Nallıhan, yapay zeka destekli mantar avının merkezi oldu!

Ankara Üniversitesi öncülüğünde Nallıhan’da yürütülen çığır açıcı bir biyoçeşitlilik projesi, ilçenin zengin mantar potansiyelini bilim ve teknolojiyle buluşturuyor.

Nallıhan, yapay zeka destekli mantar avının merkezi oldu!

Türkiye’de ilk kez yapay zeka destekli taksonomi yöntemlerinin kullanıldığı bu çalışmada, şu ana kadar tespit edilen 120’nin üzerinde farklı mantar türü sınıflandırılarak ulusal envantere işleniyor. Projenin arazi çalışmalarında, sadece yer üstündeki değil, toprak altında yetişen nadide trüf mantarları da profesyonel olarak eğitilmiş trüf arama köpeği "Ares"in yardımıyla çıkarılıyor.

TÜRKİYE'DE BİR İLK

Ankara Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ilgaz Akata, projenin amacının, hem halk sağlığını tehdit eden zehirli türleri hem de ekonomik değeri yüksek olan, ancak varlığından haberdar olunmayan yenilebilir türleri belirlemek olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Akata, projenin en heyecan verici kısmının, Türkiye’de mantarların taksonomik ayrımının makine öğrenimi, derin öğrenim ve açıklanabilir yapay zekâ ile yapıldığı ilk çalışma olması olduğunu, "Topladığımız mantarları hem dış görünüş (morfolojik) hem de mikroskobik yapılarıyla modern yöntemleri kullanarak ayırabiliyoruz. Nallıhan'ın İç Anadolu ve Karadeniz arasındaki geçiş bölgesi olması sayesinde daha önce Türkiye'de rastlanmamış türlere ulaştık." sözleriyle belirtti.
Çalışmanın daha bir aylık süreçte yaklaşık 250 farklı örnek (70’i trüf olmak üzere) topladığını aktaran Akata, bölgedeki potansiyelin çok yüksek olduğunu ve hedefledikleri tür sayısının 500’ün üzerinde olduğunu dile getirdi.

EKONOMİYE KAZANDIRMA HEDEFİ


Ankara Üniversitesi Nallıhan Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Ayhan Aydın, projenin Mühendislik, Fen ve Veteriner Fakülteleri ile Yapay Zeka Enstitüsü işbirliğinde yürütüldüğünü paylaştı. Aydın, keşif çalışmalarının ardından asıl hedefin belirlenen bu çok değerli mantar türlerini Nallıhan ekonomisine kazandırmak olduğunu vurguladı. Şu anda haritalandırma çalışmalarıyla her mantarın görüntüsü, yetiştiği koordinat ve habitat bilgileriyle kayıt altına alınarak biyoçeşitlilik envanterine katkı sağlanıyor.