Körfez sevdası güvenlik zafiyeti mi yarattı? Ankara Milletvekili Emir casusluk operasyonunun perde arkasını işaret etti
Türkiye'nin savunma sanayii ve dışişleri personeli, BAE istihbaratının hedefi oldu! Başsavcılık, Türkiye'den alınan telefon hatlarını yurt dışına kaçırarak sahte profillerle bilgi toplayan casusluk ağını çökertti. Skandalın patlak vermesiyle birlikte Ankara Milletvekili Murat Emir'den tepki geldi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet'in nefes kesen operasyonuyla bir casusluk ağını deşifre etti. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) istihbaratının, Türkiye'den temin edilen GSM hatları üzerinden sahte profiller açarak savunma sanayii yöneticileri ve Dışişleri Bakanlığı personeli hakkında "biyografik veri" topladığı ortaya çıktı. Olayın patlak vermesiyle birlikte CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, iktidarın Körfez ülkeleriyle kurduğu para endeksli ilişkileri hedef alarak, "Devlet ciddiyetini yerle bir ettiniz." çıkışında bulundu.
Gündeme bomba gibi düşen operasyonda, casusların Türkiye'den aldıkları telefon hatlarını fiziksel olarak BAE'ye kaçırıp, buradan Türk yetkililerle irtibata geçerek bilgi sızdırmaya çalıştığı belirlendi.
"MEMLEKET TOPRAĞINI PAZARLAYANLAR SIRLARI KORUYAMAZ"
CHP Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Murat Emir, casusluk skandalının hükümetin yanlış dış politikalarının bir sonucu olduğunu savundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kanal İstanbul arazilerini Arap medyasına pazarladığı günleri hatırlatan Emir, şu ifadeleri kullandı:
"Cumhurbaşkanı, Kanal İstanbul arazilerini Arap medyasında pazarlarken; Körfez turlarında SADAT kadrolarıyla para ararken devlet ciddiyetini yerle bir ederse, bugün BAE istihbaratının savunma sanayimize, Dışişleri hatlarına sızması elbette şaşırtıcı olmaz."
"YÖNETMEK DEĞİL, AÇIK HEDEF HALİNE GETİRMEKTİR"
Emir, iktidarın ekonomik krizden çıkış için Körfez sermayesine bel bağlamasının ulusal güvenliği zafiyete uğrattığını iddia etti. CHP'li vekil, "Memleket toprağını da devlet sırlarını da aynı kolaylıkla elden çıkaran bu iktidar, Türkiye’yi hem ekonomik hem güvenlik açısından savunmasız bırakmıştır. Bunun adı yönetmek değil, ülkeyi açık hedef hâline getirmektir." diyerek istihbarat zafiyetinin siyasi sorumlularına işaret etti.
SAVUNMA SANAYİİNİN KALBİNE SIZMAYA ÇALIŞTILAR
Başsavcılığın açıklamasına göre, çökertilen hücrenin hedef listesi oldukça kabarıktı. BAE istihbaratı, Türkiye'de faaliyet gösteren kritik öneme sahip savunma sanayi kuruluşlarının yönetici kadrosunu ve Dışişleri Bakanlığı tarafından kullanılan özel telefon hatlarını takibe aldı.
Casusların yöntemi ise "şeytani" olarak nitelendirildi. Türkiye'deki bir operatörden alınan GSM hatları, BAE'ye götürülerek buradaki istihbaratçılara teslim edildi. Bu numaralar üzerinden açılan sahte profillerle Türk yetkililere ulaşılarak, kritik personeller hakkında "biyografik istihbarat havuzu" oluşturulmaya çalışıldı. Operasyon kapsamında 3 kişi gözaltına alınırken, yurt dışında olduğu belirlenen 1 firari şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Cumhurbaşkanı, Kanal İstanbul arazilerini Arap medyasında pazarlarken; Körfez turlarında SADAT kadrolarıyla para ararken devlet ciddiyetini yerle bir ederse, bugün BAE istihbaratının savunma sanayimize, Dışişleri hatlarına ve kritik görevlilere sızması elbette şaşırtıcı olmaz.… https://t.co/DmEzOMJWpp pic.twitter.com/FSJtNNelij
— Murat Emir (@muratemirchp) November 25, 2025
