Tarihi Çaykaya Camisi restorasyonla yeniden hayat bulacak
Ankara’nın Kalecik ilçesine bağlı Çaykaya Köyü’nde bulunan tarihi cami, Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilecek.

Mimari dokusu ve özgün süslemeleriyle dikkat çeken yapı, aslına uygun biçimde yeniden ayağa kaldırılacak.
RESTORASYON İÇİN İLK ADIM ATILDI
Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetindeki Çaykaya Köyü Eski Camisi’nin restorasyonu için 14 Mayıs 2025 tarihinde Ankara Valiliği ile resmi protokol imzalandı. Protokol doğrultusunda, caminin tarihi dokusunu koruyacak şekilde restorasyon projeleri hazırlanacak. Bu projeler, Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun onayına sunulacak.
KAKMA TAVANI VE SÜSLEMELERİYLE ÖNE ÇIKIYOR
Yapı, özellikle ahşap kakma tavanı ve iç mekândaki el işçiliği süslemeleriyle bölgedeki nadir örneklerden biri olarak biliniyor. Restorasyon sürecinde bu detayların titizlikle korunması hedefleniyor.
Çaykaya Köyü sakinleri ve Kalecik ilçesi için hem kültürel hem de manevi değeri büyük olan bu caminin yenilenmesi, bölge tarihine sahip çıkma adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Restorasyonun tamamlanmasının ardından caminin hem ibadet hem de kültürel ziyaret amaçlı yeniden hizmete açılması planlanıyor.
NE OLMUŞTU?
Ankara’nın Kalecik ilçesine bağlı Çaykaya Köyü’nde yer alan 1954 yapımı tarihi cami, yıllar içinde atıl kalmış ve ciddi yapısal sorunlarla karşı karşıya gelmişti. Ahşap tavan süslemeleri ve el işçiliğiyle dikkat çeken cami, kullanılmaması ve bakım yapılmaması nedeniyle zamanla yıpranmış, yıkılma riski taşır hale gelmişti.
Köy sakinleri, caminin restore edilerek ibadete açılmasını ve kültürel miras olarak korunmasını istemişti. Köy muhtarı Nurettin Özen, caminin yaklaşık yirmi beş yıldır aynı durumda kaldığını belirtmiş, defalarca yetkili kurumlara başvurmalarına rağmen herhangi bir somut adım atılmadığını dile getirmişti.
Köylüler, kendi imkânlarıyla onarım yapmak istediklerinde de gerekli izinleri alamamıştı. Camiye zamanında turistlerin dahi ilgi gösterdiğini anlatan köy sakinleri, yapının sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda kırsal mimarinin özgün bir örneği olduğunu vurgulamıştı.
Tüm bu gelişmelerin ardından köy halkı, yetkililere çağrıda bulunarak caminin korunması için gerekli adımların atılmasını istemişti.