliği ve teknolojik ilerlemeler toplumun tamamının refahını artırmalı. Ortak emekle yaratılan zenginlik toplumun tüm üyelerince paylaşılmalıdır. Böylelikle zenginle dar gelirlinin barıştığı, hoşgörünün sağlandığı, huzur ve güvenin tesis edildiği iyi bir ortam sağlanır.
Rekabet yerine dayanışma; Bu sistemde bireyler hayatta kalmak için değil, topluma katkı sağlamak ve kendi potansiyellerini gerçekleştirmek için çabalar. Yıkıcı rekabetin yerini iş birliği ve dayanışma alır. Güçlü olanın değil birlikte güçlenenlerin toplumunu amaçlar.
Kimsenin dışarıda kalmadığı toplum; Bu yeni toplumda açlık, yoksulluk, ekmek kuyrukları ve çaresizlik tarihe karışacak asgari standart kimsenin dışlanmadığı, herkesin değerde ve güvende hissettiği bir toplumun inşa eder. Çağrımız adil, sürdürebilir ve insanoğluna yakışır bir çağrıdır."

Manifesto okunduktan sonra söz alan Prof. Dr. Anıl Çeçen, ekonomiyle ilgili önemli noktalara parmak bastı. Çeçen, kitabına da adını veren “Kapitokrasi” kavramına değinerek ülkedeki ekonomik ve siyasal gelişmelere anlattı.
Çeçen, Türkal'ın 'Ekonomide Yaşam Hakkı' programına övgüler yağdırdı.
"SOSYAL YARDIMLAR SOSYAL ÇÖKÜNTÜ OLUŞTURUYOR"

İş insanı Yakup Türkal, konuşmasında, “Ülkemizde ve dünyadaki birçok ülkede mevcut ekonomik sistem bir kum saati gibi çalışır. Bir tarafı boşaltırken diğer taraf hep doldurur. Toplumlar yardıma muhtaç bir hale getiriliyor. İnsanlar, özgür iradesini kullanamıyor, demokrasiden her geçen gün uzaklaşıyor. Egemenlik sermayenin, otoritenin ve belediyelerin kontrolüne geçiyor. Belediyeler taşıma suyla değirmen döndürmek için sosyal yardımlar yapıyor. Yapılan sosyal yardımlarla sosyal çöküntü oluşturuluyor ve yardıma muhtaç bir toplum haline getiriliyoruz. Yardıma muhtaç olunca da egemenliğimiz harcanıyor. Biz bu duruma son vermek için insanlarımız arasındaki ekonomik uçurumların her geçen gün arttığı değil, her geçen saat azaldığı ekonomik bir sistem kurduk. Bu sistemle vatandaşımızın biri yerken diğerinin bakmadığı, özgür hür iradesiyle, ülke ve kendi geleceğine söz hakkı duyduğu bir düzen oluşacak.” dedi.
"VATANDAŞ KART TANIMLADIK"

