Ankara'nın saklı cenneti! Mini Sümela ve Alicin Deresi doğaseverleri bekliyor

Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde, Çamlıdere Barajı çıkışında yer alan Alicin Deresi ve çevresi, doğal güzellikleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Derin vadileri, şelaleleri ve Mini Sümela olarak anılan Alicin Manastırı ile bölge, kamp ve doğa yürüyüşü tutkunlarının ilgisini çekmeye başladı.

Ankara'nın saklı cenneti! Mini Sümela ve Alicin Deresi doğaseverleri bekliyor

Kızılcahamam’a bağlı Kalemler Mahallesi yakınlarında, E-89 otoyolu üzerindeki Alicin Deresi, doğayla baş başa kalmak isteyenler için adeta bir kaçış noktası sunuyor. Özellikle derin vadisi ve kayalık yapısıyla öne çıkan bölge, şelaleleri, mağaraları ve bol oksijenli havasıyla hem dinlenmek hem de keşfetmek isteyenler için ideal bir destinasyon haline geldi.

MİNİ SÜMELA BÜYÜLÜYOR

Bölgede en fazla ilgi çeken yapılardan biri, sarp kayalıklar üzerine konumlanmış ve halk arasında "Mini Sümela" olarak anılan Alicin Manastırı. Yapı, aglomeralar içindeki doğal bir boşluğun önünün kapatılmasıyla oluşturulmuş ve yerden yaklaşık 15 metre yüksekte yer alıyor. Uzaktan görünümüyle Trabzon’daki ünlü Sümela Manastırı’nı andıran bu yapı, mimarisiyle görenleri hayran bırakıyor.

Her ne kadar manastır içinde dini ya da sosyal yaşama dair izler bulunmasa da, yapının tarihi ve mimari değeri büyük. Kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, bazı rivayetlere göre burası bir dönem eşkıya lideri "Cin Ali" tarafından kullanılmış. Ancak araştırmacılar, yapının Roma dönemine kadar uzanabileceğini ve güvenlik amaçlı inşa edilmiş olabileceğini belirtiyor.

ULAŞIM ZOR, MANZARA MUHTEŞEM

Manastıra ulaşım kolay değil. Sarp kayalıklar ve dik yamaçlar, ancak profesyonel dağcıların tırmanabileceği bir rota sunuyor. Ancak zirveye ulaşabilenler için vadiye hakim etkileyici bir manzara, tüm zorluğu unutturuyor.

KAMP, PİKNİK VE DOĞA YÜRÜYÜŞÜ İMKANI

Alicin Deresi, yalnızca tarih değil, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenlere de birçok seçenek sunuyor. Vadi tabanında yer alan Soğulcuönü Çeşmesi, kamp ve piknik alanı olarak kullanılıyor. Dere boyunca uzanan doğal şelaleler hem su ihtiyacını karşılıyor hem de huzur veren bir atmosfer yaratıyor.

Bölge, yürüyüş, doğa fotoğrafçılığı, kampçılık ve balık tutma gibi pek çok aktiviteye imkan tanıyor. Özellikle hafta sonları doğa yürüyüşü gruplarının uğrak noktalarından biri haline gelen Alicin, şehirden uzaklaşmak isteyenler için eşsiz bir alternatif oluşturuyor.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Bölgeyi ziyaret etmek isteyenlerin bazı önemli hususları da göz önünde bulundurması gerekiyor. Bölgede tesis bulunmadığı için ziyaretçilerin temel ihtiyaçlarını yanlarında getirmeleri şart. Ayrıca vadide yılanlar ve sokak hayvanları gibi tehlikelerle karşılaşma ihtimali olduğundan dikkatli olunması gerekiyor.

TURİZME KAZANDIRILMASI BEKLENİYOR

Alicin Jeositi olarak da adlandırılan bu doğal ve tarihi alan, bölge halkı ve doğa severler tarafından ilgiyle karşılanıyor. Uzmanlar ve yerel yetkililer, bu alanın koruma altına alınarak ekoturizm destinasyonu haline getirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Alicin Deresi ve Mini Sümela, Ankara'nın gürültüsünden uzaklaşmak, doğayla bütünleşmek ve tarih kokan bir atmosferde vakit geçirmek isteyenler için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine niteliğinde. Özellikle sonbaharda yaprakların renk cümbüşüne büründüğü dönemde bölge, fotoğrafçılar ve doğa yürüyüşçüleri için eşsiz kareler sunuyor.