Türkal sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz bu sorunlara son vermek için bir “Vatandaş Kart” tanımladık. Vatandaş Kart, devletlerin milletlere asgari standart sunduğu, insanların ucuza ekmek almak için ekmek kuyruklarında beklemeden çocukların ailelerinin geçim sıkıntısı yaşamadığı, annelerin bebeklerinin mama ve bez parasını düşünmediği bir düzen oluşturmak için bir adım olacak ayrıca bu kart gençlerin sanat, kültür ve spor harcamaları yaparak kendilerine entelektüel bir bakış katlamalarını da sağlayacak.
Evin elektrik, su, yakacak giderlerinin yarısının karşılandığı bir vatandaş kart oluşturduk. Biz 90. günde devlete ilave bir lira ek yük getirmeden vatandaş kartla bunu sağlayacağımızı iddia ediyoruz. Bu projemizle Türkiye’den dünyaya örnek bir model sunmuş oluruz. Bizim diğerlerinden farkımız 90. günde para basmadan devlete bir lira ek yük getirmeden vatandaşın asgari standardını yükseltmek. Bizim ekonomik sistemimiz insanların asgari standardını yükseltecek ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” diyebileceğiz."
"DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE ASLA TARTIŞILMAYAN ŞEY ASGARİ STANDART"
"Bu kartla bir insana aylık asgari standart sunabilmek için 8 bin Türk Lirası gerekmektedir" diyen Türkal, "Asgari ücrete zam yaparsan daha maaşı almadan enflasyona yeniliyor ve alım gücüne hiçbir etkisi olmuyor yani sorun çözülmüyor. Dünyada ve ülkemizde asla tartışılmayan şey asgari standart. Bizim gibi dış ticaret açığı veren ülkelerde dövizi tutmak için yüksek faiz kullanılıyor. Yüksek faizi tutmak için yüksek faizle ülkenin döviz rezervleri de borçlanıyor. Aslında bir kısır döngü var bundan çıkmak için yeni bir model sunuyoruz.
Kişi başı iki bin TL olmak üzere dört kişilik bir aileye içinde sekiz bin TL olan Vatandaş Kart vereceğiz. Bu seksen beş milyon insan için yüz yetmiş milyar lira ediyor. Bu da yaklaşık dört buçuk milyar doları devlete ilave bir yük getirmeden doksanıncı günde sisteme yüklemek anlamına geliyor.
Ekonomiyi diri tutmasını beklediğimiz bu sistemde para ayın başında hesaba yüklenir ve ay sonunda sona erer. Bu bakiye kesinlikle biriktirilemez ve diğer ay yeniden yüklenir. Bu para ekonomide harcansın ve yaşam hakkı oluşsun diye var. Bu kart verilirken tek şart gözetilmeli asla suça karışmadan hukuk içinde kalmalı" dedi.
O HUZURDA HEPİMİZİN HAKKI VAR

“Zengin bu ülkede milyarlarca dolar ile huzur içinde yaşanıyorsa o huzurda hepimizin hakkı var” diyen Türkal, “Azdan az çoktan çok toplayım. Adil bir çerçeve oluşturulursa o zaman ekonomik adalet sağlanmış olur. Ekonomide yaşam hakkına, milli gelirdeki planlamada topyekûn Çanakkale ruhuna ihtiyacımız var. Direksiyonda iktidar olabilir ama o arabada hepimiz varız” diyerek sözlerini tamamladı.

YAKUP TÜRKAL KİMDİR?
1976 Kırşehir doğumlu olan Yakup Türkal, Anadolu Üniversitesi işletme mezunudur. 1994 yılında aile işletmesinde iş hayatına başlayan Türkal, tarım, botanik, inşaat, madencilik ve sağlık sektöründe faaliyet gösteren şirketin 2003 yılında yönetim kurul başkanlığını üslenmiştir.
İş anlayışıyla sadece kâr odaklı değil aynı zamanda toplumsal fayda sağlamayı da hedefleyen Türkal, Türkiye’nin farklı bölgelerinde göstermiş olduğu faaliyetleri sayesinde Anadolu ve dünyanın birçok ülkesini gezip ekonomi, tarım ve sanayi konusunda halkın sorunlarını dinleyip çözümlemeler geliştirmiştir. İnsanlar arasındaki ekonomik uçurumların her geçen gün arttığı değil, her geçen gün azaldığı bir ekonomik sistem vizyonuyla hareket eden Türkal, ekonomik adalet ve fırsat eşitliğini savunmaktadır.
2023 SEÇİMLERİNDE CUMHURBAŞKANI ADAY ADAYI OLMUŞTU
2023 yılında bağımsız Cumhurbaşkanı aday adayı olmuş ve kendisine imza veren herkes için bir fidan dikeceğinin sözünü vermiş. Bu sözünü de tutarak Yüzüncü Yıl İmza Ormanı'nı binlerce kişinin katılımıyla hayata geçirmiştir.